Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in saldırılarına sessiz kalanların, sadece katliamlara ortak olmayacağını aynı zamanda yeni saldırıları da meşrulaştırmış olacaklarını söyledi
Türkiyə Servisi/Aran Agentliyi
Arannews (Türkçe servisi) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in saldırılarına sessiz kalanların, sadece katliamlara ortak olmayacağını aynı zamanda yeni saldırıları da meşrulaştırmış olacaklarını söyledi. Erdoğan, dünyadaki hiçbir devletin yaptığı hukuksuzluğun karşılıksız kalmayacağını anlaması gerektiğini ifade etti.
Avrupa ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) bölgesi için Bin Yıllık Kalkınma Hedefi +10 Bölgesel Konferansı Harbiye Kongre ve Kültür Merkezi'nde başladı. Kongreye Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, BM Kalkınma Grubu (UNDP) Avrupa ve BDT Avrupa ve Orta Asya Başkanı Kori Udovicki, Birleşmiş Milletler (BM) Avrupa Ekonomik Komisyonu (UNECE) Genel Sekreteri Jan Kubis ve çok sayıda davetli katıldı. Katılımcılar arasında Başbakan Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan da yer aldı.
Konferansta konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bin yıllık kalkınma hedefinin, bundan yaklaşık 10 yıl önce yeni bin yıla girerken dünyanın en acil meselelerine ortak çözümler üretmek amacıyla kabul edildiğini belirtti. Açlığın, yoksulluğun, işsizliğin, cinsiyet ayrımının, az gelişmişliğin ve hastalıkların insanlığın kaderi olmayacağı anlayışıyla sürecin başlatıldığına dikkat çeken Başbakan Erdoğan, kararların alınmasının üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen hedeflere çok fazla yaklaşılmadığını aktardı. Hedeflenen 2015 tarihine ulaşmaya 5 yıl kaldığını aktaran Başbakan Erdoğan, 5 yıl içinde bu hedeflerin yakalanamayacağının görüldüğüne dikkat çekti.
Tüm bunlara rağmen dünyanın yaşadığı bu sorunlarla geleceğe sağlıklı bir şekilde yürümesinin mümkün olmadığını aktaran Başbakan Erdoğan, süreçten vazgeçme gibi bir seçeneğin olmadığını belirtti. "Hedefleri ıskalama ve sapma gibi bir lüksümüz yok" diyen Başbakan, "Daha fazla gayret edecek, bu meselelere daha samimi şekilde eğilecek, dayanışmaya daha da sıklaştıracak ve bu hedefleri er ya da geç yakalayacağız. Günümüzde dünya genelinde bir milyarın üzerinde insan yetersiz besleniyor. Gelişmekte olan ülkelerde yaklaşık 1,5 milyar kişi 1,25 doların altında günlük harcamayla yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Yaklaşık 1 milyar insan okuma yazma dahi bilmiyor. 1 milyara yakanı insan temiz içme suyuna erişim sağlayamıyor. 34 milyon insan HIV virüsü tehdidi altında yaşıyor. Bunarla ek olarak çevrenin hızla kirlendiğine, iklimin değiştiğine, nükleer silahların dünyamızı tehdit eder boyutta yaygınlaştığına hep birlikte şahit oluyoruz." ifadesini kullandı.
Gelir dağılımındaki eşitsizlik ve uluslararası ilişkilerdeki adaletsizliğin medeniyetleri karşı karşıya getirmeye çalışan kirli odaklara fırsat zemini oluşturduğunu dile getiren Erdoğan, "Dünyanın farklı bölgeleri, farklı coğrafyaları, farklı medeniyet ve kültür havzaları küreselleşen bir dünyada daha fazla birbirlerini tanımaları beklenirken, tahrikler neticesinde birbirine karşı kutuplaşıyorlar. Irkçılığın, ayrımcılığını gizli bir şekilde yükseldiğine, inançlara saygının bir arada yaşama kültürünün yıpratılmak istendiğine şahit oluyoruz." diye konuştu.
Dünyanın yaşadığı küresel ekonomik krizden ülkelerin gereken dersleri çıkarması gerektiğine dikkat çeken Erdoğan, krizin yoksulluğa, işsizliğe, açlığa sırtını dönen dünyanın yaşanan küresel sonuçlardan kendini uzak tutamayacağı gerçeğini ortaya koyduğunu aktardı. Erdoğan, küresel sorunlarla ancak küresel dayanışma yoluyla mücadele edebileceğinin altını çizdi.
İspanya ile birlikte 2005 yılında başlattıkları Medeniyetler İttifakı girişiminin tüm dünyaya örnek olduğunu aktaran Erdoğan, kısa bir süre içinde 100'den fazla ülke ve uluslararası kuruluşun ittifaka katıldığını aktardı.
İsrail'in uluslararası sularda insani yardım konvoyuna yaptığı baskına da konuşmasında değinen Erdoğan, 31 Mayıs tarihinde uluslararası hukuk adına çok büyük bir ihlalin yaşandığını belirtti. İsrail komandolarının Gazze'ye insani yardım götüren 32 ülkeden sivil yardım gönüllülerinin bulunduğu gemilere saldırdığını bildiren Erdoğan, "9 masum insani yardım gönüllüsünü katletti. 24 kişi yaralandı. Uluslararası sularda gerçekleşen ve tamamen hukuksuz olan bu saldırı karşısında bir kez daha sessiz kalmak bu saldırıyı daha öncekiler gibi görmezden gelmek insanlık vicdanında yeni bir yara açacaktır. Bir devlet tarafından sorumsuzca korkmadan, çekinmeden yürütülen hukuk ihlalleri insanlığın adalet duygusunu zedeleyecek, Uluslararası örgütlere güveni daha da azaltacaktır. Eğer kürsel barış diyor, eğer küresel sorunlara birlikte çözüm bulmak zorunda olduğumuzu samimi şekilde bilincindeysek bu tür hukuksuzluklara karşı da insani bir duruşu, adil bir duruşu kararlı ve cesur bir duruş sergilemek zorundayız. Sessiz kalanlar, tepkisiz kalanlar, görmezden gelenler sadece bu katliamlara ortak olmakla kalmaz, gelecekte de yeni saldırıları meşrulaştırmış, yeni saldırılara destek vermiş olurlar." şeklinde konuştu.
Türkiye olarak bölgede nükleer silah istemediklerini defalarca dile getirdiklerini aktaran Başbakan Erdoğan, Brezilya ile birlikte İran'ın nükleer çalışmalarında kullanacağı yakıt konusunda son derece önemli bir girişimi başarıyla sonuçlandırdığını ifade etti. Türkiye ve Brezilya'nın çalışmasının bir diplomatik zafer olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu: "Nitekim Türkiye ve Brezilya bölgesel ve küresel barış adına bir diplomatik zaferi elde ettiler. Ancak İran'ın nükleer silah sahibi olması konusunda haklı bir hasiyet gösteren uluslar arası toplam aynı şekilde bölgedeki diğer ülkelerin nükleer silahları karşısında tepki göstermeli. Ortaya tatmin edici bir reaksiyon koymalı. Kendisini incinmiş, örselenmiş, itilmiş hisseden, adaletsizliğe uğradığı hissine kapılan insanlar telafisi zor bir umutsuzluğa sevk edilmiş olur. Bunları artık görmek durumundayız. Bu sorunlar karşısında daha dik, ve tutarlı bir duruş sergilemek zorundayız. Dünyadaki hiçbir devlet işlediği suçların ihlal ettiği hukuk kurallarının karşılıksız kalmayacağını artık görmelidir. Bu devletlere karşı bu adil duruş artık gösterilmelidir."