Kazakistan Dışişleri Bakanı Kayrat Abdrahmanov, Rusya, Türkiye ve İran’ın Suriye’de gerilimi azaltma bölgeleri oluşturma Memorandumunun hayata geçirilmesi için aktif bir şekilde çalıştıklarını, üzerinde durulan önemli maddelerden birinin gerilimi azaltma bölgeleri için harita ve güvenlik noktaları çalışması olduğunu açıkladı.
Aran Haber Agency: Çalışmalara ülkelerin savunma bakanlıkları yetkililerinin katıldığını belirten Abdrahmanov, Suriye'deki gerilimi azaltma bölgelerinin somut bir şekilde haritaya işlenmesinin, ayrıca bölgelerin etrafında gözetim ve güvenlik noktalarının oluşturulmasının söz konusu olduğunu aktardı. Abdrahmanov, "Bölgelerin kimin kontrolünde olacağı, gözetim ve güvenli giriş-çıkış noktalarında somut olarak kimin görev yapacağı da önemli sorulardan biri" diye konuştu.
'HANGİ ÖRGÜTLERİN TERÖRİST KABUL EDİLECEĞİ KONUSU ÇÖZÜLMÜŞ DEĞİL'
Sputnik'e konuşan Rus uzmanlar, imzalanan memorandumda belirlenen görevlerin yerine getirilmesi sırasında yetkililerin birçok zorlukla karşılaştığını aktardı.
Rusya Ulusal Ekonomi ve Kamu Yönetimi Akademisi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nden Doğu Bilimleri uzmanı Doç. Dr. Sergey Demidenko, sorunlardan birinin garantör ülkelerinin terörist ve terörist olmayan grupların ayrı tutulmasında tam bir fikir birliğine varamamaları olduğunu söyledi. Demidenko, "Gerilimi azaltma bölgelerinin haritası ve güvenlik noktalarının oluşturulması, teknik konular. Ancak aslında birçok hukuki konu hala çözülmüş değil, özellikle de hangi örgütlerin terörist kabul edileceği konusu sonuna kadar çözülemedi. Rusya'nın bu konuda kendi görüşü mevcut, İran farklı bir görüşe sahip, Suriyelilerin görüşüyse diğer ikisinden farklı. Bu konuda daha çok biz Türkiye, ABD ve müttefikleri ile uyuşamıyoruz" dedi.
'TEK BİR PLANIN OLUŞTURULMASI ÇOK ZOR'
Suriye'deki çatışmaların temelinde etnik ve mezhep sorunların bulunduğuna dikkat çeken Demidenko, bu ortamda tüm siyasi güçlerin çıkarlarını dikkate alacak tek bir planın oluşturulmasının çok zor olduğuna dikkat çekti ve çatışmaların, ancak tüm tarafların çatışmanın anlamsız olduğunun ve zafer kazanacak tarafın olamayacağının bilincine vardıkları zaman sona erebileceklerini kaydetti.
Demidenko, "Ancak bunlar gerçekleştikten sonra yapıcı bir plan geliştirebiliriz. Suriye'deki durum daha önce Lübnan'da yaşananları çok andırıyor. Lübnan savaşı da, tüm taraflar galip gelemeyeceklerini anladıkları zaman sonlanmış ve anlaşma imzalanmıştı. Suriye'de de aynı gelişmeler yaşanacak. Uluslararası güçler ise Suriye'deki şu veya bu tarafı gelecekte sağlanacak bir barışa doğru yönlendiriyor. Bu, yapılması gereken çok önemli bir çalışma. Fakat yakın zamanda barış sağlanabileceğini söylemek şimdilik mümkün değil" ifadelerini kullandı.
'TERÖRİSTLER HER TÜRLÜ GİRİŞİMDE BULUNABİLİRLER'
Öte yandan ünlü İranlı siyaset bilimcisi Mosib Na'imi, Sputnik'e verdiği röportajda memorandumu hayata geçirme çalışmalarının askeri uzmanlar tarafından yapılmasının önemine dikkat çekti. Na'imi, şunları söyledi: "Daha önce Suriye'de savaşın etkili olduğu bölgeler şu anda iki kampa bölünmüş oldu. Bu kamplardan birinde ılımlı diye tabir edilen ve ateşkes anlaşmasını kabul eden muhalifler bulunuyor, diğerindeyse Batı'dan ve Suudi Arabistan'dan destek alan teröristler var. Bu kişiler gerilimi azaltma bölgelerinde varlık göstermiyor. Söz konusu bölgelerin kontrolü konusunda askeri uzmanlar tarafından mutabakat sağlanıyor, zira bölgelerin dışında kalan terörist gruplar tarafından büyük bir tehlike söz konusu. Güvenliği ihlal etmek için her türlü girişimde bulunabilirler. Ya da Suriye'deki çözüm sürecinde müttefiklerinin yenilgiye uğradıklarını hisseden Amerikalılar, ateşkesi desteklemeyen tarafları ateşkesi bozma konusunda kışkırtacaklar. Bu nedenle memorandumu hayata geçirme süreci gecikiyor. Gerilimi azaltma bölgelerinin tam güvenli ve istikrarlı hale getirilmesi ve sığınmacıların geri dönebilmesi için zaman gerekiyor. Bu nedenle bölgelerin net sınır çizgilerinin oluşturulması için de sürekli görüşmeler yapılıyor."