“Türkiye, Katar konusundaki duyarlılığını Suriye’de göstermiş olsaydı bu felaket bu kadar büyümezdi” diyen Haksal, hükümetin mezhepçi politikasını eleştirdi.
Aran Haber Agency: Milli Gazete yazarı Ali Haydar Haksal, Türkiye’nin Katar konusundaki duruşunu olumlu bulduğunu belirttiği yazısında, “Katar konusundaki duyarlığını Suriye’de göstermiş olsaydı felaketler bu kadar büyümezdi. Sana mı kalmış emperyalizm dayatmasıyla Suriye’de demokrasi ve özgürlük istemek. Suriye bir krallık ise Katar da bir krallık. Suud da diğerleri de” ifadelerini kullandı.
Milli Gazete yazarı Ali Haydar Haksal, Türkiye’nin Katar konusundaki duruşunu olumlu bulduğunu belirttiği yazısında, “Katar konusundaki duyarlığını Suriye’de göstermiş olsaydı felaketler bu kadar büyümezdi. Sana mı kalmış emperyalizm dayatmasıyla Suriye’de demokrasi ve özgürlük istemek. Suriye bir krallık ise Katar da bir krallık. Suud da diğerleri de” ifadelerini kullandı.
Yazının tamamı şu şekilde:
Coğrafyamızda dalgalar bitmiyor. Bunlar kimi sevimlileştirilerek kimi de doğrudan gerçekleştiriliyor. Şu yakın zamanda Müslümanlar üzerinde estirilen bir kasırgaya “bahar” dendi. Kuzey Afrika’dan başladı Türkiye kapılarına dayandı. Kuzey Afrika ülkeleri yeniden, kendilerine zarar vermeyecek biçimde çıkarlarına uygun olarak düzenlendi.
İşgaller, iç savaşlar, Müslümanların birbiriyle savaştırılması süreci sürüyor.
Amerika, dönem ve koşullara göre politikalarını belirliyor. Aleyhlerine bir durum oluşunca ona göre bir tavır alıyor. Obama dönemi Müslümanlara sevimlileştirildi. Bir siyahînin Amerika başkanı olması psikolojik bir rahatlama getirdi. Kendisine yakıştırılan Hüseyinli bir sıfat Müslümanları yanıltması bir tarzdı.
Yeni dönemde artık çok daha radikal kararlar alabiliyor. Nedeni, belli bölgeler çökertilmiş, etkisiz kılınmış, Müslümanlar iyice ayrıştırılmış, mezhep, meşrep gerilimleri tırmandırılmış. Bölgedeki kimi ülkeler tamamen etkisiz kılındı. Suriye burada önemli bir konumdaydı. Suriye bitirildikten sonra Türkiye’nin kapana sıkışması rahat bir nefes aldırdı.
Şu son hamle ile krallıklar ve bağımlı ülkeler iyice kontrol altına alındı. Önce bir İslâm askeri gücü, ardından da İslâm NATO’su oluşturuldu! Bu ülkeler büyük emperyal gücün emirleri doğrultusunda kararlar aldı. Durup dururken kimi ülkelere yaptırımlar başladı.
Katar. Neden Katar?
Suudi Arabistan gibi bağımlı kılmak için uydurma bir yakıştırma mı gerekiyor? Onlar da Amerika’dan yüklü silâh bağlantısı yapsın mı isteniyor?
Türkiye İran yakınlaşması, buna Katar’ın dâhil olabilme olasılığı mı bir sorun?
Türkiye siyasilerinin aklı yeni yeni başlarına geliyor. Katar konusundaki duyarlığını Suriye’de göstermiş olsaydı felaketler bu kadar büyümezdi. Sana mı kalmış emperyalizm dayatmasıyla Suriye’de demokrasi ve özgürlük istemek. Suriye bir krallık ise Katar da bir krallık. Suud da diğerleri de. Emperyalizm işine ve çıkarlarına bakar, istediği gibi davranır.
Türkiye’nin Katar politikasını olumlu karşılıyoruz. Geç kalınmış bir davranış. Keşke bu Suriye’de olabilseydi.
Mezhep kışkırtıcıları ve dalgaları kapılanları, Türkiye İran yakınlaşmasını nasıl karşılayacaklar? İran yayılmacılığı olarak görmeye devam mı edecekler? Yoksa Türkiye’nin tek dostu gibi kalan, ekonomik destek aldığı Katar’ı harcayacak mıydı? İyi ki bu yanlış yapılmadı.
Müslümanların kendilerini yönetme gücü, bilinci, iradesi elinden alınmak isteniyor. Buna ister “radikal İslâm”, isterse “siyasal İslâm” densin bunlar üzerinden bir tasfiyeden söz edilebilir. Özellikle şu sıralarda söz konusu kesimlerin artık etkinliklerinin bittiği, siyasal İslâmcıların söz sahibi olamayacağı dile getiriliyor. Bu, özellikle iktidarın yanlış politikaları sonucu oluştu. Veya oyunları tuttu. Emperyallere güvenme, onların güdümünde olma büyük zarar verdi.
Suudi Arabistan öncülüğünde gelişen durumlar da emperyalizmin amacına uygun davranışlar iddiaları doğruluyor. Müslüman Âlimler Birliği Başkanı Yusuf el-Kardavi’yi, Müslüman Kardeşler’i hedef göstermesi, Filistin’i yalnızlığa götüren süreci başlatması da bu anlayışın bir sonucu.
Demokrat görünenlerin, bu uğurda mücadele edenlerin kimi krallıkları yerin dibine batırırken kimilerine övgü düzmesi şaşırtıcı değil.
Türkiye öncülüğünde Katar’a sahip çıkma iyi sonuçlar veriyor. Türkiye İran, Fas, Azerbaycan, birçok Müslüman ülkenin katkı vermesi emperyalizmde bir duraksama oluşturdu. Beklenen de buydu. Daha kararlı davranılabilinse daha sağlıklı sonuçlar alınabilir. Kararlı olunur ve emperyalizmin tuzağına düşmeden bu politikalar sürdürülürse geleceğe daha iyimser bakabiliriz. Ama Türkiye bu, ne olacağı bilinmez.
FHA