İran Devrim Muhafızları Ordusu Genel Komutanı şunları söyledi: Bazen düşmanlar tehditlerde bulunuyor ve hatta bugünlerde Amerikalı yetkililerden bazı tehditler duyuyoruz, onlara "Siz bizi sınadınız ve biz birbirimizi tanıyoruz, hiçbir tehdidi cevapsız bırakmayacağız" diyoruz.
tr.arannews:Tesnim Haber – İran İslam Devrimi Muhafızları Ordusu Genel Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami, bugün (Çarşamba) Azadi Spor Kompleksi'nde düzenlenen ‘Tahran’ın 24.000 Şehidi’ Kongresi'nde yaptığı konuşmada şunları söyledi: 45 yıl önce, bugünlerde büyük İmam, İslam Devrimi'nin kalbi Tahran'a gelerek İslam'ın ve İran'ın izzet ve büyüklüğünün yeniden dirilişini tesis etti.
Hüseyin Selami sözlerine şunları ekledi: Devrimin lideri bu devrimin bilgisini 34 yıldır taşıdı ve en karmaşık fitnelerin yaşandığı bir dönemde, ilahi planlamayla, İslam ümmetinin kalbindeki direniş okulunu canlı tutmak için tüm çetin meselelerin ortasında cesurca durdu.
Tümgeneral Selami şöyle devam etti: Tahran, düşmanların gözünü kör eden bir şehir, ayakta, ihtişamlı ve kültürlü bir şehirdir. Şehitleriyle Tahran, yeryüzünde yıldızlı bir gökyüzüdür.
O şunları belirtti: Tahran, Rasulullah Hz. Muhammed’in (a.s) ordusunun şehridir. Ayrıca Tahran, Karni ve Sattari gibi İslam ordusu komutanlarının büyük şehitlerini vermiştir.
Selami şunları söyledi: İslam'ın ayakta kalması ve ilerlemesi şehitliktedir. Cihad ve şehadet bizim haysiyet ve şerefimizi savunma mantığımızdır. Şehitler olmasaydı İslam ve İran olmazdı. Büyük İran'ı, sevgili İslam'ın ışığında dünya siyasi coğrafyasında sevilen bir şahsiyet ve kimlik olarak özgür dünya halklarının gönüllerinde parlatanlar bu şehitlerdi.
Genel Komutan Hüseyin Selami şunları söyledi: Ülkeye dayatılan komploların tamamı küresel ölçekte ve dünyadaki tüm şeytani güçlerin kutsal olmayan bir birleşimiydi. Bu millete karşı gördüğünüz bütün düşmanlıklar, şehitlerimizin bozguna uğrattığı bastırılmış istekler, geçersiz oyunlardır.
Tümgeneral Selami şunları söyledi: Şehitlerin büyüklüğünü anlatamayız, bu bizim ebedi onurumuzdur ve şehitlik okulunu överek yükseltmeliyiz.
Hüseyin Selami şunu vurguladı: Cihad kılıcı şerefimizin garantörüdür. Biz savaş çığırtkanı değiliz ama kendimizi ve onurumuzu sonuna kadar savunuyoruz. Topraklarımıza yabancı müdahalesine izin vermiyoruz. Şunu da bilin ki, şehit olanlar Allah'ın seçilmiş kullarıdır. Şehit aileleri bu milletin şanı ve göz aydınşığıdır.
Tümgeneral Selami, "45 yıl önce İmam Humeyni’nin gelişinin eşiğindeyiz" diye konuştu ve şöyle devam etti: İmam bu topraklara ayak bastığında İslam dünyası siyasi umutsuzluk içindeydi. Kültürümüz yağmalandı, değerlerimiz silindi ve Amerikan coğrafyasının parçası olduk. İmam bu topraklarda özgürlük ruhunu ve İslam ruhunu yaydı. Bu devrime dünya despotları tahammül edemiyordu, bu yüzden şeytani güçler, İran milletinin nur yolunu seçmesini engellemek için İmam'ın davasına karşı çıktılar.
Hüseyin Selami şöyle devam etti: Şehitlerin değeri ve büyüklüğü, düşmanların kötü hayallerini yok etmelerindendi. Şehitlerin mücadelesinin sonucu, büyük güçlere karşı durabilmemizdir ve bu bizim için sürekli bir derstir. Kerbela tarihi bir daha tekrarlanmayacak . tekrarlanacak şey İmam’ın ümmetinin kendisini bir mücevher gibi koruması, düşmanların üzerine saldırması ve onları mağlup etmesidir.
Hüseyin Selami: Düşmanlar İran milleti için ekonomik, psikolojik ve güvenlik savaşlar düzenledi Ama bu milletin evlatları gücünü inşa etti ve İnkılabı yüceltti. İran bugün güçlü ve ileri düzeydedir. Bazen düşmanlar tehditlerde bulunuyor ve bugünlerde Amerikalı yetkililerin sözlerinden bazı tehditler duyuyoruz. Onlara şunu söylüyoruz; "Siz bizi sınadınız ve bizi tanıyorsunuz. hiçbir tehdidi cevapsız bırakmıyoruz, savaş peşinde değiliz ama savaştan da korkmuyoruz ve toplumumuzda olan gerçek de budur."
Selami konuşmasının sonunda şunu vurguladı: Filistin zafere doğru ilerliyor ve Siyonistler küçük bir toprağı aylardır savaşta tutamadılar ve mutlaka kaybedeceklerdir.