Azerbaycan Cumhuriyeti'nin, yerel halkın sosyal açıdan kırılgan ve zor durumda olduğu bir dönemde Karabağ'a askeri operasyonlar gerçekleştirdiğini, Ermenistan ile Karabağ arasındaki ilişkilerin uzun süredir ciddi şekilde bozulduğunu açıkladı.
tr.arannews:Tesnim Haber - Birleşmiş Milletler Uluslararası Adalet Divanı'nın yayınladığı ön kararda, Azerbaycan'ın Eylül ayındaki askeri operasyonu sonrasında Dağlık Karabağ'ı terk eden Ermenilerin evlerine güvenli bir şekilde dönmelerinin sağlanması gerektiği belirtildi.
Kararda konuyla ilgili nihai kararın verileceği belirtiliyor ve Azerbaycan da 19 Eylül'den sonra Dağlık Karabağ'ı terk edip geri dönmek isteyenlerin güvenli, engelsiz ve esnek bir şekilde geri dönüşünü sağlamalıdır.
Hakimlerin 13 lehte, 2 aleyhte oyla verdiği kararda, aynı tutumun Karabağ'dan ayrılmak isteyenler kadar orada kalmak isteyenlere de uygulanması gerektiği, onları kaçmaya zorlamak için güç ve tehditlere başvurulmaması gerektiği kaydedildi.
Hakimler ayrıca Azerbaycan'dan bölge sakinlerinin kayıt belgelerinin, kimliklerinin ve mülklerinin korunmasını sağlamasını ve geçiş tedbirlerinin uygulanmasına ilişkin bir raporu 8 hafta içinde BM mahkemesine sunmasını istedi.
Mahkeme kararı bağlayıcıdır
Bunların Ermenistan'ın Azerbaycan'a yönelik şikâyetine ilişkin ön kararlar olduğu kaydedildi. Ermenistan, Uluslararası Adalet Divanı'na sunduğu şikayette Azerbaycan'ı Uluslararası Irk Ayrımcılığı Sözleşmesini ihlal etmekle suçladı.
Azerbaycan ise Ermenistan'ın bu eyleminden bir hafta sonra aynı mahkemeye Ermenistan aleyhine şikayette bulundu.
Mahkemenin kararında, Azerbaycan'ın, yerel halkın sosyal açıdan kırılgan ve zor durumda olduğu bir dönemde Karabağ'da askeri operasyonlar gerçekleştirdiği, Ermenistan ile Karabağ arasındaki ilişkilerin uzun süredir ciddi şekilde bozulduğu belirtiliyor.
Bu kararda, cezanın infazının Azerbaycan Cumhuriyeti açısından zorunlu olduğu ve hukuki yükümlülükleri olduğu belirtiliyor.
Bu tür davaların genellikle aylarca, hatta yıllarca sürdüğünü de söylemek gerekir.
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığının Tutumu
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Uluslararası Adalet Divanı'nın kararına ilişkin tutumunu açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı, mahkemenin Azerbaycan'ın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü bir kez daha teyit eden kararını Bakü'nün memnuniyetle karşıladığını vurguladı.
Açıklamaya göre, mahkeme tarafından belirtilen eylemler, Azerbaycan hükümetinin Dağlık Karabağ'ın Ermeni sakinlerine ilişkin daha önce açıklamış olduğu politikasını kabul ediyor.
Bu bakanlık şunları vurguladı: "Azerbaycan, Ermeni halkını hiçbir zaman Karabağ'dan sürmedi, bölgeyi terk etme taleplerine rağmen Ermenistan'a ve diğer ülkelere taşınmak kendi kararıydı. Azerbaycan Anayasası ve ilgili uluslararası yükümlülükler uyarınca ülke, Dağlık Karabağ'daki yaşayan Ermenilerin insan haklarını diğer Azerbaycan vatandaşlarıyla eşit bir şekilde korumaya kararlıdır."
Daha sonra şöyle ifade etti: "Mahkeme Ermenistan'ın askeri saldırganlığını, ayrılıkçı kışkırtmasını, terör eylemlerini vb. tanıdı ve Ermenistan'ın, Azerbaycan'ın ayrılıkçı rejimle bağlantılı olan ve suçlamalarla gözaltına alınan kişilere yönelik soruşturma faaliyetlerine ilişkin iddiasını da karşılamadı."
1990'lı yılların başında Karabağ sorununun Azerbaycan ile Ermenistan arasında bir çatışmaya neden olduğunu belirtmek gerekir. Azerbaycan'ın Karabağ bölgesi ve çevresindeki 7 bölge işgal edildi.
2020 yılındaki 44 gün süren savaş sonucunda Bakü, bu 7 ilçenin ve Dağlık Karabağ'ın bir kısmının kontrolünü ele geçirdi ancak taraflar bir barış anlaşması imzalamadı (müzakereler Avrupa Birliği ve Rusya'nın arabuluculuğunda ayrı ayrı yürütülüyor).
Azerbaycan Cumhuriyeti, Rusya ve Ermenistan arasında yapılan anlaşmaya göre Laçin Koridoru ve Dağlık Karabağ Temas Hattı'na Rus askerleri konuşlandırıldı. Bu yıl 19-20 Eylül tarihlerinde Bakü, Karabağ'da "yerel anti-terör önlemleri"ni duyurdu.
Erivan bu eylemi "etnik temizlik" ve "saldırı" olarak değerlendirdi.
20 Eylül'de Karabağlı ayrılıkçılar Bakü'nün şartlarını kabul ettiklerini açıkladılar. Daha sonra Ermeni nüfusunun Karabağ'dan Ermenistan'a göçü başladı.
28 Eylül'de kendi kendini ilan eden Dağlık Karabağ Cumhuriyeti faaliyetlerini durduracağını duyurdu. Bu ayrılıkçı cumhuriyetin birçok lideri tutuklanarak Bakü'ye getirildi.