Merdan Yanardağ, “sadaka ekonomisinin karşısında işsizlik sigortasını, herkese sosyal güvenceyi koymadığınız takdirde başarılı olamazsınız” dedi. Barış Doster ise, “Ya müşteri diyorlar ya mürid. Hayır, bize yurttaş lazım” ifadelerini kullandı.
Aran Haber Agency: Tele1’in yeni yapımı “Türkiye’nin Yönü” ilk bölümüyle bu akşam izleyicileriyle buluştu. ABC Gazetesi ve Tele1 TV Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, Akademisyen Yazar Doç. Dr. Barış Doster ve Gazeteci Yazar Mehmet Ali Güller’in katıldığı programda Türkiye ve dünya gündeminde öne çıkan konular üzerine değerlendirmeler yapıldı ve çözüm önerileri arandı.
SADAKAYA KARŞI SOSYAL GÜVENLİK
Programda öne çıkan konulardan biri de yoksullaşma ve yoksullaşmanın AKP ile mücadeleyle bağı oldu. Merdan Yanardağ bu konuda AKP’nin yarattığı sadaka ekonomisine karşı herkese sosyal güvenliğin getirilmesini savundu. İngiltere İşçi Partisi Genel Başkanı James Corbyn’in partisini sola kaydırarak oylarını arttırdığını vurgulayan Yanardağ, “Sendikalar tasfiye edildi, esnek çalışma kondu bunun yerine. Taşeronlaşma yaygınlaştırıldı. Sendikalar güçten düşürüldü vs. Başka bir döneme sokuldu ve solun buna kategorik bir itirazı yoksa eğer ve buna bir alternatif önerisi yoksa eğer bir şansının olmadığı bir döneme girdik diye düşünüyorum. Türkiye de bununla yakından ilgili. AKP iktidarı ile mücadele bu alanları tartışmadan mümkün değil. Siz bunun karşısında kamucu, sadaka ekonomisinin karşısında işsizlik sigortasını, herkese sosyal güvenceyi koymadığınız takdirde başarılı olamazsınız” dedi.
MÜŞTERİ YA DA MÜRİD DEĞİL, YURTTAŞ
Doç. Dr. Barış Doster ise aynı konuda antikapitalizm, antiemperyalizm ve aydınlanma vurgusu yaptı. Doster, “Müşteri ile müridi değil, biz yurttaşı muhatap almak durumundayız. Ya müşteri diyorlar ya mürid. Hayır, bize yurttaş lazım. Bakınız, AKP’nin öncülü olan Refah Partisi, bir dönem SHP’nin oy deposu olarak gördüğü -89 belediye seçimlerinde patlama yaptığı- muhitlerden, -ben o varoş kelimesini kullanmayı sevmiyorum çünkü- kent çeperlerinden oy aldığında sayın Cumhurbaşkanı da 94’te İstanbul Anakent’i aldı. Neydi sloganı Erbakan’ın: Adil düzen. Çok somut bir laftı. Sivil toplumculuktan daha somut bir laftır” şeklinde konuştu.
KATAR KRİZİ VE TÜRKİYE İLİŞKİLERİ
Mehmet Ali Güller ise Katar krizini değerlendirdi. Katar krzinin Suudi Arabistan, İran, Mısır arasındaki ilişki ve çelişkiler bağlamında ve ABD'nin bölgesel hesapları dikkate alınmadan anlaşılamayacağını söyledi. Katar'ın dünyanın 3'üncü büyük doğalgaz üreticisi olduğunu, yüksek gelirini Almanya ve Türkiye gibi ülkelerde yatırıma dönüştürdüğünü belirten Güller, Doha hava limanının da dünyanın en büyük terminallerinden biri haline geldiğini anımsattı.
Doğal gaz ve petrol zenginliğine karşın küçük bir ülke olan Katar'ın, bölgesel etkisini artırarak kendisini güvenceye almaya çalıştığının, bu amaçla Müslüman Kardeşler ve IŞİD gibi örgütlere yardım ettiğine işaret eden Mehmet Ali Güller, "Bu çelişkiden anti-emperyalizm çıkmaz" dedi. Güller, Katar'ın Türkiye'de 20 milyar dolar civarında doğrudan yatırımının da bulunduğunu belirterek, kayıt dışı para akışının bu ülke üzerinden gerçekleştiğini, bu Erdoğan'ın cumhuriyeti yıkma projesinin finansmanında kullanıldığını belirtti/dha