tarih : 2015 Monday 16 Mar
şifre 38662

Hem Türkiye’yi hem bölgeyi yakıyoruz!

Hükümetin Suriye politikası hem bölge açısından hem de Türkiye açısından büyük bir güvenlik sorunu haline geldi

AranNews - Hükümetin Suriye politikası hem bölge açısından hem de Türkiye açısından büyük bir güvenlik sorunu haline geldi.

Suriye’de kan döken terör gruplarının en önemli geçiş güzergâhı Türkiye. Yerli ve yabancı kaynaklarca gündeme getirilen bu durum Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından da itiraf edildi. Çavuşoğlu, “Yabancı savaşçılar olgusu şu anda sadece Suriye ve Irak’taki sivil savaş ortamıyla bağlantılı değil. Nerede bir çatışma varsa yabancı savaşçı görüyoruz… Ama özellikle Suriye ve Irak’taki yabancı savaşçıların oralara geçişi bakımından Türkiye önemli bir ülke, transit ülke. Bu çok karmaşık bir durum. Türkiye’den tedbir bekleniyor, bu doğal. Biz de zaten arttırıyoruz tedbirlerimizi. Tarama merkezleri kuruyoruz fakat tüm bunlara rağmen bu sorunu işbirliği ile çözebilir ya da azaltabiliriz” dedi.

Kırşehir eğitilecek çeteleri bekliyor!

Türkiye’nin Suriye’deki terör örgütlerinin geçiş ülkesi olduğunu itiraf eden Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu bir yandan da bu çetelerin eğitimi için hazırlanan eğit- donat projesi hakkında bilgi verdi. Türkiye, Suriye’deki çeteleri eğitip- donatmaya hazırlanıyor. ABD ile imzalanan protokolün ardından geri sayım hızlandı. Kırşehir Hirfanlı’daki eğitim bölgesinde Amerikalı askerler son hazırlıklarını yaparken Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da son durum hakkında bilgi verdi. Çavuşoğlu, “Özellikle Amerika ile Türkiye arasında eğit donat programını uygulayacak kişiler hususunda teknik çalışmalar devam ediyor. Önümüzdeki süreçte başlayacak. Bu teknik çalışmaları en kısa zamanda tamamlamaya çalışıyorlar. Ama bazen beklemediğiniz şeyler ortaya çıkıyor. En kısa zamanda bunu tamamlayıp eğit donat programına başlayacağız.” dedi.

 “Demokratik dalga!”

Suriye’deki çeteleri ABD ile birlikte eğitip- donatmaya hazırlanan Ankara bir yandan da muhalif grupları desteklemeye devam ediyor. Tüm dünyanın hatta isyancıların bile Esad’ı yeniden kabullendiği bir ortamda Başbakan Ahmet Davutoğlu önceki gün 

Ankara Palas’ta Suriye Ulusal Koalisyonu ve sözde geçici hükümet üyeleriyle görüştü. Konuklarına “Siz, bu yeni Suriye’nin sözcüleri, temsilcilerisiniz” diyen Davutoğlu, milyonlarca Müslüman’ın ölümüne neden olan Büyük Ortadoğu Projesi tandanslı Arap Baharı isyanları için de “demokratik dalga” ifadesini kullandı. Davutoğlu şöyle devam etti: “2011 yılında bütün Ortadoğu’da Arap Baharı denen demokratik dalga bugün yerini baskıcı birtakım yöntemlere ve terör tehdidine bırakmış bulunuyor. Suriye devrimi 4 yıl önceki hedeflerine ulaşırsa sadece Suriye halkları değil, bundan etkilenen bütün Ortadoğu halkları kendilerine yeni bir rota çizmiş olacaklardır. O zaman sizin başarınız sadece Suriye’nin başarısı olmayacak. Bu yolda her zaman Suriye Ulusal Koalisyonu’nun yanında olacağız.”

Erdoğan da ‘meşru temsilci’ demişti ama!

AKP Hükümetinin Suriye Ulusal Koalisyonu ile diyalogu yeni değil. Aralık 2012’de dönemin Başbakanı Erdoğan o tarihte Suriye Ulusal Koalisyon Lideri olan Muaz el Hatib ile Şanlıurfa’ya gitmiş ve Suriyelilerin kaldığı Akçakele’deki çadırkentte yaptığı konuşmada, “Şu anda dünyada yüzü aşkın ülke bu kardeşlerimizi kabul etti. Bu ne demek: Ey Esed, biz artık seni kabul etmiyoruz, hadi defol git demek” demişti. Erdoğan’ın Suriye’nin meşru temsilcisi olarak gösterdiği Muaz El Hatip kısa bir süre sonra saf değiştirdi ve “İtiraf ediyorum, geçmişte siyasi bir hata yaptım ve ülkemizi kurtaracak başka bir devletin olacağını düşündüm!” diyerek Esad’ın tarafına geçti.

4 yılda 211 bin kişi öldürüldü

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “demokratik dalga” olarak tarif ettiği Arap Baharı’nın Suriye’ye faturası ise çok daha ağır oldu. 10 milyondan fazla insanın mülteci durumuna düşmesine neden olaylarda resmi rakamlara göre 2011 yılından bu yana yaklaşık 211 bin kişi hayatını kaybetti. Ancak ölü ve yaralı sayısının açıklananın çok üzerinde olduğu ifade ediliyor.

  • yazılmış
  • ...de 2015 Monday 16 Mar