“…Suriye konusunda tuzağa düşen AKP eşbaşkanlarının iktidarı, anti Siyonist cephenin bel kemiği olan Beşar Esad hükümeti devrilmezse, sarsılıp tehlikeye düşecek.”
AranNews -Geçtiğimiz günlerde Suriye hükümeti, Türkiye’nin kuzey bölgelerinde tekfirci teröristlere yardım yataklık yapmakla kalmayıp bizzat Türkiye askeri ve istihbarat örgütlerinin selefi Vahhabi tekfirci teröristlerin komuta kontrolünü üstlenip, onların saldırılarına askeri destek verdiklerini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Beşşar Esad’ın kendisi ve hükümeti defalarca Türkiye hükümetinin tekfirci teröristlerin kimyasal silahlar ve bomba yapımında kullanılan kimyasal gübreleri Suriye’nin kuzey bölgelerine naklettiğini bildirip, BM’nin Türkiye hükümetinin terörü destekleme girişimlerini önlemesi gerektiğini vurguladılar. AKP hükümetiyse, Suriyeli Türkmenlere insani yardım adı altında Suriye’nin kuzey bölgelerine silah ve mühimmatla roketler taşımakta ve tekfirci teröristlere askeri lojistik destek vermektedir. MİT Tırları da bu bağlamda değerlendirilebilir. Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndaki gizli toplantıda da Suriye’ye saldırı ve savaş ilan etme senaryoları görüşülüp, ifşa edildiği için AKP hükümetinin karanlık komplosu akim kaldı.
Suriye hükümeti ve Beşşar Esad, Türkiye ordusunun tekfirci teröristlerin İdlib’in işgal edilmesine destek olduklarını söyledi. Fakat Ankara hükümeti bunu inkar ettiği halde Suriye hükümetinin bu iddiası da doğrulandı. Nitekim bütün tekfirci teröristleri örgütleyip destekleyen ve İslam ülkelerinin baş belası olan ve Amerika’nın Siyonist İsrail rejiminden sonra bölgede en büyük kukla rejimi olan Suudi Krallık rejimiyle Katar’ın petro dolarları ve komutasında faaliyetini Türkiye topraklarında sürdüren sözde “Suriye Ulusal Koalisyonu Başkanı Halid Hoca” AKP hükümetinin maskesini düşürdü. Amerika’dan Suriye’yi işgal etmeye çağıran Türkmen asıllı ve Türkiye beslemesi Halid Hoca, Türkiye’nin kuzey cephesini ve Suudi Arabistan ile Katar, Ürdün ve Lübnan’daki Saad Hariri liderliğindeki Fransa başta olmak üzere Batılı sömürgeci güçlerin maşası olan El-Müstakbel partisinin güney cephesini silah ve mühimmatla desteklediklerini, bu iki cephenin koordineli olarak saldırılarını sürdürdüklerini söyledi.
AKP hükümeti görünüşte Suriye halkının özgürlük mücadelesini desteklemektedir. Fakat gerçek şudur ki, Amerika ve ırkçı İsrail rejiminin bölgesel müttefiki olarak Amerika ve dünya Siyonizminin İslam ve Arap ülkeleriyle kuzey Afrika ülkelerine yayılmasını desteklemekte ve Türkiye halkıyla İslam dünyasına karşı açık bir ihanet içindedir. Türkiye’de mesken kuran “Suriye Ulusal Koalisyonu Başkanlığı”na Türkiye’de eğitim görmüş Türkmen asıllı Halid Hoca’nın getirilmesi de Türkiye’de milliyetçi duyguları sui istimal edip, Suriye Türkmenlerine destek örtüsü altında batılı güçlerin maşası tekfirci teröristleri silahlandırıp, Suriye katliamını Siyonist rejime temsilen sürdürmek, Suriye’de selefi vahhabi tekfirci teröristleri Sünnilerin devleti diye iktidar yapmaktır.
Bu komplo ve fitneci plandan amaç;
- Bölgede Amerika ve Batılılar lehine Sünni eksen kurup, mezhep savaşını körüklemek,
- Suriye ve Irak başta olmak üzere İslam ülkelerini bölüp parçalamak,
- Lübnan’daki Hizbullah hareketini destekleyen halk kitlelerini sindirmek,
- Tekfirci teröristler eliyle Lübnan Hizbullahı’na karşı savaş açmak,
- Lübnan’ı Siyonist rejimin işgaline açık bırakmak,
- Türkiye hükümetiyle Suudi Krallık rejimi ve Katar gerici emirlik rejimiyle birlikte Suriye’de terörist İsrail rejimi müttefiki bir rejimi halka dayatmak,
- Katil İsrail rejiminin Doğu Akdeniz’deki elini güçlendirmek,
- Katar doğal gazının Suriye üzerinden Türkiye’ye nakletmek ve filistin halkıyla Lübnan halkı ve özellikle Gazze halkının Akdeniz’deki doğal gaz hisselerini Siyonist rejime yağmalatıp, Türkiye üzerinden Avrupalı ülkelere taşmak,
- Sözde “Şii ekseni”ni çökertmek,
- Filistin halk direnişini ve anti Siyonist halk kurtuluş savaşını imha etmektir.
Amerika ve Batılı sömürgeci güçlerin sömürgeci olan Suudi Krallık rejimle katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’yle askeri ve istihbarat işbirliğini geliştiren AKP hükümeti Siyonist İsrail rejimiyle askeri, ticari, ekonomik ve istihbarat işbirliğini sürdürmekte kararlıdırlar.
AKP hükümetinin ırkçı İsrail rejimiyle işbirliğini sürdürme zorundadır. Aksi takdirde Amerika, AB, NATO’nun uyarı ve baskılarıyla karşılaşacak ve iktidarını sürdüremeyecektir. Bu nedenle dünya Siyonizminin direktifleri doğrultusunda Suriye hükümetini devirmek amacıyla diğer dikta ve hunhar Arap rejimleriyle ittifak kurmuştur. Bu ittifak Yemen halkına karşı katliam ve savaş ile insanlık suçu işleme doğrultusunda yeni bir boyut kazanmaktadır. İşte bu şer cephe Irak ve Suriye’den tutun Yemen’e kadar uzanmış bulunuyor.
Nitekim Halid Hoca Hürriyet Gazetesine verdiği demecinde, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2 Mart’ta Riyad’da Suudi Arabistan Kralı Selman’la yaptığı görüşmeden sonra;
- Suriye’deki terör örgütlerine sözde muhalefete askeri ve silah yardımlarının arttığını,
- Arabistan’ın Yemen’e “Kararlılık Kasırgası Operasyonu”nu başlatıp, bölgede artık İran’ın nüfuzuna ‘Dur’ diyecek bir gücün olduğu ortaya çıktığını,
- Fars Körfezi ülkelerinden Suudi Arabistan, Katar, Ürdün’le beraber Türkiye’yle de bir koordinasyon halinde Suriye konusunda bir anlaşma sağlandığını söyledi.
İşte bu ifşaat Amerika’nın Siyonist rejimin gayri meşru varlığını ve güvenliğini korumak amacıyla BOP Eşbaşkanı Erdoğan ile kuklası Kral Selman liderliğindeki gerici ve halk düşmanı Arap rejimlerini harekete geçirdiğini, AKP hükümetinin de bu şartlar altında Yemen halkının katliamına onay vererek Suudi Krallılığı’nın Suriye halkına karşı desteğini kazanmaya çalışıyor. Çünkü Suriye konusunda tuzağa düşen AKP eşbaşkanlarının iktidarı, anti Siyonist cephenin bel kemiği olan Beşşar Esad hükümeti devrilmezse, sarsılıp tehlikeye düşecek.
Seyid Ali Gaemmagami
İRİB