tarih : 2010 Saturday 13 Feb
şifre 16168

İsrail, Kafkaslar’da ne yapmak istiyor?

İsrail dışişleri bakanı Avigdor Lieberman’ın 9-11 şubat günlerinde Baku’ye yaptığı ziyaretlerin ardından Ermenistan başbakanı Tigran Sarkisyan’da 15-16 şubat tarihlerinde tel-aviv’i ziyaret edecek
Azərbaycan Servisi/Aran Agentliyi
İsrail dışişleri bakanı Avigdor Lieberman’ın 9-11 şubat günlerinde Baku’ye yaptığı ziyaretlerin ardından Ermenistan başbakanı Tigran Sarkisyan’da 15-16 şubat tarihlerinde tel-aviv’i ziyaret edecek. Ziyaretler, bir tesadüf olarak nitelendirilemez. Son yıllarda bölgede yaşanan gelişmeler açısından bakıldığında, israil’in Kafkaslarda ciddi bir nüfuz siyaseti izlediği görülecektir.
Gürcistan ile Rusya arasında yaşanan savaşta, İsrail’in etkinliği göz ardı edilemez. Nitekim, israil’in Tiflis yönetimini tahrik ederek, savaşcı siyasetlerin devam etmesi başta olmak üzere, Ermenistan ile Azerbeycan arasındaki gerginliklerin arkasında olduğu biliniyor.
Türkiye İle israil arasında yaşanan gerilim ardından Azerbeycan üzerinden, bir yandan Ankara’ya mesaj yollayan israil, diğer yandan da, Orta asya ve Kafkaslar’daki nüfusunu sağlamaya çalışıyor. Orta Asya ve Kafkaslar’da etkinlik kurmak isteyen İsrail, enerji kaynaklarını kontrol etme imkanı sağladığı gibi, iran’ı da kontrol edebilme imkanı bulmuş oluyor.
İsrail cumhurbaşkanı Şimon Peres’in, geçen yıl Baku’ye yaptığı “tarihi” olarak nitelendirilen ziyaretle başlayan, Baku-Tel-aviv ilişkiler sürecindeki hızlanma, Lieberman’ın ziyaretleriyle daha bir yoğunluk kazanacağı, ilişkilerin sahasında da açılımlar sağlanıyor. Daha çok siyasi ve ekonomik boyutlu ilişkiler, istihbarat ve güvenlik alanlarına yayılıyor.
Mossad’ın, daha önce Kuzey Irak, Türkiye üzerinde sağladığı İran’a karşı faaliyetlerini şimdi Baku üzerinden yeni bir kapı aralayarak, özellikle “azeri” etnik yapısı üzerinde siyaset izleme imkanı sağlıyor. Şimon Peres’le başlayan Lieberman ile devam eden İsrail’in Azerbeycan çıkarmasında, askeri , güvenlik ve istihabart işbirlikleri çok önemli. İsrail,   Türkiye ile yaptığı işbirliği anlaşmasına rağmen bir türlü teslim etmediği insansız uçakların benzerini, Azerbaycan’a satmaya çalışıyor. Sadece insansız uçak değil, savaş uçakları, “Tar-21” ve “Tavor” denilen füze sistemleri ile bu füzelerin “ortak üretimini” sağlayacak tesislerin kurulması, Azerbeycan topraklarına erken uyarı sistemleri kurulması gibi oldukça önemli konu başlıkları bulunuyor. İsrail’in, Azerbeycan’a satmak istedikleri bunlarla da sınırlı değil, sayısız silah sistemi ve savaş ayğıtları var.
İsrail’in hedefi, Azerbeycan’la sınırlı değil. Orta asya ve Kafkaslarda olabildiğince güçlü olmak. Bu yüzden, Ermenistanla da ilişkilerini geliştirmenin yoluna bakıyor. Bu yüzden, Lieberman ziyaretinde, satışı yapılacak silahların Erivan’a karşı olmadığı güvencesini vermek amacıyla, Ermenistan başbakanının tel-aviv’e davet ediyor.  İsrail, görünüşte, Baku ile Erivan arasında bir denge arayışı içerisinde gözüküyorsa da, asıl amaç, İran’ı kontrol kapı sayılarını arttırmak olduğu biliniyor.
Türkiye ile olan gerginliğinin faturasını olabildiğince kendi lehine çevirmek hedefinde olan Tel-aviv, Kafkaslar ve Orta asya dengesinde var olduğunu göstermek istiyor. Bu yolla, bir yandan, siyasi nüfuzunu sağlayacak diğer yandan, Orta asya –Hazar denizi enerji kaynaklarına da ulaşmak istiyor.
Olayın görülen boyutlarının dışında, İsrail’in, kafkaslar’daki istihbarat çalışmalarını hızlandırdığı görülüyor. Bölgeye istihbarat elemanlarını sık sık gönderiyor. İsrail istihbarat teşkilatı Mossad uzmanlarından Menashe Amir’in geçen haftalarda Azerbaycan ziyaretinde, Baku ile istihbarat işbirliğine önem verdilerini lide getirmesi de, Türkiye’den boşalan alanın Azerbeycan tarafından doldurulmak istendiğini gösteriyor.
Yusuf Atılgan
 
 
  • yazılmış
  • ...de 2010 Saturday 13 Feb