tarih : 2017 Monday 25 Sep
şifre 41304

Sabahattin Önkibar-Yorum

Politikasızlık eşittir şamar oğlanı!

Türkiye’nin daha birkaç yıl önce “Türkiye seninle gurur duyuyor” diye AKP merkezinde alkışladığı teröristbaşı Barzani’nin arkasına aldığı Siyonist terör devleti İsrail ve ABD’nin desteğiyle 2. İsrail kurmaya yeltenmesi, Türk aydınları geçmişi hatırlatmaya zorladı.
Aran Haber Agency:    Türkiye’nin daha birkaç yıl önce “Türkiye seninle gurur duyuyor” diye AKP merkezinde alkışladığı teröristbaşı Barzani’nin arkasına aldığı Siyonist terör devleti İsrail ve ABD’nin desteğiyle 2. İsrail kurmaya yeltenmesi, Türk aydınları geçmişi hatırlatmaya zorladı. İşte Sabahattin Önkibar’ın o yorumu:
Soru şudur: Barzani referandumu aylar önce açıklamadı mı?
Öyleyse Ankara neden haftalarca oralı olmayıp şimdi teyakkuza geçti.
MGK ve Bakanlar Kurulu niçin mesela 10 gün önce değil de dün yapıldı?
Amaç Barzani’ye geri adım attırmak mı yoksa, kamuoyunda hava yapmak mı?
Hedef Barzani ise defalarca yazdık bunun yolu belli ve çok basit.
Kapatırsın Habur’u.
Kesersin petrolü.
Ve iptal edersin uçuşları bir hafta içinde Barzani teslim alınırdı.
Hayır bu yapılmayıp son dakika güya kararlılık sergileniyorsa seni kimse ciddiye almaz ve 'rol yapıyor' derler.
Kemal Kılıçdaroğlu bu noktada haklı.
Böyle yapıldığı için Türkiye zerre itibarı kalmayan şamar oğlanı imajındadır.
Büyük hatta sıradan devlet olmanın koşulu ülke çıkarını korumaktır, duruştur,tutarlılıktır yani kısacası politika sahibi olmaktır... Peki bugünkü hükümette var mı bunlar?
Defalarca yaşadık kardeş ve yoldaş denilenler bir gün içinde aniden hain ilan edilmiyor mu?... Söyleyin böyle yönetilen bir ülkenin dış politikası var denilebilir mi?
Evet açık-seçik ortaya koyalım, Türkiye’nin bırakın Barzani konusunda, artık hiçbir konuda bir politikası yoktur ve gelişmelere göre günlük olarak tavır alıyor.
Peki buyruğumdur metodu ile yönetilen bir ülkenin geleceği olabilir mi?
BU İHANETLER NASIL UNUTULUR?
Tamam iktidar mecbur kaldığı için Atatürkçüler ile aynı safta gibi görünüyor ancak bu gönüllü değil, zorunlu bir tercih zira emperyaller tarafından afaroz edildi ve tövbesi kabul edilmiyor.
Zerre kuşkunuz olmasın, ABD ile Avrupa Birliği bugün gel desin, kuzu kuzu kelleyi uzatırlar.
Ayrıca AKP’nin PKK ile Oslo ve Dolmabahçe’de mütareke şartlarını görüşmelerini unutamıyorum.
Keza devletin kozmik odasını Fetullah’a teslim etmelerine feveranım sürüyor.
Aynı şekilde ihvancılık ve Neo-osmanlıcık adına Suriye’ye savaş açıp Türkiye’nin başına türlü belalar açmalarını affedemiyorum.
PARTİLİ HAKİM-SAVCI DÖNEMİ!
Özdemir Özok Türkiye Barolar Birliği Başkanıydı.
Ahmet Necdet Sezer onu hukukçu kontejanından Anayasa Mahkemesi üyesi yapmıştı.
Ancak Özdemir Bey ertesi gün istifa etmişti.
Neden mi?
CHP’ye üye olduğu için!.
Özok isteseydi Anayasa Mahkemesi yerine CHP’den istifa eder ve posta otururdu ama bunu yapmadı ki bu durumu şöyle açıkladı:
-Yargıçlığın olmazsa olmazı tarafsızlığıdır.Oysa ben CHP üyesiyim yani siyaseten tarafım. CHP’den istifa etsem bile bu gerçek değişmez.Bu itibarla istifam ahlaki zorunluluktur.
Peki Özemir Bey bunu yaparken AKP döneminde neler mi oldu?
Mesela Onlarca AKP’li parti yöneticisi özellikle partili kimliğiyle hakim-savcı yapıldı.
AZİZ YILDIRIM BAHÇELİ GİBİ YAPMAMALI!
Ve Ali Koç Fenerbahçe Başkanlığı için ilk adımını attı.
Bundan sonra olması gereken Aziz Bey’in kulübü bölmeden Ali Koç’un önünü açması ve hatta koltuğa bizzat oturtmasıdır.
Yıldırım eğer bunu yapmayıp Ali Koç’a karşı tekrar aday olursa bilsin Devlet Bahçeli durumuna düşecek yani kongreyi kazara kazansa bile bütün Fenerbahçe camiasını karşısına alacaktır.
Buna mukabil Ali Koç da bugünden şike tazminatından asla vazgeçilmeyeceği ve de Aziz bey’in siyasete kurban edilmeyeceğinin sözünü mutlaka vermelidir. / fha-
  • yazılmış
  • ...de 2017 Monday 25 Sep
  • tarafından مدير سايت Aran News