Suriye’de olayların başladığı ilk günden bu yana AKP yönetiminde Ankara Suriyeli muhaliflere sınırsız destek verdi.
AranNews - Suriye’de olayların başladığı ilk günden bu yana AKP yönetiminde Ankara Suriyeli muhaliflere sınırsız destek verdi. ÖSO bile Antakya’da kuruldu.Ankara’nın bu tutum ve davranışı olmazsaydı bugün Suriye’de durum asla böyle olmaz ve bu sorun çoktan çözülmüş olurdu. Bununla yetinmeyen Ankara geçen süre içinde silahlı grupları korumak amacıyla tampon bölge ve kuzeyde uçuşa yasak bölge oluşturmak için çok uğraştı ama bir türlü başarılı olamadı.
Çünkü karşı cephede İran ve Rusya vardı ve halen de öyle.
Öyle olduğu için de Ankara Türk ordusunu Suriye topraklarına bir türlü sokanadı. Sokamadı ama Suriye’de savaşan gruplara bağlı binlerce militanı kendi toprağında barındırdı, eğitti, silahlandırdı ve her türlü desteği sağlayarak tekrar Suriye topraklarına salıverdi. Geçen ay İdlib ve Cisr Elşuğur işgalinde olduğu gibi. SUK Başkanı El-Hoca Hürriyet’e verdiği demeç ve İstanbul’da toplanan silahlı grupların komutanlarının açıklamaları bu gerçeği yeterince kanıtlıyor. Dünyanın dört bir yanından Türkiye’ye gelerek Suriye’ye sokulan on binlerce ruh hastası katilin hikayesini ise her biliyor.
Durum böyle olunca AKP yönetiminde Ankara’nın yapabileceği son şey bir çılgınlıktır.
AKP yönetiminde Ankara seçimi kaybetme korkusu ile Halep’e dönük bir çılgınlık yapabilir.
Böyle bir çılgınlığın riskleri sınırsızdır.
Çünkü Suriye topraklarına dalan Türk ordusu uluslararası hukuk açısından işgalci bir duruma düşmüş olacaktır. Buna karşı Esad yönetiminin politik ve askeri tavrı bilinmezken sınır boyunca çok farklı gelişmelerin yaşanacağı kesindir. Çünkü yaklaşık 900 kilometrelik sınırın yarısı PYD ve Suriye ordusu kontrolünde. Geri kalan bölümde IŞİD ve düşmanı diğer gruplar var.
Böylesi karmaşık bir sınır yapısında Suriye topraklarına girecek olan Türk ordusunun neleri nasıl gerçekleştireceği ya da kimlerle savaşacağı merak konusu olur.
Bütün bu hesapları göz önünde bulundurarak Türk ordusuna ‘ Suriye topraklarına dal’ diyebilecek bir Ankara kesin çılgınlaşmış olacaktır.
Bölgenin bugünkü durumu ise her türlü çılgınlığa müsait.
Suudilerin aptalca Yemen saldırısı.
Barzani’nin Washington’dan ‘Kürt devleti mutlaka kurulacak’ demeci.
IŞİD’in Irak ve Suriye’de gücünü koruması.
Hükümeti zor bela kurabilen Netanyahu’nun Lübnan Hizbullah’a ani bir saldırı kararı vermesi.
Fransa, İngiltere ve ABD’nin Körfez’in ilkel yönetimlerine milyarlarca dolarlık silah satma yarışı ve gerektiğinde bu yönetimlerin çılgınlığına göz yumması.
Irak’ta Şii-Sünni dengesinin bir türlü kurulmaması.
Ve AKP’nin 7 Haziran’da seçimi kaybetme olasılığı.
Hepsi de çılgın davranmayı provake eden faktörler.
Özellikle AKP iktidar için.
Körfez’in çağ dışı , ilkel ve bağnaz yönetimleri tarafından provake, motive ve finanse edilen ve kendini ‘Sünni alemin lideri’ ilan eden AKP.
Lider olma ve kalmanın önünde tek bir engel var :
Alevi Esad.
Ondan kurtulmak için AKP her türlü maceraya kalkışabilir ve tüm riskleri göze alabilir.
Obama’nın beyzbol sopası hariç.
O da son dönemlerde görünmedi!
yurt