tarih : 2017 Friday 16 Jun
şifre 40670

İstanbul'da D-8'in 20'nci Kuruluş Yıl Dönümü Toplantısı

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, D-8'in 20'nci kuruluş yıl dönümü dolayısıyla, aralarında 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de bulunduğu, üye ülke temsilcileriyle iftarda bir araya geldi.
Aran Haber Agency:  Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu: 'D-8 ülkeleri müthiş bir güç, müthiş bir potansiyel."

Çırağan Sarayı'nda düzenlenen programda açılış konuşmasını yapan Karamollaoğlu, D-8'lerin konuşulduğu bir yerde Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ı anmadan geçemeyeceğini, D-8'in merhum Erbakan'ın üstün inanç ve çabasının bir sonucu olduğunu söyledi.

D-8'lerin önemini anlamak için sahip olduğu potansiyele bakmakta fayda olduğunu ifade eden Karamollaoğlu, şu bilgileri verdi:

"Daha iyi anlaşılsın diye birkaç rakam vermek istiyorum. D-8 üyesi ülkeler, dünyanın kanıtlanmış petrol rezervlerinin yüzde 15.4'üne, kanıtlanmış doğalgaz rezervlerinin ise yüzde 22.5'ine sahiptir. Dünyadaki yıllık petrol üretiminin takriben yüzde 12'sini, doğalgaz üretiminin ise yüzde 11'ini yine D-8 ülkeleri yapmaktadır. Ayrıca bor, krom, gibi stratejik maden rezervlerinin büyük çoğunluğu bu ülkelerin bünyesinde barınmaktadır.

Ama hepsinden önemlisi insan. D-8 ülkeleri 1 milyara yaklaşan nüfusu ve 7,5 milyon kilometrekareyi aşan coğrafyası ile müthiş bir güç, müthiş bir potansiyel."

"Türkiye'de Avrupa Birliği Serbest Ticaret Bölgesi' var da, D-8 ülkeleri serbest ticaret bölgesi neden olmasın?" diye soran Karamollaoğlu, siyasi bir birlik olan Avrupa Birliği'nin, ilk temellerinin ekonomik ortaklıklarla atıldığını kaydetti.

Karamollaoğlu, bütün Ortadoğu ve İslam dünyasının kuşatma altında olduğunu belirterek, etnik ve mezhep farklılıkları tahrik edilerek parçalanmak istenen 22 ülkenin tamamının İslam ülkesi olduğunu aktardı.

11. Cumhurbaşkanı Gül: 'Filistin meselesi problemlerin en arkasına kaydı'

Toplantıda konuşan 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın böyle bir inisiyatif alıp, böyle bir kuruluşu gerçekleştirme amacının takdire şayan olduğunu, bu çalışmayı gerçekleştirmek için o dönem bu görevin kendisine verildiğini söyledi.

Gül, problemlerin çok arttığını ve artmaya devam edeceğini ifade ederek, şöyle konuştu:

"20 sene önce İslam dünyasının en önemli meselesi Filistin'di, 1997 yılında Filistin'in işgalinin 30. yıl dönümüydü. Aradan 20 sene geçtikten sonra, Filistin meselesi işgalin 50'nci yıl dönümü yaşanmasına rağmen Filistin meselesi problemlerin en arkasına kaydı, bugün en az 4 İslam ülkesinde iç savaş var. Problemler çatışmayla değil diyalogla çözülmüş olsaydı bu maliyetlerin hiçbiri ödenmezdi ve bu noktaya gelinmezdi. Filistin Haziran'ın 5'inde işgal edilmişti, baktım ne Türkiye'de ne bir mevzu, ne herhangi bir gazetede ciddi bir konu ama ne yazık ki yabancı gazetelerde sayfa sayfa işgalin ne olduğu işgalle ilgili röportajlar buralarda çıktı."

Suriye'de, Libya'da problemlerin olduğunu belirten Gül, "Yetmiyormuş gibi ramazan ayının içerisinde körfez ülkelerinde yaşanan çok büyük bir gerginlik, ambargo uygulayacak kadar birbirlerine karşı işin ciddileşmesi hepsi aynı ırktan, aynı dinden hatta akraba olan birbirleriyle aile bağları olan topluluklar, ümit ederim ki bu kriz daha uzamadan diyalogla en azından, siyasetle çözülür." dedi.

D-8 Genel Sekreteri Mousavi: Amaç: barış, diyalog, işbirliği, adalet, eşitlik ve demokrasiyi teşvik etmektir.

D-8 Genel Sekreteri Seyid Ali Mohammed Mousavi ise yaptığı konuşmada, örgütün kurucu önderi Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın asil vizyonu ışığında D-8'in, barış, diyalog, işbirliği, adalet, eşitlik ve demokrasiyi teşvik etmeyi amaçladığını belirtti.

Mousavi, son 20 yılda D-8'in, dünyanın umut verici ticari ve ekonomik bloklarından biri olarak öne çıktığını belirterek, şöyle devam etti:

"D-8, 1,1 milyardan fazla vatandaşıyla dünya nüfusunun yüzde 15'ini oluşturan, 3,7 trilyon doların üzerinde bir toplam gayri safi yurt içi hasılaya sahip olan, 693 milyar doların üzerinde ihracat hacmiyle dünya ticaretinden yüzde 4 oranında pay alan, kendi içinde 100 milyar dolar ticaret yapan ve yıllık bazda yüzde 6 oranında büyüyen benzersiz bir ekonomik topluluktur. Bu etkileyici ekonomik büyüme performansına paralel olarak, ülkelerin kişi başına düşen milli geliri yıllar içinde artmış, 1997'de 2,207 dolar iken 2016'da 4,645 dolara yükselmiştir. Bu, üye devletlerin halklarının yaşam standartlarındaki genel iyileşmenin güçlü bir göstergesi olmuştur. D-8, genç ve dinamik nüfusu, güçlü ekonomik büyümesi, güçlü ticaret ilişkileri ve sanayi, tarım, turizm, ulaşım ve enerji gibi stratejik sektörlerde işbirliği yapma arzusu ile başarısını geleceğe taşımaya hazırlanmaktadır."

Toplantıda, Pakistan'ın Ankara Büyükelçisi Sohail Mahmood ve İran'ın Ankara Büyükelçisi Mohammed Ebrahim Taherian da konuşma gerçekleştirdi.

Organizasyona, eski bakanlar, milletvekilleri, gazetecileri, sivil toplum kuruluşları ve D-8'e üye devletlerin temsilcileri katıldı.

D- 8'ler Kalkınmakta Olan 8 Ülke

D-8, kısaca Developing Eight (Kalkınmakta Olan 8 Ülke) anlamına gelen sekiz ülkeyi ifade eden bir uluslararası kuruluştur. Bu sekiz ülkenin 54. Refahyol Hükümeti Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakanönderliğinde 1997 yılında bir araya gelerek oluşturmuş oldukları uluslararası resmî bir organizasyondur. D-8 üyelerinin tamamı aynı zamanda İslam İşbirliği (eski İslâm Konferansı)Teşkilatının da üyeleridir.

D- 8 ülkelerinin yaklaşık nüfusları şöyledir:

Endonezya (232 Milyon),

Malezya (26 Milyon),

Bangladeş (135 Milyon),

Pakistan (180 Milyon),

İran (67 Milyon),

Mısır (83 Milyon),

Türkiye (77 Milyon),

Nijerya (150 Milyon)

15 Haziran 1997 tarihinde kurulmuş olan D-8’ler, 20. yüzyılın en önemli olaylarından birisi ve 20. yüzyılın 21. yüzyıla en kıymetli bir hediyesidir. Yine D-8’lerin kurulması baştan sona harplerle ve çatışmalarla geçen 20. Asrın sonunda, aydınlığa açılan bir kapı gibidir.

Dünyada artık huzur, barış ve saadetin gerçekleştirilmesi için, bir an evvel yanlışlardan vazgeçilmesi doğrulara dönülmesi ve ‘Yeni bir Dünya’nın kurulması gerekmektedir ve D-8 hareketi bu manada bir çalışma olarak değerlendirilmelidir.

İşte 20. Asrın gerçekleri, yaşanan olaylar, alınması lazım gelen dersler sonundaki zorunluluk D-8’in doğuşunun gerekçesi olmuştur.

D-8’lerin bayrağında yer alan 6 tane yıldız D-8’lerin temel ilkelerini sembolize etmektedir. Bu temel ilkeler şunlardır:

1. Savaş değil, barış,

2. Çifte standart değil, adalet,

3. Sömürü değil, adil düzen,

4. Çatışma değil, diyalog,

5. Üstünlük değil, eşitlik,

6. Baskı ve tahakküm değil, insan hakları hürriyet ve demokrasi.

Bu ilkelerden her biri 20. Asır boyunca hep yanlışlarda ısrar edilmesi ve bu ısrarın bir fayda vermemesi yüzünden, artık dönülmesi gereken doğruları göstermektedir.

D-8 üyeleri, tabii kaynakları, kalabalık nüfusları ve potansiyel pazarlarından ötürü kendi bölgelerinde ve dünyada önemli konum arz etmektedirler. 22 Ekim 1996 tarihindeki ‘Kalkınmada İşbirliği Konferansı’nı izleyen bir dizi hazırlık toplantılarından sonra 15 Haziran 1997 günü İstanbul’da yapılan Devlet ve Hükümet başkanları zirvesinde D-8’in kuruluşu resmen ilan edilmiştir.

D-8 girişiminin başlatılmasındaki amaç, büyük bir ekonomik potansiyeli, çeşitli kaynakları, geniş bir nüfus ve coğrafi alanı temsil eden 8 ülkenin ticari ilişkilerinde yeni fırsatlar hazırlamak ve çeşitlendirmek, uluslararası düzeyde karar alma sürecine katılımı artırmak, daha iyi hayat şartları sağlamak, somut ortak projeler etrafında ekonomik işbirliğini geliştirmek ve gelişmekte olan ülkelerin dünya ekonomisindeki durumlarını güçlendirmektir. D-8, üye ülkelerin bölgesel ve uluslararası örgütlere üyeliklerinden kaynaklanan ikili ve çok taraflı taahhütleri üzerinde olumsuz etkisi olmayan bir forumdur.

D-8 grubunun zirve toplantıları, üyelerin devlet veya hükümet başkanlarının katılımıyla iki yılda bir kez düzenlenmektedir. 15 Haziran 1997’da İstanbul’da gerçekleştirilen ilk zirvede, faaliyetlerin koordinasyonu sektörlere göre üye ülkelere paylaştırılmıştır. Bu kapsamda sanayi ve sağlık sektörleri Türkiye’ye; ticaret sektörü Mısır’a; kırsal kalkınma Bangladeş’e; insan kaynaklarının geliştirilmesi Endonezya’ya; telekomünikasyon ve teknoloji sektörleri İran’a; finans, bankacılık ve özelleştirme Malezya’ya; enerji sektörü Nijerya’ya ve tarım sektörü Pakistan’a verilmiştir. D-8 Zirve Toplantıları, kararlaştırıldığı üzere günümüze dek düzenli olarak toplanmış ve kuruluş hedeflerini takip ederek birçok önemli karara ve projeye imza atmıştır. D-8 ülkelerinin işbirliği anlamında gerçekleştirdikleri en önemli girişimlerden biri 14 Mayıs 2006’da Endonezya’daki 5. Zirve’de imzalanan ‘Tercihli Ticaret Anlaşması’dır. Bu anlaşmayla belirli ürünler üzerindeki gümrük vergileri azaltılarak serbest ticaretin önündeki engellerin aşamalarla en aza indirgenmesi amaçlanmaktadır.

Türkiye’nin D-8 ülkeleriyle olan ticaret ilişkilerine bakıldığında en çok ihracatın Mısır ve İran ile gerçekleştiği, ithalatın ise en çok İran ile yapıldığı görülmektedir. Kasım 2006 itibariyle İran’a en çok ihraç edilen tekstil ürünü 88 milyon dolar ile dokumacılık ürünleri olurken, İran’dan alınan tekstil ürünlerinin başında 13 milyon dolarla yine dokumacılık ürünleri gelir. 2005’te Mısır’a ihraç edilen ürünlerin başında % 6.3 oranla sentetik suni lifler gelir. Mısır ve Türkiye arasında 1988 yılından itibaren imzalanan anlaşmalar ve protokoller ışığında tekstil sektörü de gelişmiş ve Türk tekstil firmaları Mısır’da kendi pazarlarını genişletmişlerdir

D-8 Organları

Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi:

Üye devlet/hükümet başkanlarının iki yılda bir gerçekleştirdikleri toplantılardır. D-8’in en üst düzey karar alma organıdır.

Konsey:

Üye ülkelerin Dışişleri Bakanlarının katılımı ile gerçekleştirilen toplantılarıdır.

Komisyon:

Üye ülkelerin kıdemli uzmanlarından oluşan ve eşgüdüm çalışmalarını yürüten kurul toplantılarıdır.

Genel Sekreterlik:

D-8 Grubunun çalışmalarına sekretarya hizmetleri sunan ve üye ülkeler arasındaki iletişimi sağlayan İcra Direktörlüğünü Türkiye tarafından atanan bir büyükelçi İstanbul’da bulunan merkezinden yürütmekte idi. 2006 Bali Zirvesinden sonra İcra Direktörlüğünün statüsü Genel Sekreterliğe çevrilerek dönem başkanı Endonezya tarafından atama yapıldı. Genel Sekreterliği Endonezyalı bürokratlardan Dipo Alam yürütmektedir.

D-8’LERİN ÖZELLİKLERİ

Yukarıda belirtilen ilkelerin gerçekleşebilmesi için D-8’lerin aşağıdaki özellikleri büyük önemi taşımaktadır.

1- D-8’ler en yüksek seviyede küresel bir kuruluştur.

Bugün yeryüzünde 197 ülke bulunuyor. Bunların toplam nüfusu 6 milyar civarındadır. Bu 197 ülkenin içinde takriben 30 kadarı kalkınmış ülke olup nüfusları takriben 1 milyar civarındadır. Bunlar kendi işbirliklerini geliştirme ve yeryüzündeki etkinliklerini arttırmak için G-7’leri yani (gelişmiş ülkeler organizasyonunu) kurmuşlardır. Bu G-7’ler (şimdi onlar da G-8 oldular) zaman zaman bakanlar, her yıl da devlet başkanları toplantılarıyla faaliyetlerini sürdürmektedirler. Bunların dışında kalan 160 kadar gelişmekte olan ve nüfusları 5 milyarı aşan ülke ise böyle bir teşkilata sahip değildirler.

İşte D-8’ler G-8’lere paralel olarak ve fakat gelişmekte olan ülkelerin kurdukları en yüksek seviyede küresel bir dünya kuruluşudur.

2- D-8’ler G-8’lerle çatışmak için değil, tam tersine yeni ve adil bir dünyayı birlikte kurmak için teşekkül etmiştir.

G-8’lerle kendi aralarında işbirliği ile dünya üzerindeki etkinliklerini arttırmayı hedeflemektedirler. Halbuki D-8’ler, yukarıda belirtilen temel ilkeleri sadece kendileri için değil bütün insanlık için benimsemişler, bunun için de kuruluşlarından bir yıl sonra G-8’lerle birlikte bir masa etrafında Yeni Bir Dünya’nın kurulması için toplanılmasını programlarına almışlar ve bu çalışma hedefine 2. Yalta Konferansı tanımlamasını yapmışlardır.

Bilindiği gibi 2. Dünya Harbinden sonra 1. Yalta Konferansı ile dünya şekillendirildi. Ancak bu şekillendirme doğrular üzerine dayanmadığı için soğuk harplerden başka bir sonuç vermedi. Şimdi D-8 projesinde öngörülen bir hedef de 2. Yalta Konferansı ile ve 20. Asırdaki yanlışlardan alınacak derslerle Yeni bir Dünyanın G-8’lerle beraber doğrulara dayandırılarak kurulmasını sağlamak, D-8’lerin 6 ilkesini dünyadaki herkes ve her toplum için uygulamak ve beklenen saadet dünyasının kurulmasını temin etmektir.

3- D-8’ler bütün gelişmekte olan ülkeleri kucaklamak ve aynı zamanda süratle karar alabilen dinamik bir yapıya sahip olmak üzere kurulmuştur.

Gelişmekte olan ve nüfuslarının toplamı 5 milyarı bulan 160 ülkenin hepsi ile bir araya gelerek adeta yeni bir Birleşmiş Milletler gibi bir düzenleme ile dinamik bir çalışma yapmak pratikte mümkün değildir.

Nitekim yine gelişmekte olan ülkelerden oluşan Afrika Birliği, Arap Birliği, Uzakdoğu Asya Birliği, Güney ve Orta Amerika Birliği gibi bazı kuruluşlar bazı faydalı hizmetlerde bulunmalarına rağmen, istenen dinamizm ile çalışamamakta ve G-8’lere paralel hiçbir gelişme gösterememektedirler.

İşte D-8’ler bir yandan bütün gelişmekte olan ülkeleri kucaklamak, diğer yandan da dinamik bir çalışma imkânına sahip olabilmek için önce 8 ülkenin katılımıyla yola çıkmışlardır.

4- D-8’ler, üye ülkelerin iç işlerine karışmamak ve her birinin bölgesel anlaşmalarındaki taahhüt ve haklarına halel getirmemek temel prensibi ile kurulmuştur.

Evrensel bir kuruş olan D-8’lerin gelişip güçlenebilmesi için birbirlerinin iş işlerine karışmaması ilke edinildiği gibi, her birisinin katıldığı bölgesel kuruluşlarla ilişkilerine de saygı göstermek, lüzumsuz problemlerin ortaya çıkmasına sebebiyet vermemek gerekli görülmüştür.

5- D-8’ler gelişmekte olan bütün ülkelerin birlikte ve hızlı kalkınmalarını, uluslararası münasebetleri tanzim eden mekanizmalara katılım güçlerinin artırılması ve dünya ekonomisindeki etkinliklerinin güçlendirilmesi ve halklarının daha iyi bir yaşam standardına sahip olmasını sağlamak amacıyla kurulmuştur.

D-8’ler işbirliği ve elbirliği yaptıkları takdirde çok büyük atılım potansiyeline sahiptirler. Bu büyük potansiyeli kendi üyeleri ve bütün insanlık için geliştirmek D-8’lerin bir diğer kuruluş amacıdır.

D-8’ler kurulur kurulmaz bütün üye ülkelerin dinamiklerini harekete geçirerek faydalı projeleri süratle gerçekleştirmek üzere kurulmuştur.

Hedefleri açısından laf değil iş üretmeyi benimseyen D-8’ler daha kuruluşları sırasında hangi sahalarda hangi konulara öncelik vereceklerini uzmanlarıyla araştırmalar yaparak olgunlaştırmışlar, her bir ülkenin hangi konuda yürütücü olacağı, hangi projelerin gerçekleşmesine öncülük yapacağı plan ve programa bağlanmıştır.

Bu planlama sırasında Türkiye’ye sanayi sahasında atılım yapacak projelerin öncülüğü görevi verilmiştir.

Bütün ülkeler gibi Türkiye de D-8 projelerine heyecanla sarılmış 54. T.C. Hükümeti döneminde bu sahada büyük adımlar atılmıştır.

Bütün D-8’ler için büyük önem taşıyan zirai ilaçlama uçaklarının üretimi projesi, 54. Hükümet döneminde başarıyla sonuçlandırılan projelerden birisi olmuştur.

D-8 ülkelerinin hedef olarak belirlediği bütün projeler üye ülkelerinin kalkınmasına öncülük edecek niteliktedir. Bunların biran evvel gerçekleştirilmesi D-8 hedefleri bakımından gerek o ülke halkı ve gerekse insanlık için çok büyük önem taşımaktadır.

Gelişmekte Olan 8 Ülke (D-8) Ekonomik İşbirliği Örgütü Genel Sekreteri Seyid Ali Muhammed Musavi, 5 Şubat 2014’te geldiği Türkiye’de, ‘Türkiye'nin D-8'deki rolü çok büyük, çünkü organizasyonun 'babası'. Hal-i hazırda organizasyona katkılarından yararlanıyoruz fakat yine de Türkiye'den çok şey bekliyoruz’ demiştir.

Gelişmekte olan İslam ülkeleri için D-8'in önemine değinen Musavi, bu yıl düzenlenecek zirveyle Türkiye'nin yeniden dönem başkanı olacağını söyledi. Örgütün çalışma alanlarında değişiklikler yapmak istediklerine dikkati çeken Musavi, D-8'in bölgesel değil küresel bir girişim olduğunu vurguladı.

Örgütün kurulduğu 1997 yılında üye ülkelerin toplam ticaret hacminin 20 milyar dolar olduğunu bildiren Musavî, ‘Günümüzde bu rakam 150 milyar dolara ulaştı. Fakat en önemli hedefimiz, 2018'de 500 milyar dolarlık hedefe ulaşmak. Ben de bu yüzden buradayım. Türkiye'deki bakanlarla ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile D-8 bünyesindeki ticareti geliştirmek için görüştüm’diye konuştu.

"Türkiye'nin D-8'deki rolü çok büyük, çünkü organizasyonun 'babası'. Halihazırda organizasyona katkılarından yararlanıyoruz fakat yine de Türkiye'den çok şey bekliyoruz. Bu sene, D-8'in dokuzuncu zirvesinden önce Türkiye'de ticaret, turizm, enerji, ulaşım ve tarım alanlarında bakanlar düzeyinde bir toplantı yapmayı düşünüyoruz. Zirvenin de Türkiye'de gerçekleştirilecek olması beklentilerimizi artırıyor. Tabii ki zirveden önce, yine komisyon üyelerinin ve dışişleri bakanlarının katıldığı konsey toplantıları da olacak. Zirvenin önemi açısından çok verimli geçeceğini umuyorum.’ Demiştir.

D-8 Kalkınmakta olan Sekiz Devlet kuruluşu, bütün müktesebatı ile kurulacak İslâm Birliği içinde yer alarak konusu ilgili aynı görev ve fonksiyonu daha etkili bir şekilde yerine getirmeli ve İslâm Birliğinin kurumlarını ve toplumların kalkınmasını hızla gerçekleştirecek adımları atmalıdır.
  • yazılmış
  • ...de 2017 Friday 16 Jun
  • tarafından مدير سايت Aran News
N: tr-tr,Keyword_Content