Tümgeneral Hüseyin Selami, İranlı General Şehid Musevi’nin şehadeti sebebiyle yaptığı konuşmada şehiy Musevi’nin Kasım Süleymani ile birlikte cihad meydanındaki cesur duruşuna değindi.
tr.arannews:Tesnim Haber- İran Devrim Muhafızları Ordusu Genelkomutanı Tümgeneral Hüseyin Selami bu perşembe sabahı şehit Seyid Razi Musevi'nin cenaze töreninde şunları söyledi: Şehit Musevi, en zor ve tehlikeli durumlarda Müslümanların onurunu korumak ve güvenliğini sağlamak için bir dağ gibi korkusuzca meydanlarda savaştı.
İslam'ın ve İran'ın ebedi ve unutulmaz efsanesi şehid Kasım Süleymani'nin yoldaşıydı. Ayrıca 45 yıllık cihat hayatı boyunca cihat meydanlarını asla terk etmememiş ve cihat elbisesini hiç çıkarmamıştır.
Devrim Muhafızları Genelkomutanı konuşmasına şunları ekledi: Şehit Musevi, İslam düşmanlarının Müslüman topraklarının derinliklerinde bulunmaması gerektiğini her zaman tekit ediyordu.
Tümgeneral Selami, Şehit Seyyid Razi'nin vefalı, dürüst ve güvenilir bir insan olduğunu belirterek, şunları kaydetti: Güçlü ve sağlam yüzünde her zaman mertçe bir tevazu ve nezaketinin nişaneleri vardı. Direniş cephesinin en ağır bombardımana maruz kalan yerlerinde bu cephelerin taşıyıcı direği gibiydi.
Hüseyin Selami şöyle devam etti: Bugün Lübnan, Suriye ve Filistin'de Müslümanların güçlü yapısının önemli bir parçası olarak var olan yapı, hiç şüphesiz bu direnişçinin çabalarının sonucudur.
İran Devrim Muhafızları Genelkomutanı, Şehit Kasım Süleymani’nin şehadeti sonrasında Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani'ye eşlik ettiğini belirtti: Düşman onu bizden daha iyi tanıyordu çünkü ondan çok ağır darbeler almıştı ve o direniş cephesinde güç zincirinin devasa inşasında rol oynamıştı.
Bugün düşmanı ümitsizliğe ve karamsarlığa sürükleyen büyük Filistin hareketi, bu isimsiz kahramanların mücadelesinin ürünüdür. Böyle alçakgönüllü birçok direnişçi var ve onlar düşmanlara karşı mücadele ederek Müslümanların güvenliği, huzuru ve onurunu koruyor.
Genelkomutan şunu vurguladı: Bugün direniş cephesi, Kasımlar ve Seyyid Razilerin armağan ettiği fidanların meyvelerini topluyor.
Aksa Tufanı’nın Filistin direnişinin cesur direnişinin sonucunda geröekleştiğini vurgulayan Tümgeneral Selami şunları söyledi: AksaTufanı, İngiliz hükümetinin 1945'ten bu yana yürüttüğü işgalci Haganah gizli ordusunun terör timlerinin gerçekleştirdiği cinayetlerin, Kafr Kasım katliamının, Deyr Yasin Katliamının ve aynı zamanda kasap Ariel Şaron'un Sabra ve Şatilla'da Filistinlileri katletmesinin sonucu ve Siyonist rejimin Mescid-i Aksa'ya yaptığı tüm işgal ve hakaretlerin ürünüdür.
Tümgeneral Selami konuşmasının sonunda şunları söyledi: Direniş cephesi, hepsi aynı inanç ve idealleri paylaşıyor ve stratejik düzeyde güçlü ortak noktalara sahiptir. Diğer yandan ise direniş cephesinin her unsuru aynı zamanda kendi milli kimliğine göre de hareket ediyor. Coğrafi olarak ayrılmış bu cepheyi ideolojik ve dini olarak birbirine bağlayan, İslam ve İslam dünyası adında ortak bir kimlik var. Ama Ensarullah Yemenli bir kimliğe sahip ve operasyonel düzeyde kararlarını kendisi veriyor, bizimle hiçbir ilgisi yok, bağımsızdır, kendi iradesi, stratejisi ve gücü vardır.