“HDP'li milletvekillerinin mahkemeye götürüldükleri gün Diyarbakır'daki saldırıda 11 kardeşimiz şehit olmuştu. Avrupa bu hunhar eylemi görmedi. Şırnak'ta patlayan bombalarla ölen 2 yavruyu gören, önemseyen olmadı. AB yöneticileri, mazlumların acılarını bir kez paylaşmadı. Avrupa insanlıkta sınıfta kalmıştır.
Aran Haber Agency: MHP lideri Devlet Bahçeli, yeni anayasa konusu, AB üyelik süreci ve Trump'ın başkan seçilmesi hakkında mesajlar verdi
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Bazı AB üyesi ülkelerin Türkiye'deki büyükelçilerinin, geçtiğimiz hafta HDP Grup toplantısına katılmaları her şeyden önce yüzsüzlük, sorumsuzluk ve samimiyetsizliktir. Avrupalı olmanın yolu Kandil'e çıkıyor, canilerle kesişiyor, Türk düşmanlığında sabitleniyorsa, diyeceğim odur ki kimseye ihtiyacımız olmayacağından, biz bize yeteriz." dedi.
MHP lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinin referanduma götürülmesi önerisine destek vererek, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeme getirdiği düşünceleri bizim için önemlidir. Millet sözün sahibidir, müracat halinde vereceği hüküm kesin hükümdür. AB süreci uzayacak, müzakereler kızağa alınacaksa, milletin onurunu savunmak her vatanseverin seçeneği olmaldır. Türkiye gerekirse kendi yağında kavrulacak, kimseye el açmayacaktır. Biz kara değil, ara bakarız, biz Türkiye'yiz" dedi.
Bahçeli, yeni seçilen ABD Başkanı Donald Trump'tan da üç beklentisini açıkladı. MHP lideri, "Bizim yeni başkandan arzumuz FETÖ ile mücadelede Türkiye'ye destek vermesi Pensilvanya'daki haini iade etmesidir. Ortadoğu'da terör örgütleriyle kurulan sakat ilişkilerden vazgeçmesidir. Üçüncü olarak da ABD-Türkiye ilişkilerinin yeni baştan güçlendirilemesine katkı sunmaktır" diye konuştu.
Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. MHP liderinin konuşmasının satıbaşları şöyle:
"Bölücüler, bozguncular, vurguncular, yağmacılar peşinen heveslenmesin, heyecan yapmasın. Bunların alayını ikaz ediyorum. Ülkücü hareket yıkılmadıkça, Türk milletinin adı silinemez, anıları sökülemez. Bu kararlılığımız asla değişmeyecektir.
Terörle mücadele zor ve maliyetli bir süreçtir. Türkiye kanlı ve katil örgütün direkt hedefindedir. Sözde gelişmiş ülkeler terör örgütleriyle kapalı devre ilişki içindedir. Bombalı araçla gezen, mayın döşeyen, pusu kuran, kurşun sıkan caniler Avrupa'da baştacı edilmektedir.
Milletvekilliği dokunulmazlığının kaldırılmasından sonra çağrılara kulak asmayan HDP'liler patır patır toplanınca AB büyükelçileri anında tepkilerini göstermiştir. HDP'ye sahip çıkmak, PKK'yı arkalamak için özgürlük değerlerini çarpıtmışlardır. HDP'li milletvekillerinin mahkemeye götürüldükleri gün Diyarbakır'daki saldırıda 11 kardeşimiz şehit olmuştu. Hiçbir medeni ülke bu hunhar eylemi görmedi. Şırnak'ta patlayan bombalarla ölen 2 yavruyu gören, önemseyen olmadı. AB yöneticileri, mazlumların acılarını bir kez paylaşmadı. Avrupa insanlıkta sınıfta kalmıştır. HDP'liler bir sıçramış, iki sıçramış kısmetlerinde ne varsa kaşıklarında çıkmıştır.
"BİZ BİZE YETERİZ"
Brüksel mahkemesinin PKK'yı silahlı mücadele yapan kepazeliği hiçbir gerçeği tersine çeviremeyecektir. Brüksel'deki saldırılardaki 38 kişinin ölümü, bu ülkede bir şeyi değiştirmemiştir: Katillerin eylem ve fikir ortakları Türkiye'ye her gün saldırmaktadır. Avrupa teklediğini ne zaman kabul ve idrak edecektir? HDP'lilerin tutuklandıktan sonra tehdit dolu mesajlar verenler önce kendilerine bakmalı. Ayakkabılarında Kandil tozu bulunanların HDP grubunda toplanmaları kendileri için normal olabilir ama Türk milletini bunu hoşgörmez. Bizim için gerçek şudur ki, ihanetin başı ezilmelidir. Bunun ortası yoktur. Brüksel'de ve diğer Avrupa başkentlerinde bebek katilinin posterlerini sallandırıp, PKK paçavralarını sallayanların HDP grubuna katılması teröre selam çakmaktır. Siyasi eşkıyalar AB'nin kanatları altındadır. Dostluk ve müttefik demek terör örgütlerin yardım ve yataklık demek değildir. Terör bir insanlık suçudur. Türkiye onun bunun ayarıyla ilkerinden vazgeçecek bir çakma devlet değildir. Onların bildikleri bizim unuttuklarımıza yetişemeyecektir. PKK'nın dümeninden tutup, HDP'nin çuvalına girenler tek gölge etmesinler, başka bir şey istemiyoruz. Avrupalı olma yolu Kandil'e çıkıyor, Türk düşmanlığında sabitleniyorsa, biz bize yeteriz.
İLERLEME RAPORUNA TEPKİ
AB Komisyonu'nun hazırladığı ilerleme raporları yayınlandı. Özellikle, hukukun üstünlüğü ve temel haklara ilişkin düzenlemelerin Avrupa standartına uygun olmadığı değerlendirilmektedir. İlerleme raporu yine tarafgir şekilde kaleme alınmıştır. Avrupalıların aklı hala çözüm sürecinde kalmıştır. İlerleme raporunda yargı bağımsızlığındaki kötüleşmeye dikkat çekilmiş, gazetecilerin tutuklanması eleştirilmiştir. Şu işe bakın, Türkiye'nin Terörle Mücadele Kanunu'nun Avrupa'yla uyumlu olmadığı iddia edilmiştir. Ülkemizin beka mücadelesi verdiği böyle bir zamanda, AB'nin terörle mücadelemizi engelleme çabası sorunludur.
AB REFERANDUMUNA DESTEK
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeme getirdiği düşünceleri bizim için önemlidir. Millet sözün sahibidir, müracat halinde vereceği hüküm kesin hükümdür. AB süreci uzayacak, müzakereler kızağa alınacaksa, milletin onurunu savunmak her vatanseverin seçeneği olmaldır. Türkiye gerekirse kendi yağında kavrulacak, kimseye el açmayacaktır. Biz kara değil, ara bakarız, biz Türkiye'yiz.
KIBRIS MÜZAKERELERİ
AB İlerleme Raporu'nda milli davamız Kıbrıs konusuna da değinilmiştir. Kıbrıs'ta çözüm olarak neyin ima edildiği hala karanlıktadır. Yapılan görüşmelerin muhtevası sır gibi saklanmaktadır. BM gözetiminde 5 gün boyunca devam eden müzakerelerden sonuç çıkmamıştır. KKTC Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarından, 4 başlığın ele alındığı, önemli ilerlemeler kaydedildiği anlaşılmaktadır. Harita konusunda muhtemel bir anlaşma olursa garantiler gözden geçirilebilecektir. Kıbrıs'ta Güzelyurt konusunda nasıl bir yol izleneceği, Karpaz'ın ne olacağı belirsizdir. Ada'daki askeri varlığımız da esrarını korumaktadır. Çözüm olsun diye Türkiye vatanını terk etmek yanlıştır, skandaldır. Kıbrıs'taki Türk toplumunun aleyhine yapılancak herhangi bir anlaşmanın itibarı olmayacaktır. Gizli kapaklı yapılan müzekerelerin ne getirip ne götüreceğini öğrenmek Kıbrıs Türklerinin en tabii hakkıdır. Rum tarafının toprak ve garantiler konusundaki taleplerinin karşılanması halinde federal devlet çatısı altında, 4 yıl Rum, 2 yıl Türk başkanlığı ileri sürülmektedir. KKTC Türk vatanıdır. Kıbrıs'ın tapusunu devrederlerse bunu açıklayamazlar. KKTC Cumhurbaşkanı tarihi bir sorumlulukla karşı karşıyadır. MHP bugün olduğu gibi bundan sonra da Kıbrıs müzekerelerini yakından izleyecektir. Kıbrıs Türk'tür, Türk kalacaktır.
ABD SEÇİMLERİ
Yeni başkan sandıktan çıkmıştır. ABD'nin 45'inci başkanı tüm bahisçileri, uzman yorumcuları, yeni yetme kaşifleri ters köşeye yatırmıştır. ABD yönetimindeki değişimin gözardı edilecek bir ülke değildir. Başkanlık değişimini kendi vatandaşlarından bile önemseyen, üzülen, anlam ve sonuç yükleyenler kaygı vericidir.
Seçimden bir gün önce yüzde 99 Hillary manşeti atan gazeteler tasnifini çoktan yapmıştır. Hüküm çabucak verilmiştir. İçimizdeki Clinton lobisinin çok istemesine rağmen Trump ipi göğüsledi. Clinton'ın seçilememesi, onunla tasarım hayali kuranları şoke etti. Seçmenlerin öfke ve korkularını harekete geçirip, kutuplaştırıcı siyaset yönetimi ABD'yi oldukça etkilemiştir. Bizim için ABD başkanının kim olduğu önemsizdir. Avarallerin kendi meselesidir. Bu şahsın nasıl bir siyaset izleyeceğiz, vasıf ve birikimleri olup olmadığıdır. Biz Trump'ın seçilmesiyle estirilen kötümserlik ve iyimserlik yaklaşımlarına mesafeli yaklaşıyoruz. Obama ve seleflerinden ağzımızın yandığından Trump'ı üflüyerek izliyoruz. Obama'nın 8 yılı beklentileri karşılamamıştır. Trump'ın seçilmesiyle sokaklara dökülenler, okyanus ötesinin kriz eşiğinde olduğunu göstermektedir. ABD'deki demokratik normalleşmenin zamanla gerçekleşeceğini, bu ülkenin empati yapmasının yararlı olacağı inancındayım. Bizim yeni başkandan arzumuz FETÖ ile mücadelede Türkiye'ye destek vermesi Pensilvanya'daki haini iade etmesidir. Ortadoğu'da terör örgütleriyle kurulan sakat ilişkilerden vazgeçmesidir. Üçüncü olarak da ABD-Türkiye ilişkilerinin yeni baştan güçlendirilemesine katkı sunmaktır.
İHANET EDENİN YA BAŞI EĞİLMELİ YA BAŞI EZİLMELİ'
AB'ye, PKK'ya verdiği destek sebebiyle eleştirilerde bulunan Bahçeli şunları söyledi:
"Huzurumuza kasteden odaklar faaldir. Mücadelmiz gevşemeyecektir. Türkiye üzerinde hesap yapanlar yine kaybedecektir.
Terör saldırılarına rağmen dayanacak, sabredecek ve mutlaka saldırıları boşa çıkaracağız.
Derik Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk şehit düşmüştür. Evladının kaymakam olmasıyla grurulanan babaısnın duruşu da hayranlık vericidir. Herkese ders verir nitelikte konuşmuştur. Fatih'ler oldukça, baba Asım'lar dimdik durdukça, Allah bu millete yeni bir İstiklal Marşı yazdırmayacaktır.
Terörle mücadele zor ve yüksek maliyetli bir süreçtir. Türkiye çok sayıda kanlı örgütün direkt hedefindedir. Sözde gelişmiş ülkeler ne yazıktır ki terör örgütleriyle kapalı ilişki halindedir... Caniler Avrupa'da baştacı edilmektedir.
Bizim açımızdan gerçek şudur; ihanetin dinlenecek bir şeyi yoktur. Ya başı eğilmeli ya da başı ezilmelidir
Milletvekli dokunulmazlıklarının kaldırılmasından sonra mahkeme çağrılarını dikkate almayan HDP'lilerin hukukun önüne çıkarılmaları Avrupa'yı ayağa kaldırmıştır... HDP'liler için kıyameti koparan Avrupalılar, hayatlarını kaybeden mazlumlar karşısında sessiz kaldı. Avrupalıların yanlı tavırları ne HDP'yi ne de PKK için yeterli olmayacaktır.
HDP'li milletvekillerinin tutuklanmasından sonra tehdit dozu yüksek mesajlar verenler önce kendilerine bakmalıdırlar...
Avrupa Birliği, hendeklerden özyenetim çıkarmaya çalışanların yanındadır... Dostluk ve müttefik demek terör örgütlerine yardım ve yataklık demek değildir. Terör bir insanlık suçudur ve hibir şekilde haklı çıkamayacaktır. Türkiye, egemenlik haklarından taviz verecek çakma bir devlet değildir. Türkiye ne karanlıkta yatacak ne de kara düş görecektir.