2014 yılının haziran ayının on üçü şii âleminin büyük Merci-i taklitlerinden olan Ayetullah Sistani kendi tarihi fetvası ile DAEŞ-i diz çöktüren Irak`ın Heşd Şeb-i isimli halk ve askeri teşkilatının temelini koydu. İran İslam Cumhuriyyetinin meş-veret güçleri, Irak hükumetinin isteği ve rızası ile bu büyük askeri gücün eğitimi ve teşkilatlanmasında çok büyük yardım göstermişler.
tr.arannews.cim : 9 yıl önce (13 haziran 2014) Musul şehrinin DAEŞ teröristlerinin eline geçmesinden ve Irak`ın üçte birinden fazlasının bu terörist güçleri tarafından işgalinden sonra, Irakta şiilerin büyük Merci-i taklidi Ayetullah Seyit Ali Sistani DAEŞ-ile direniş için cihad-i kifayi fetvasını verdi ve Irak`ın diğer silahlı güçleri ile birlikte, bu ülkede DAEŞ terörüne son vermeyi başaran Heşdi Şeb-i Teşkilatının kurulmasına sebep oldu.
2014 haziran ayı Irak halkı için çok acı olaylar ile akıllarda kaldı. Çünkü o tarihlerde Irak şehirleri sırasıyla kan içen DAEŞ`in eline geçmeye başlamıştı. Tekfirçilerin Irak`ın kuzeyine saldırısı, 2014 haziran ayının 4-ü Samarra ve bir kaç şehrin işgali ile başladı, haziran ayının 10`da Musulun, 11`de ise Tikritin işgal edilmesi ile devam etti.
2014 yılının haziran ayının 9`dan 10`a geçen gecenin sabah saatlerinde DAEŞ Irak`ın kuzeyine doğru ilerlemeye devam ederek Musulu işgal etti. 2014 yılının haziran ayının 10`da Musulun işgalinden sonra bir haftadan az zaman içerisinde Irak`ın 20-den çok diğer şehirleri ülkenin kuzeyinde ve batısında işgal edildi. Onlardan en bilinenleri El-Beac, Telafar, Sincar, El-Kıyare, El-Hadar, Rabia ve El-Cezire idi.
Daha sonra Tikrit, Beled, Ed-Daur, El-İshaki, Er-Ramadi, Hit, Er-Retbee, El-Kaim, El-Kerme, Rave, Ane, Alus ve başka şehirler işgal edildi. Bunlar genellikle Irak`ın büyük bir kısmı olan şehirlerdi. DAEŞ Tikritte kontrolü ele geçirdikten sonra kendi teröristlerinden Bağdat ve Kerbelaya doğru ilerlemelerini istemişti.
Kurtarıcı birlikler, DAEŞ saldırılarının en güçlü anlarında oluşturuldu.
Durum çok tehlikeli, insanlar tedirginlik içindeydi ve tekfirçiler ilerliyordular. Du-rum aynı şekilde devam etseydi, çok acı bir olay gerçekleşecekti. Ama Ayetullah Sistani 2014 haziran ayının 13`de verdiği tarihi fetvası ile Irak`ın Heşdi Şeb-i isimli halk ve askeri gücün temelini koydu.
Irak`ın ali dini merciinin cihad-i kifayi fetvasından sonra DAEŞ`e karşı savaşmak için milyonlarla Iraklı gönüllünün teşkilatlanması maksadı ile “Heşd Şeb-i” halk teşkilatı kuruldu.
Heşdi Şeb-inin kurulmasında maksat
Bu güçlerin maksadı Irak ordusu ve güvenlik güçlerine dini yerleri korumak ve aynı zamanda DAEŞ`in saldırılarına karşı direnişte yardım etmektir. Heşdi Şeb-i Irak ordusunun yanında olan ve DAEŞ-e karşı direniş maksadı ile teşkil edilmiş halk güçlerine deniliyor.
Heşdi Şeb-i yalnız şiilerle ilgili mi?
Heşdi Şeb-i güçleri farklı gruplardan ibarettir. Temel olarak şii gruplarından ibaret olsa da, burada ehli-sünnet, hristiyan ve yezidilere ait grupları da vardır. Şii, sünni ve hristiyandan olan bütün dini mezhepler ve arap, kürt ve türkmenlerden olan bütün etnik gruplar Heşdi Şeb-i de görev yapıyorlar.
Heşd Şeb-i de görev yapan şii olmayan gruplar.
Heşdi Şeb-inin yapısını Irak şiileri teşkil etse de, sonradan Selahattin vilayeti, Neyneva vilayeti ve Enbar vilayetinden olan bazı Irak Sünni göçebeleri, aynı zamanda yezidiler ve Irak hristiyanları da ona birleştiler. Gerçek budur ki, Irak`ın toprak bütünlüğünün korunması ve DAEŞ`in işgal ettiği bütün araziler kurtarılması bu güçleri, aynı zamanda şiileri, sünnileri, hristiyanları bir araya getirmiştir.
Tamamı ehli-sünnetten olan Heşdi-Eş'arî bu teşkilatın en önemli parçalarından biridir ve şu anda sünni eyaletleri olan el – Enbar, Neyneva ve Selahattin belde-lerinde güvenliğin korunmasında güçlü ve efektif güce sahiptir.
Rayan el-Kildaninin komutanlığı yönetiminde olan “Babiliyyun” tugayı, Heşdi Şeb-i`de hristiyanlardan ibaret olan önemli tuqaylardan biridir ve şuanda Neyneva beldesinde hristiyan bölgelerinde ve şehirlerinde bulunuyor.
Hristiyan savaşçılarının bir kısmı Heşd Şeb-i`nin Ebu Abdullah Hüseyin (a.s) tugayında savaşıyor. Bu tugay, Neyneva beldesinde hristiyan bölgelerinin güven-liyinin bir kısmını üstlenmişdir.
Yezidi, şebek ve türkmenlerin de Heşd Şeb-i içinde bir kaç tugayı var, hazırda “Sincar” – Şingal-(yezidilerin meskeni) ve Irakta “Sehl Neyneva” (şebeklerin meskeni) gibi bilinen Neynevanın düz alanlarında, aynı zamanda da Kerkükün güney bölgelerinde Irak türkmenlerinin olduğu beldelerde, bu bölgelerin güvenliğinden sorumludurlar.
Heşd Şeb-i resmi kuruluştur.
Irak Bakanlar Kurulunun onayına göre, “Heşd Şeb-i” Başbakana bağlı olan resmi kurumdur. Bu kuruluş resmi olarak Irak Silahlı Kuvvetlerinin bünyesinde yer almak-tadır ve Irak Silahlı Kuvvetlerinin başkomutanının emrindedir. 2016 kasım ayının 26-da Heşd Şeb-i Irak parlementosunun geneli tarafından ordudan ayrı bir alay gibi kabul edilmişdir.
Heşd Şeb-i grup ve güç sayısı
Son raporlarda Heşd Şeb-i güçlerinin toplam sayısının 140-160 bin civarında olduğu bildiriliyor. Oysa ki, DAEŞ ile savaş zamanı bu güçlerin sayısı 100-110 bin arasındaydı.
Həşd Şəb-i`nin bazı önemli katılım grupları ve önemli komutanları
Heşd Şeb-inin kurucu güçleri iki grupa ayrılıyor: - Bilindik silahlı gruplar ve din rehberlerinin daveti ile orduya yardım etmeye gelen gençler.
- 42-den fazla grupda görev yapan yüz binlerce ıraklı şii genç Irak halk güç-leri.
Onlardan bazıları Ayetullah Sistaninin fetvasından önce de mevcut olan büyük teşkilatlardır. Bazıları ise fetvadan sonra kurulmuş küçük teşkilat-lardır.
Heşd Şeb-i`nin askeri hareket bölgeleri.
Bu güçlerin askeri hareket bölgeleri genellikle Bağdat, Babul, Diyala, Selahattin, El-Enbar ve El-Enbardakı stratejik Felluce şehrinin toprakları sayılan El-Garmeh bölgesi olmuştur.
Heşd Şeb-i`nin gelişmesinde 5 hedef
Heşd Şeb-inin kurulmasının en önemli sebebi DAEŞ-in saldırılarından sonra Irakta gerçekleşen olaylardan anlaya biliriz.
Kısa zaman içerisinde DAEŞ terörist güçleri Musulu, Selahattin ve Diyala eyaletlerinin birden fazla bölgeyi ele geçirmeyi başardı, hatta Irak`ın başkenti Bağdat yakınlarına kadar irerledi.
Irak ordusunun (Saddamdan sonraki dönemde ABD tarafından teşkil edilmiş gü-venlik - askeri yapı gibi) DAEŞ teröristleri ile mücadelede zayıflığı ve farklı düşüncelere sahip olan destelere bölünmesi, Irak`ın siyasi-dini seçkinini bu grupla mücadele için yeni tedbirler görmeye mecbur bıraktı. Bu yüzden de bazı Irak siyasetçilerinin tedbiri ve dini idarelerin desteyi ile DAEŞ`e karşı mücadele etmek ve Irak`ın egemenliyini korumak için Heşd Şeb-i gibi halk gücü hazırlandı ve DAEŞ ile savaş meydanına yüksek ruh ve olağanüstü birlik ile gittiler.
2015-yılının mart ayında Bağdat`ta Heşd Şeb-i komutanları bu yeni yapının beş maksadını aşağıdakı şekilde açıkladılar: - DAEŞ ile savaşmak ve onu Iraktan çıkarmak.
- Ülkenin korunması.
- Kutsal mekanların korunması.
- Irak halkının terör esaretinden kurtarılması.
- Cihat etmek gücünde olmayan ıraklılara yardım etmek.
Fedakarlık ve bir çok başarılar.
Heşd Şeb-i kurulduktan sonra sonra tekfirçiler kendilerini cesur ve fedakar bir gücün karşısında gördüler ve onlara engel oldular. Irakın Heşd Şeb-i güçleri eşsiz durumlar düzenlemeyi başardılar. Heşd Şeb-inin kurulduğu günden bu yana elde ettiği en önemli başarıları bir kaç stratejik zafer şeklinde açıklaya biliriz.Bu zaferlerin en önemlileri aşağıdaki gibidir:
Cerf en- Nasrın özgürleşmesi (Babilin kuzeyindeki geçmiş Cerf el-Sahr, sonralar Heşd Şeb-i güçleri tarafından kurtarılması sebebi ile Cefr en-Nasr isimlendirilmiş-tir ve halk güçlerinin ilk başarılı operasyonlarından biri sayılıyor);
Amirlinin kurtuluşu;
El-Alemin kurtuluşu;
Bağdadidin kurtuluşu;
Tikritin kurtuluşu;
(Halk güçlerinin “Lebbeyk Ya Rasulullah”) operasyonuna uygun olarak hayata geçirdiği en mürekkep operasyonlarından biri sayılıyor.)
Genellikle bu halk güçleri, güvenlik boşluğunu doldurmak aynı zamanda Heşd Şeb-i ile ilişkili gruplar ve hükumetin güvenlik güçleri arasında mükemmel koordine ile çalışmak, DAEŞ`in saldırılarının durdurulmasında önemli rol oynamak için Bağdat`ın güney, kuzey ve batı tarafı bölgelerinde çok hızlı yerleştirildi.
Heşd Şeb-i Irakın ve bölgenin DAEŞ`den kurtuluşu yolunda çok fazla şehid ve yaralılar vermiştir. Bir çok şehirler bu güçler vasıtasıyla tekfirçilerden kurtulmuştur.
Amerikanın Irak`taki sinsi planlarının önünü almakta Heşt Şeb-inin önemi
Heşd Şeb-i Irak ordusu ve güvenlik güçleri ile birlikte ABD`nin ve Vaşington ile birlik olan bazı ülkelerin bütün planlarını silerek Irak`ın parçalanmasının önünü aldı.
Amerika, onun Iraktaki iç müttefikleri ve bölgesel müttefikleri Heşd Şeb-i Teşki-latının iptal edilmesinden hayal kırıklığı yaşadıktan sonra bu teşkilatla her yönüyle savaşa başladılar.
Beyaz Sarayın Heşd Şeb-i ile düşmanlığı sadece son yıllarla sınırlı kalmıyor ve söyleye biliriz ki, halk güçleri oluşmaya başladıktan sonra ABD bunun aleyhin-deydi. Bu yaklaşımın açık örneği ABD Kongresinin bu gücün bazı kollarını terörist kabul etmesinde görebiliriz, oysa ki bu güçler DAEŞ`in yok edilmesinde doğrudan etki etmiştir.
2020 yılının ocak ayında ABD Devlet Departmanı açıkladı ki, bu ülke “Esaib Ehli-Hakk” birleşmelerinin adını yabancı terör grupları listesine eklemekle beraber, bu grupların liderleri olan Kays Hazali ve Leys Hazalinin isimlerini uluslararası terö-rist gibi saydılar.
Hatta El-Ramadi şehrinin kurtarılma operasyonu zamanı Vaşington DAEŞ`ile direnişte Bağdat hükumetine yardım gösterilmesini bu operasyonda Heşd Şeb-inin katılmaması için şart koşmuştu.
Bundan başka, Heşd Şeb-i mevkileri Amerika ordusuna ait jetler tarafından defa-larca saldıraya maruz kalmıştır. Bu yüzden de açıktır ki, aslında DAEŞ`in kurulması ve genişlemesinin önemli sebeplerinden biri olan amerikalılar Heşd Şeb-inin meşru-luğu ve bilinirliyinden ve onun lehine kanunun kabulünden rahatsız ve bunu kendi-leri için bir anlamda başarısızlık sayıyorlar.
Amerikanın Heşd Şeb-iye karşı askeri saldırılarından sonra Amerika askerlerinin Irak`tan çıkarılması talebi güçlendi. Nihayet 5 ocak 2020 yılında Amerikanın ser-dar Süleymani ve Ebu Mehdi el-Mühendise karşı terör cinayetinden iki gün sonra Irak Parlementosu amerikalıların Iraktan çıkarılması kararını onayladı ve Irak halkı da ocak ayının 25-de milyonluk gösteri düzenleyerek Amerika askerlerinin ülke-den çıkarılmasını talep etti.
Aslında, Heşd Şeb-i ve Irak direniş güçleri Amerikanın Iraktaki projelerinin haya-ta geçmesine önemli engeldi. Bu sebepten Vaşingtonun bu halk güçlerini yok et-mek veya en azından zayıflatmak için sinsi planları bitip tükenmek bilmiyordu.
Ebu Mehdi el-Mühendis ve iranlı şehid komutan Süleymaninin Heşd Şeb-i için bırakıp gittiği büyük miras.
Heşd Şeb-i kurulduktan sonra Ebu Mehdi el-Mühendis komutan yardımcısı seçildi ve o, her zaman savaşın bütün cephelerine katılırdı
Komutan Hacı Kasım Süleymaninin önemli Heşd Şeb-i teşkilatının kurulmasında ve Irak`ın DAEŞ fitnesinden temizlenmesinde kendi rolünü medyaya çıkmasından her zaman tevazu ile reddetmesine rağmen, bu gerçek Irak`ın önemli siyasi çalışanları tarafından defalarca dile getirilmişdir.
29 Ağustos 2016 yılında Nücba İslami Direniş Harekatının baş danışmanı Ekrem El-Keebi televizyon programında komutan Süleymaninin Heşd-Şebinin kurulma-sındaki rolünü vurgulayarak dedi: “Heşd Şeb-i Irak halkının toplumundan ve İranın Kudüs Güçlerinin kumandanı komutan Kasım Süleymaninin liderliği altında dü-zenlenmiş ve bu grup Irakta popüler derinliğe sahiptir.”
Şehid Ebu Mehdi el-Mühendis`de 3 temmuz 2017 yılında İslami Radyo ve Tele-vizyon Birliğinin 9-cu toplantısı çerçevesinde ve “El-Kevser” televizyon kanalına verdiği röpörtajda söyledi ki; “İranlı komutan Hacı Kasım Süleymani Irak güçle-rinin eğitimi ve planlanmasında önemli rol oynamıştır. O ve Hizbullah kardeşleri DAEŞ`e karşı direnişte aktif çalışmıştır. Bu melese Irak hükumeti ve eski başbaka-nın ricası ve rızası ile gerçekleşmiştir.”
Heşd Şeb-i dinamik bir teşkilattır.
Heşd Şeb-i güçleri hazırda güvenliği temin etmek misyonunun onlara havale edil-diği bölgelerde – Diyale, El-Enbar ve Selahattine ve diğer bölgelere kadar – çok önemli faaliyyet gösteriyorlar. Bu güçler Irak`ın diğer bölgelerinde güvenliği temin etmekle beraber, milli ve dini ilişkilerde Irak halkının can ve mallarının korunma-sında önemli rol oynuyorlar.