Ankara’dan gelen ekim sonunda Doğu Akdeniz’de doğalgaz ve petrol sondaj çalışmalarına başlanacağı açıklamasını değerlendiren Rus uzmanlar, sondaj çalışmaları Ankara’nın Yunanistan, AB ve ABD ile ilişkilerini etkileyebilir ve en büyük risk askeri krizin çıkması.
Aran Haber Agency: Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, ekim sonunda Doğu Akdeniz'de hidrokarbon rezervlerinin çıkarılması çalışmalarına başlanacağını söyledi. Türkiye'nin elinde şu an sondaj çalışmaları için Fatih isimli gemi bulunuyor, ancak Güney Kıbrıs resmi olarak bu çalışmalar için izin vermedi.
Avrupa Komisyonu da Türkiye'ye Kıbrıs sahasındaki kaynaklardan kaçınması konusunda uyarıda bulundu. Türkiye ise bölgedeki tüm enerji projelerinde onayının alınmasını istiyor.
Sonuç olarak Akdeniz'deki kaynak meselesi, Ankara, Atina, Mısır ve Güney Kıbrıs arasında gerginlik konusu oldu.
Russia Today'e (RT) konuşan uzmanlar enerji kaynaklarının bölgedeki durumu nasıl etkileyeceğini yorumladı. Uzmanlara göre, Kıbrıs'ın Afrodit, İsrail'in Leviathan ve Tamar, Mısır'ın Zohr enerji sahasından sonra Akdeniz sularındaki petrol ve doğalgazdan Türkiye de pay almak istiyor.
'TÜRKİYE, İSRAİL, YUNANİSTAN VE KIBRIS ARASINDAKİ KONSORSİYUMA KARŞI ÇIKIYOR'
Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi uzmanı Timut Ahmetov "Türkiye aslında İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs arasında Doğu Akdeniz'e yönelik konsorsiyuma karşı çıkıyor. Ankara bu ülkelerin Kıbrıs kara sularında doğalgaz-petrol sahaları oluşturmasını istemiyor, zira böyle bir durumda çıkarılan gazın Avrupa'ya satışından edinilen kârdan sadece Güney Kıbrıs yararlanacak. Türkiye ayrıca statüsü hakkındaki sorun çözülemeyen adanın gaz sahalarından belirli bir kısmı üzerinde hak iddia etmeye çalışıyor" dedi.
‘TÜRKİYE, ASKERİ POTANSİYELİNİ KULLANMAYA HAZIR OLDUĞUNU GÖSTERİYOR'
Ahmetov açıklamalarında "Türkiye diplomatik protestolarının başarısız olması sonucunda artık tavrını gerçek eylemlerle ortaya koymak zorunda kaldı. Bölge için en büyük tehditse sorunun askeri krize dönüşmesi olasılığı" sözleriyle devam etti.
Ahmetov, Türkiye'nin bölgedeki oyunculara askeri potansiyelini kullanmaya hazır olduğunu göstermeye çalıştığını, bunun donanmanın güçlendirilmesinden de anlaşıldığını vurguladı.
Rusya Bilimler Akademisi Uluslararası İlişkiler ve Ekonomi Enstitüsü'nden Yuriy Kvaşnin, Kıbrıs havzasındaki sorunun dünyanın büyük kısmının tanıdığı Kıbrıs Cumhuriyeti ve sadece Türkiye'nin tanıdığı Kuzey Kıbrıs sorunuyla bağlantılı olduğunu ifade etti.
Ancak Kvaşnin, Türkiye de, Kıbrıs'ı destekleyen Yunanistan da NATO üyesi olduğu için sorunun askeri yolla çözüleceğini düşünmediğini belirtti.
‘ANKARA'NIN YUNANİSTAN, AB VE ABD İLE İLİŞKİLERİ ETKİLENECEK'
Kvaşnin'e göre, Ankara'nın Doğu Akdeniz'de sondaj çalışmalarına başlama girişimleri Yunanistan'la ilişkilerini etkileyeceği gibi, AB ve ABD ile ilişkilerini de etkileyecek. Bu koşullar altında Türkiye'nin yalnız kalmaması önemli. Diğer yandan doğalgaz ve petrol çıkarılsa bile, Türkiye'nin bunları kendi pazarı dışında bir yere göndermesi pek ihtimal dahilinde değil.
‘AB, RUSYA'DAN GAZ SEVKİYATINA ALTERNATİF ARADIĞI İÇİN KIBRIS'A DESTEK VERİYOR'
AB ile ilişkilerin akıbetinin nasıl olacağını yorumlayan Ahmetov "Kıbrıs AB'nin desteğini net bir şekilde hissediyor. Bunun nedeni AB'nin Rusya'dan gaz sevkiyatına alternatif araması. Avrupa Komisyonu daha önce Mayıs 2018'de İsrail, Kıbrıs ve Yunanistan'ın anlaştığı Doğu Akdeniz boru hattı projesini destekledi. Bu proje çerçevesinde Doğu Akdeniz'deki gaz kaynaklarının Yunanistan'dan Avrupa'ya aktarılması mümkün" ifadelerini kullandı.
Ahmetov, Türkiye'nin güvenmediği için sorunu Brüksel ile ilişkileri üzerinden çözebileceğini düşünmediğini de ekledi.
‘TÜRKİYE, İZOLE OLMAMALI'
Ahmetov "Türkiye her zaman Rusya ile gaz sahası oluşturma konusunda anlaşmalara öncülük edip bu anlaşmaları imzalayabilir. Her halükarda Türkiye için önemli olan izole olmamak, zira ABD ile AB ile ilişkilerinin ciddi şekilde bozulması pek beklenen bir şey değil" dedi.
Kvaşnin ise Rusya'nın kendini konudan olabildiğince uzak tutması gerektiğini savundu. Kvaşnin "Kıbrıs Cumhuriyeti, Avrupa'da iyi ilişkilerimizin olduğu sayılı ülkelerden. Ekonomik alanda yakın ilişkilerimiz var, birçok Rus şirket Kıbrıs üzerinden çalışıyor. Bu nedenle Rusya, Kıbrıs'la ilişkilerini riske atmayacaktır. Diğer yandan Rusya için Türkiye ile tartışmaya girmemek önemli" dedi.