tarih : 2016 Monday 15 Aug
şifre 39105

Mehdi Özgür

15 Mart’tan 15 Temmuz’a…

Suriye krizinin başladığı günden 15 Temmuz FETÖ/CIA darbe girişimine kadar olan süreci kısaca hatırlayalım…
15 Mart 2011: Suriye’de düğmeye basıldı, Dera’daki sözde sivil değişim talepleri birkaç gün içerisinde silahlı eylemlere dönüştü.

Suriye Devlet Başkanı Dera valisini görevden alıp geniş çaplı reform süreci başlattığını açıklamasına rağmen 9 Nisan’da Suriye’nin hiçbir gösterinin dahi yaşanmadığı Türkiye sınırında, 250 kişilik bir Suriyeli grubu ellerindeki Türk bayraklarıyla ve Türkçe “Türkler gibi yaşamak istiyoruz, demokrasi istiyoruz” sloganları atarak Yayladağı’na geçti. Türkiye insani krize hazırlık gerekçesiyle mülteci kampları inşa etmeye başladı.

18 Mayıs’ta Erdoğan’la acil görüşme talebinde bulunan ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, “Esad’a karşı ortak dil kullanmalıyız” dedi. Yurt dışında dağınık halde bulunan muhaliflerin örgütlenmesi süreci başladı. 31 Mayıs’ta Suriyeli muhalifler Antalya’da toplandı.

6  Haziran’da Cisr eş-Şugur kasabasında silahlı gruplar, Suriyeli 120 güvenlik görevlisini katletti. Aynı gün Israil Savunma Bakanı Ehud Barak, Beşşar Esed’in Suriye halkı nezdindeki meşruiyetini yitirdiğini öne sürdü.

28 Temmuz’da Suriye ordusundan kaçıp Türkiye’ye sığınan Albay Riyad Esad, diğer firari askerlerle birlikte Özgür Suriye Ordusu adlı bir silahlı örgütü kurdu.

6 Ağustos’ta Başbakan Erdoğan Suriye’de yaşananları Türkiye’nin bir iç meselesi olarak gördüklerini söyledi
18 Ağustos’ta ABD Başkanı Barack Obama ve AB liderleri Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed’e görevi bırakma çağrısında bulundu.

15 Eylül’de ABD, Fransa, Katar ve Türkiye’nin girişimiyle İstanbul’da Suriye Ulusal Konseyi adlı bir muhalif örgüt kuruldu. 

2011 yılı bekleneni vermedi, Suriye’de halk cumhurbaşkanı için sokaklara döküldü. Bunun üzerine 2012’de yeni bir aşamaya geçildi:

4 Şubat 2012: Arap Birliği utanmadan BM Güvenlik Konseyi’ne Suriye’ye müdahaleyi öngören bir karar taslağı sundu; ancak taslak Rusya ve Çin tarafından veto edildi.

Türkiye, Suriye’de siyasi çözüm öngören ve 10 Nisan’da yürürlüğe girecek olan Annan planını kadük ilan etti. 

18 Temmuz 2012: Dostlar Grubu, vekalet savaşını başlattı. Şam’daki ulusal güvenlik binasını hedef alan bombalı saldırı sonucu savunma bakanı da dahil olmak üzere Suriyeli tüm üst düzey güvenlik yetkilileri öldürüldü ve silahlandırılan gruplar başta Halep ve Şam olmak üzere kent merkezlerine saldırdı.

11 Kasım 2012: Temmuzda başlatılan savaştan sonuç alınamaması üzerine ABD, muhalif grupları yeniden örgütledi ve Katar’da Suriye Ulusal Koalisyonu adlı grup kuruldu. 7 Aralık’ta da bu grubun askeri kanadının komutasını üstlenmek üzere ÖSO genelkurmayı oluşturuldu.

15 Eylül 2013: ABD’nin Doğu Guta’da kullanılan kimyasal silahlardan Suriye yönetimini suçlamasına rağmen askeri müdahaleden son anda vazgeçmesiyle devrim umutları sönen silahlı gruplar iç savaşa başladı.
Dostlar Grubu tarafından ‘ılımlı’ denerek desteklenen ÖSO, Cihatçı gruplar karşısında varlık gösteremeyip tabeladan ibaret kalırken silahlı gruplar arasındaki iç savaştan terör örgütü olarak nitelenen IŞİD ve Nusra güçlenerek çıktı.

11 Haziran 2014: 2013’ten beri Suriye’nin Rakka kentini elinde tutan IŞİD, Irak’ta Musul ve Tıkrit kentini işgal etti. 

12 Eylül 2014: Suriye’de desteklenen silahlı grupların radikalleşerek ABD müttefiklerini de tehdit edecek şekilde güçlenmesi Dostlar Grubu’nun IŞİD karşıtı Uluslararası Koalisyon’a dönüşmesine neden oldu.

18 Ağustos 2011’de ‘Şam’da rejim değişmelidir’ diyen, 2012’deki Cenevre-1 ve 2014’teki Cenevre-2’de siyasi çözüm çabalarını ‘önce Esed gitmelidir’ ön şartıyla engelleyen ABD sonunda bu ısrarından vazgeçti.
Duvara toslayan Suriye projesinde patinaja Fetih Ordusu adı altında Katar ve Suud otaklığında devam eden Ankara, 15 Temmuz ile birlikte ayağını gazdan çekmeye başladı.

Suriye meselesini komşularıyla görüşme çizgisine beş buçuk yılın ardından gelen Erdoğan, başına çorap örenlerin yaslandığı dağlar olduğunu fark etti.

Şimdi Türkiye, Rusya startıyla İran ve Çin’e uzanan yeni dengeler için çaba gösterecek. Bu bağlamda eylül başında Çin’de düzenlenecek olan G-20 Zirvesi Ankara açısından çok önemli. 
  • yazılmış
  • ...de 2016 Monday 15 Aug
  • tarafından مدير سايت Aran News