Türkiye'nin Cumhuriyet Halk Partisi üst düzey üyesi Dr. Osman Faruk Loğoğlu, Mehr'e verdiği demeçte Suudi Arabistan- IKBY ilişkilerini değerlendirdi.
Aran Haber Agency: Son günlerde Suudi Arabistan’ın Bağdat Büyükelçisi Abdulaziz bin Halid eş-Şemri’nin başkanlık ettiği, çeşitli sektörlerde hizmet veren 35 iş insanı ve yatırımcının yer aldığı bir ticari heyet, karşılıklı ekonomik ilişkileri geliştirmek üzere Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ndeki (IKBY) Erbil’e ziyarette bulunmuştu.
Erbil’de Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakan’ı Neçirvan Barzani, Suudi ticaret heyeti üyeleriyle yaptığı görüşme sırasında karşılıklı ticari ve ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi üzerinde fikir alışverişinde bulundu. Ticaret, konut ve petrol sektörü başta olmak üzere çeşitli alanlarda IKBY ve Suudi Arabistan arasındaki ekonomik ilişkileri güçlendirmenin yolları ele alındı.
Görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Erbil Valisi Nuzad Hadi, Suudi Arabistan Ticaret Odaları Başkanı’nın da dahil olduğu heyetin, Suudi ve Iraklı işadamları arasında Bağdat’ın da içinde bulunduğu ortak bir komisyon oluşturulması amacıyla, bölgedeki iş insanları ile bugün düzenlenecek kapsamlı bir konferansta bir araya geleceğini açıkladı.
Bu bağlamda Türkiye'nin Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve eski Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Dr. Osman Faruk Loğoğlu, Suudi Arabistan- IKBY ilişkileriyle ilgili olarak Mehr'e konuştu.
Suudi Arabistan’ın IKBY’deki amacının Iraklı Kürtlerin bağımsızlığı yönünde olup olmadığı konusunda Loğoğlu, “Son aylarda bağımsızlık referandumu düzenleyen Irak Kürt Bölgesel Yönetimi bu konuda bölgesel ve uluslararası açıdan daha elverişli ve uygun koşullar beklemektedir. IKBY liderleri her daim siyasi bağımsızlıği elde etme konusunda kalan tek önemli meselenin uygun zaman konusu olduğunu belirtmişlerdir. Buna göre, Suudi Arabistan'ın IKBY’ye yaptığı yatırımlar bu bölgeyi pratikte bağımsızlığa ve Irak'ın merkezi hükümetinden uzaklaştırabilir. Bunun (IKBY’nin bağımsızlığı) Suudi Arabistan'ın gerçek hedefi olup olmadığı, hem Riyad yatırımlarının niteliğine ve koşullarına hem de daha önemlisi Bağdat merkezi hükümetin algısına bağlıdır.
Osman Faruk Loğoğlu, sözlerine şunları da ekledi: Suudi Arabistan'ın şimdiki temel dış politikası İran’ın bölgedeki nüfuzunun genişlemesini engellemeye dayanıyor. Aynı durum Türkiye için de geçerlidir. Katar kriziyle başlayan Ankara ve Riyad arasındaki gerginlik çeşitli nedenlerle gittikçe artmaktadır.
Suudi Arabistan’ın yanı sıra ABD ve İsrail’in Ortadoğu politikası hususunda Osman Faruk Loğoğlu, “Suudi Arabistan, ABD’nin isteğine göre hareket ediyor ve Irak ile Suriye'deki Kürtler de ABD’nin yakın müttefikidir. Öte yandan, İsrail, Irak ile Suriye’nin parçalanmasının büyük bir destekçisidir ve bu bölgelerdeki Kürtlerin bağımsızlığını güçlü bir şekilde desteklemektedir” açıklamalarında bulundu.
Türk politikacı ilaveten, “Büyük ihtimalle Suudi Arabistan'ın Erbil'e yaklaşması Washington ve Tel Aviv'in onayı ile gerçekleşmiştir” değerlendirmesini yaptı.
Suudi Arabistan'ın İran ve Türkiye sınırlarında bulunmasının her iki ülkeye büyük endişeye yol açmasının normal olarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Türkiye'nin Cumhuriyet Halk Partisi üst düzey üyesi, “Hem İran hem de Türkiye, Suudi Arabistan'ın IKBY’deki faaliyetlerinin, ülkenin toprak bütünlüğü, bağımsızlığı ve egemenliğiyle birlikte Bağdat'ın merkezi hükümetinin bilgisi altında olması gerektiğini net bir şekilde ortaya koymalı” diye konuştu.