Azərbaycan Servisi/Aran Agentliyi
26 şubat 1992 yılında, 7 bin nüfuslu Hocalı kentinde, 613 Azeri vatandaşı Ermeni güçleri tarafından katliam edildi. 1000 den fazla kişi yaralandı. 1275 rehine alındı. Rehine alınan kişilerden 150’sinden hala haber alınamamıştır.
Ermeni vahşetinden kaçarak kurtulmak isteyen azeri halkı, evlerini terk etmek zorunda kalan ve şehrden dışarı çıkan yüzlerce Azeri, zor şartlar altında, soğuk ve karlı dağlarda doarak hayatını yitirmiştir. Azerbeycan tarihine en vahşi olay olarak geçerken, Ermenilerin “azeri soykırımı” olarak anılmaya başlandı.
Bölgede, Ermeniler yaklaşık 200 yüzyıldür sürdürdükleri Azerileri bölgede sürme ve kovma siyasetlerinin en uç noktası, “hocalı katliamı” olmuştur. Ermeniler, bölge halkı azerileri zorla göçe zorlama siyasetleriyle kitleler halinde göçlerin yaşanmasına yol açtılar. Bu siyasetler, Sovyetler Birliği döneminde de devam etti. Özellikle 1948 ve 1953 yılılarında Ermenistan’dan 150 binden fazla Azeri zorla göçe zorlanmıştır. Zaman zaman ve aşamalı olarak gerçekleştirilen bu zorla göç siyasetleri 1988 yılına gelindiğinde Dağlık Karabağ bölgesinde 250 bin azerinin zorla güçüyle yeni bir aşamaya girdi. Ve Hazar Denizinden Karadenize Ermenistan projesi kapsamında on binlerce masum ve savunmasız insanlar öldürüldü. Yerlerinden edildi. Evlerini barklarını terk etmeye zorlandı. Ve “Dağlık Karabağ” özerk statüye kavuşturuldu.
Uluslararası hukuku göz ardı eden Ermenistan ise “özerk Dağlık Karabağ”ı kendi topraklarına katmaya çalıştı. 20 yüzyılın en vahşi katilamı olarak bilinen olaylar silsilesi başladı. İşte bu cinayetler silsilesinde Hocalı katliamının özel bir yeri var. Çünkü, Hocalı Azerbeycan kültür ve medeniyetini n derin köklerinin bulunduğu, azeri örf ve adetlerinin en açık yaşandığı bir yerdir. Hocalı katliamıyla birlikte insani facianın yanı sıra, büyük bir tarih ve medeniyet katliamı da yaşandı.
“Hazar denizinden Karadenize” “Büyük Ermenistan” projesi kapsamında yürütülen cinayetlerde, uluslararası konvansiyonlar tarafından yasaklanan silahlar geniş şekilde kullanıldı. Uluslararası birçok kuruluş, Hocalı’da yaşanan vahşeti bir soykırım olduğunu kabul etti. Fakat, hala soykırımı işleyen sorumlulara gerekli ceza da verilmedi.