İran, Türkiye ve Brezilya arasında imzalanan nükleer yakıt takası anlaşmasına tepki gösteren batılı ülkelere, Türkiye'den sert uyarı geldi
Türkiyə Servisi/Aran Agentliyi
Arannews(Türkçe servisi) İran, Türkiye ve Brezilya arasında imzalanan nükleer yakıt takası anlaşmasına tepki gösteren batılı ülkelere, Türkiye'den sert uyarı geldi.
Türkiye dışişleri bakanı Ahmed Davutoğlu Tahran'da imzalanan anlaşmanın batılı ülkler adına yapıldığı ve talebleri yerine getirdiğine inandıklarını söyledi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, zenginleştirilmiş uranyum takası konusunda Batı ile İran arasında imzalanan anlaşmanın dış politikada bir paradigma dönüşümüne işaret ettiğini ve devrim niteliğinde olduğunu söyledi. Takas anlaşmasının Türkiye-Brezilya ikilisinin İran'la imzaladığı bir anlaşma olmadığının, bu iki ülkenin müzakereleri Batılı ülkeler adına yürütüp, Batılı ülkeler adına imzaladığının altını çizen Davutoğlu, anlaşmanın Obama yönetiminin benimsemiş olduğu çok taraflı diplomasi stratejisinin ilk elle tutulur başarısı olduğunu da kaydetti. "Bu metin Baradey yönetimindeki Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK)'nun ve birkaç hafta önce Sayın Başbakan'ımıza konuyla ilgili bir mektup gönderen ABD Başkanı Sayın Obama'nın taleplerini birebir karşılamakta, hatta daha fazlasını sağlamaktadır." diyen Davutoğlu, Türkiye'ye yüklenen görevin İran'ın uranyum zenginleştirme programını askıya almasını sağlamak olmadığını, zaten Türkiye'nin barışçıl amaçlarla uranyum zenginleştirme hakkını da evrensel bir hak olarak tanıdığını söyledi.
Takas anlaşmasının İran ile Batı ülkeleri arasındaki bir anlaşmazlıkta güven artırıcı bir önlem olarak planlandığını hatırlatan Davutoğlu, anlaşmanın hedefine göre değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye'nin Brezilya ile birlikte son 10 aydır yürüttüğü diplomaside amacın takasın gerçekleştirilmesiyle güvenin sağlanması olduğunu anlatan Davutoğlu, şöyle konuştu: "Dün bu hedef gerçekleşmiştir. Bütün hedeflerin bir anda ve pakette gerçekleşmesini beklemek, o hedeflerin kendisiyle ve o hedefi yürütecek tarafla uyumlu değil. İran'ın, uranyum zenginleştirme programı ile ilgili konular, P5+1 ile İran arasında yürütülen müzakerelerde ele alınıyor. Takas konusu bundan bağımsızdır. Ama bundan sonra P5+1+2 şeklinde bizi ve Brezilya'yı da içine alan bir yapılanma olur da yeni bir müzakere süreci başlatılırsa, biz bunda da yer alırız."
Anlaşmanın psikolojik arka planı iyi okunmalı
İran'ın son otuz yıldır bir rehine salıverilmesi anlaşması hariç Batılı ülkelerle hiçbir anlaşma imzalamadığını hatırlatan Bakan Davutoğlu, takas anlaşmasının psikolojik anlamının bu arkaplan göz önüne alınarak tartışılması gerektiğini söyledi. Davutoğlu'na göre takas anlaşması hem uluslararası camianın İran'dan istediği üç şartı hem de İran'ın üç güvence talebini karşılıyor. Anlaşmaya göre İran elinde bulunan % 3,5 oranında zenginleştirilmiş 1.200 kg uranyumu hiçbir karşılık beklemeden Türkiye'ye teslim edecek. Bu arada Viyana Grubu (ABD, Rusya, Fransa ve UAEK) 120 kg % 20 oranında zenginleştirilmiş uranyum hazırlayacak ve bir yıl içinde bu uranyum da Türkiye üzerinden İran'a teslim edilecek. Viyana Grubu'nun anlaşmanın şartlarını yerine getirmemesi durumunda Türkiye, elinde emanet olarak tuttuğu İran uranyumunu iade edecek.
Bakan Davutoğlu, İran'ın Türkiye'ye olan güvenini ortaya koyduğunu ve Türkiye'nin de bu güvenin gereğini yapacağını vurguladı. Uluslararası camianın Türkiye'ye İran'dan çıkmış olan uranyumun iade edilmemesi yönünde herhangi bir baskı yapması durumunda uranyumun hiç vakit kaybetmeden İran'a iade edileceğini de söyleyen Davutoğlu, Türkiye'nin İran'ın güvenini istismar etmeyeceğini ifade etti. Türkiye'nin anlaşmanın uluslararası kabul görmesi için de çaba gösterdiğini söyleyen Davutoğlu, kendisinin BM Güvenlik Konseyi üyelerinin dışişleri bakanlarıyla, Başbakan Erdoğan'ın da konseyin daimi üyelerinin devlet başkanlarıyla görüşmeler yapacağını aktardı. Anlaşma metni en kısa zamanda süreci özetleyen bir Türkiye-Brezilya ortak mektubuyla BM Genel Sekreteri'ne gönderilecek ve böylelikle bir BM dokümanına dönüştürülmüş olacak. Davutoğlu, Başbakan Erdoğan'ın da ABD Başkanı Obama'ya hitaben bir mektup hazırlamakta olduğunu söyledi.
Tekelciliğe karşıyız
Takas anlaşmasının İran'ın uranyum zenginleştirmesi programını durdurma gayreti olmadığını söyleyen Davutoğlu, NPT'ye taraf olan ve UAEK denetimi altında barışçıl amaçlarla uranyum zenginleştiren her ülkenin buna hakkı olduğunu kaydetti. Davutoğlu, uranyum zenginleştirmenin bazı ülkelerin tekeline alınmasının uranyum zenginleştirme konusunu bir ekonomik silaha dönüştüreceğini söyledi ve şunları ekledi: "Nükleer enerji en önce hızla kalkınmakta olan ve karbon tabanlı enerji kaynakları kısıtlı olan Türkiye gibi ülkelere lazım. Eğer uranyum zenginleştirme bazı ülkelerin tekeline alınırsa, şüpheli bir devlete yaptırım uygulamaya kalkışırken biz de mağdur ediliriz. Buna en önce biz karşı çıkarız." Davutoğlu, İran'ın nükleer programına gösterilen tepkinin Türkiye'nin bu konuda ne kadar geç kalmış olduğunu da ortaya koyduğunu ve enerji bakanlığının Türkiye'nin nükleer programını hızlandırmak ve mümkün olan en kısa zamanda Türkiye'nin kendi uranyum zenginleştirme kapasitesini edinmesi gerektiği yönünde bir anlayışın geliştiğini söyledi.