tr.arannews:tesnim haber- İmam Humeyni'nin (r.a) vefatının 36. yıl dönümü arifesinde, İmam Humeyni'nin (r.a) ülkülerine bağlılığın ve ahdin tazelendiği töreni, İmam Humeyni Türbesi mütevellisi İmam'ın torunu Seyyid Hasan Humeyni, Dışişleri Bakanı Seyyid Abbas Arakçi, bakan yardımcıları ve Dışişleri Bakanlığı çalışanlarının katılımıyla gerçekleştirildi. Bu törende konuşan Dışişleri Bakanı Arakçi, "İmam Humeyni (r.a) sadece İslam Devrimi'nin değil, aynı zamanda İran İslam Cumhuriyeti'nin dış politikasının da mimarıdır" dedi. Arakçi, dış politikada izlenen yolun İmam'ın yaklaşımı doğrultusunda şekillendiğini ve bu politikanın temelinin tahakküm karşıtlığı düşüncesine dayandığını vurguladı.
Arakçi şöyle devam etti: “İmam Humeyni’nin (r.a) tüm mücadelesi bu ülke üzerindeki yabancı tahakkümüne karşıydı. İmam’ın hareketini başlatan olaylardan biri de kapitülasyon meselesiydi. Bu konuda güçlü bir şekilde devreye girdi ve ilk açıklamasına ‘İnna lillah…’ ile başladı, ardından tahakküm karşıtı ayetlerle bildiriler yayımladı. Bu bildirilerde dış politika düşüncesinin temelleri olarak yabancı tahakkümünün reddini açıkça ortaya koydu."
Arakçi: Sıfır zenginleştirme yaklaşımıyla İngiltere ile diyalog mümkün değil
Dışişleri Bakanı şöyle devam etti: "İslam Cumhuriyeti'nin Ne Doğu'ya ne Batı'ya" sloganı da buradan kaynaklanmaktadır, yani İran İslam Cumhuriyeti’nin hiçbir tahakkümü kabul etmeme ilkesine dayanmaktadır. İmam Humeyni bunu hep vurguladı. Anayasada da birinci maddede bu yer alır: İran İslam Cumhuriyeti,zulmetmeme, zulme boyun eğmeme, tahakküm etmeme ve tahakküme uğramama esasına dayanır. Bu, bizim hareketimizin temelidir."
Arakçi, nükleer konuya ve zenginleştirme meselesine de değinerek şunları söyledi: “Bu ülke için bir gereklilik olan zenginleştirme hakkında söylenecek çok şey var ama nükleer müzakerelerdeki temel eksen yine tahakküm karşıtlığıdır. Müzakerelerde daima bu ilke göz önünde olmuştur. ‘Zenginleştirme yapmamalısınız’ denilmesi, başlı başına bir tahakkümdür. Neden zenginleştirme yapamayalım?! Bu, İran milleti tarafından asla kabul edilemez."
Arakçi, "Eğer mesele nükleer silahsa, elbette bu bizim için de hassastır. Biz zaten nükleer silah karşıtlığının bayraktarlığını yapıyoruz. Ama onlar NPT (Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması) kapsamındaki yükümlülüklerine uymadılar. İran milletini haklarından mahrum etmeye kimsenin hakkı yoktur. Nükleer enerji, İran halkının kesin hakkıdır" dedi.
Arakçi sözlerine şöyle devam etti: “Nükleer meseledeki tutumumuz son derece net ve belirgindir. Aynı kararlılıkla, İslam İnkılabı Lider’inin direktiflerini esas alarak yolumuza devam edeceğiz. Biz kendimizi İmam Humeyni’nin (r.a) ve İslam İnkılabı Rehber’inin askerleri olarak görüyoruz.”
Dışişleri Bakanı, İmam Humeyni’nin (r.a) meşhur bir sözünü hatırlatarak şunları ekledi: “İmam şöyle demişti: 'Askerlerimiz, beşikteki çocuklarımız ve annelerinin kucağında olanlardır.' Ben 1962 doğumluyum, asker kalmaya çalıştım. Biz her zaman İmam'a (r.a) ve Rehber’e sadık askerler olmaya çalıştık. Ayrıca bizden önce şehit düşen askerleri de anıyorum."