tarih : 2017 Sunday 23 Jul
şifre 40915

Irak Devleti Kürt Bakan Kürdistan Referandumuna Muhalefet Etmesinin Delillerini Açıkladı

Değişim Hareketi’nden Irak Devletinin Muhacir ve Göçmen Bakanı, bakanlık pozisyonuna dayanarak, Bölgesel Kürt Yönetimi’nin haberlerinde ve sitelerinde yayınlanan bir yazısında grubunun, Mesut Barzani tarafından ilan edilen referanduma karşı gelmelerinin nedenlerini bildirdi.
Aran Haber Agency:   Tesnim Haber Ajansı’nın Bölgesel Kürt Yönetimi’nin muhabirinin yaptığı habere göre “Derbaz Muhammed” bir yazısında şöyle açıkladı:
Değişim Hareketi olarak bu grup oturumunda, hiçbir şekilde milli bir görüş birliği sağlanmadan ilan edilen Bölgesel Kürt Yönetimi’nin bağımsızlık referandumuyla muhalefet etmemizin nedenlerini sıralıyoruz:
Birincisi: Devlet, Yasal Kurum ve Müesseseleri İle Yani Parlamento Olarak Hükümet ve Yargı Makamıdır.
Bu karar tarafımızca şu şartlar altında alınmıştır; referandum liderlerinin halkın oylamasına hiçbir şekilde itibar etmeden, gayri meşru güçlerden yardım alarak, yasal olan en büyük kurumu hiçbir delil göstermeksizin yok saymış ve ülkenin kaderini belirleyen tarihi bir karar almışalardır. Hâlbuki parlamento 25 yıllık ömrü ile tek yasal, siyasi ve hüküm referansı olmuştur. Bu karar, hiçbir yasal ve siyasi meşruiyeti olmaya kimseler tarafından yapılan bir oturumda alınmıştır. Onlar, yalnızca kendi örgüt ve grup liderlerinin temsilcisidirler, milletin değil. Değişim Hareketi konuyu, kararın alınmasının esasını ve kimlerin bu kararı alma hakkı olduğunu iyi bilmektedir, referandumun nasıl yapılacağını ve sonuçlarının neler olacağını değil.
İkincisi: Çatışma Olan Bölgelerin Geleceği Ne Olacak?
Kerkük, Hanekin ve diğer bölgeler olmadan referandum yapmanın manası şudur; daha ilk adımda bu bölgelerden elimizi çekeceğiz ve ikinci adımda, bu bölgelerin sakinlerini sıkıntılarla ve Şia, Sünni, Türkmen vs. referanduma karşı gelen herkesin bu muhalefetinden kaynaklanan sorunlarla onları karşı karşıya getireceğiz. Acaba bu insanların canları ve malları öngörülmemiş tehditlerle güvence altına alınabilir mi? Böyle tehditlerle karşı karşıya kalacakları onlara bildirilip meşveret yapılmış mı? Olan ve olmayan şeylerden korkmak, yok olmaktan korkmak anlamına mı geliyor? Şüphesiz ki hayır.
Yasal olmayan yollarla oluşturulmuş Arap, Türkmen ve hatta Hristiyan askeri birliklerin var olduğu şu durumda bölge Kürtlerinin durumu ne olacak? Çatışma mı, yoksa barışçıl ve uyumlu bir yaşam mı? Hangi uyum? Ne zaman ve nerede?
Üçüncüsü: Yenilmiş Bir Devlet Mi Yoksa Başarılı Bir Devlet Mi?
Kürtlerin kazanmasını sağlayan en önemli faktör, siyasi, iktisadi, askeri, toplumsal ve… gibi çeşitli alanlarda milli birlik ve beraberlik içinde olmalarıdır. Şuanda bu birliğin hangi basamağındayız? Her alanda, kabul edilemez bir duruma şahitlik ediyoruz.
İktisat alanı yıkım, kriz, borç ve işsizlik resmi çiziyor.
Askeri güçler gayri milli olup, kavimsel ve hatta ailesel ve şahsi durumdalar.
Demokrasi yenilmiş ve diktatörlük açığa çıkmıştır.
Toplum kenara itilmiş ve güçten faydalanan azınlık ile zulüm gömüş çoğunluk arasında iki kutupluluk doğmuş, aylık düzenli ve tam maaş gibi en öncelikli hukuki ihtiyaçlarından dahi mahrum bırakılmışlardır.
Bu konuda bir örnekle yetiniyorum: Bölgesel Kürt Yönetimi Referandumu, evlatlarına tamamı ile ilgilenmeyen, onların günlük ihtiyaçlarını karşılamaya gücü yetmeyen, sahip olduğu şeyleri de onların arasında adil bir şekilde paylaştırmayan ve evinin durumu çok da iyi olmayan bir babanın, evlatları için çok gösterişli ve azametli bir saray kurmaktan dem vurmasına benziyor. Önce gününü ve durumunu bir gör de sonra gösterişli bir saray kurmaktan bahset.
Dördüncüsü: Referandum Yapılması Önemli Değil, Önemli Olan BM’nin İtirafı.
Uluslararası anlamda referanduma meşruiyet kazandırma adına hangi eylemlerde bulunuldu? Birleşmiş Milletler bu referandumu ve sonuçlarını kabullenecekler mi? Cevap belli; hayır.
Böyle bir hedefin gerçekleşmesi için uzun yıllar harcanacak olsa bile bu, sonucu kabul edilmeyecek bir referandumdan daha iyidir. Eğer Birleşmiş Milletler Kürdistan Devletini resmiyette tanımaz ise onu muhtemel tehditlerden koruyacak bir güvence de bulunmaz. BM bu devleti tanısa bile gene de böyle bir güvence sağlanamaz. Suriye’nin 6 yıllık iç savaş ve krizden sonraki haline bir bakın. Eski bilinen haline dönebilmesi için asırlar gerekiyor. Tanınmış ve yasal bir devlet olmalarına rağmen bu durumdalar. Acaba Kürdistan da böyle bir durumu kaldırabilecek durumda mı? Öyle bir durumda bizi Amerika mı savunacak Rusya mı?
Yukarıda sıralanan deliller ve başka bir takım nedenlerden dolayı, biz böyle bir referandum yapılmasını kabul etmiyoruz. Biz milletimizin hukukundan yanayız ancak Irak Kürdistan Demokrat Partisi’nin uygulanabilir olarak görmediği, vakit öldürmek için yapılan ve olası krizlere kapı aralayan bir referandumdan yana değiliz.
Oturumda bulunanların milli değerlerin, parti, aile ve şahsi çıkarların vurgulanmasının yanı sıra demokrasinin temellerinin sağlamlaştırılmasına dikkat çekmeleri, özellikle Bölgesel Yönetim Başkanlığı seçimlerine değinilmesi gerekirdi. Hâlihazırda seçimlerin üzerinden dört yıl geçti ve artık bir geçerliliği kalmadı.
  • yazılmış
  • ...de 2017 Sunday 23 Jul
  • tarafından مدير سايت Aran News