tarih : 2017 Wednesday 29 Nov
şifre 41773

ERDOĞAN’DAN SUUDİ KRALI’NA UYARI; İSLAMI ZAYIFLATIYORSUNUZ

Çünkü kamuya açık bir konuşmada, Suudi Arabistan’ın yeni politikalarını ve Muhammed bin Salman’ın Suudi Arabistan’ı ılımlı bir İslam üssüne dönüştürme niyetini eleştirdi ve Suudi Arabistan’daki son olaylara karşı sessizliğini yendi.
Aran Haber Agency:   Myanmar’daki müsülman katliamına yanlızca İran ve Türkiye tepki gösterdi;
Şimdiden Türkiye cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan prensi Muhammed bin Salman’ın kınayanlarından birine dönmüştür.
Çünkü kamuya açık bir konuşmada, Suudi Arabistan’ın yeni politikalarını ve Muhammed bin Salman’ın Suudi Arabistan’ı ılımlı bir İslam üssüne dönüştürme niyetini eleştirdi ve Suudi Arabistan’daki son olaylara karşı sessizliğini yendi.
Hüriyet’e göre, İslam İşbirliği Teşkilatı (İKT) tarafından Ankara’da kadın girişimciliği için düzenlenen bir toplantıda bulunan Erdoğan şunları söyledi: İslam, ılımlı veya ılımsız olamaz; çünkü İslam yalnızca bir şey olabilir. Son zamanlarda ılımlı İslam kavramı düşünüldü, ancak kavram Batı’da gelişti.
Erdoğan ayrıca şunu vurgulamıştır: Belki de bu konsepti ifade eden kişi onun kendisine ait olduğunu düşünmektedir. Hayır, bu sana ait değil. Bu, birkaç yıl önce Avrupa Parlamentosu’nda ılımlı İslam adına tartışıldı.
Türkiye cumhurbaşkanı ayrıca, şimdi bu fikri tekrar uygulamaya çalıştıklarını söyledi. Erdoğan, yasaklanan yasaların Suudi Arabistan’da sürülmesini yasaklamış olmasına rağmen, “Gerçekten yapmak istediğiniz şey İslam’ı zayıflatmak” dedi. İnsanlara yabancı eğitim yoluyla din öğrenmesini istemiyoruz.
Son zamanlarda ülkedeki kadınların araba kullanma yasağını kaldırmak için Suudi kralı Melik Salman emir verdi, ancak birçoğu inanıyor ki bu hareket Suudi Arabistan’da kadınlara yönelik bazı kısıtlamaları kaldırma yönünde atılmış iyi bir adım olsada gerçekte bu meseleyi Suudi Arabistan’a İnsan hakları konusunda yapılan baskıyı kaldırmak için bir tiyatro olarak görebiliriz.
Erdoğan sözlerinin devamında: “Ilımlı İslam’ı tanıtmak istediğinizi söylüyorsunuz, fakat kadınlara araba kullanma izni vermiyorsunuz, kadınların araba kullanması İslam’da yasak mı? Böyle bir şey yok. “diye konuştu.
Suudi Prensi ve kral oğlu olan Muhammed bin Salman, 25 Ekim’de Riyad’da yapılacak olan gelecek yatırım konferansında Suudi Arabistan’ı ılımlı İslam’a doğru ilerleteceğine söz verdi. Suudi Arabistan bugün 1979 öncesi yıllar gibi değil dedi.
Suudi Prens 1979’dan sonra Suudi Arabistan’ın ve bölgenin mezhepsel bir savaşa girdiğini iddia etti ve devamında şöyle konuştu: şimdi tüm dinlere açık, tüm dünyaya, geleneklere ve insanlara saygılı, nazik bir İslam’a geri dönmek istiyoruz.
Nitekim, Muhammed bin Salman’ın reformu, 2030’da Suudi Arabistan için taslak haline getirilen vizyon belgesine dayanmaktadır. Bu açıdan Suudi Arabistan’da Sünni İslam’ın bir parçası olan Vahabi markasını ayırmayı ve daha fazla sosyal özgürlük yaratmayı düşünüyor.
Bunların arasında cinsiyet ayrımcılığının ortadan kaldırılmasına, konserlerin düzenlenmesine ve sinemaların açılmasına değinilebilir; bunların hepsi daha önce yasaklanmıştı. Yeni reformlara göre, kadınların önümüzdeki yazdan araba kullanmasına izin verilecek. Yeni yılda kadınlar ayrıca spor karşılaşmalarına ve stadyumlara da katılabilirler ve aynı şekilde reform için de geçerlidir.
Geçtiğimiz ay, Mohammed bin Salman, Mısır ve Ürdün arasındaki sınırda kurulacak sanatsal bir şehir inşa etmek için 500 milyar dolar ayırdı. Bu yeni şehir merkezi bir ekonomik yer oluşturmak ve petrole bağımlılığı azaltmak için tasarlandı.
akat gerçekte olan bir şey, ülkede siyasi özgürlük duygusunu ortaya koymaz. Siyasi ve sosyal aktivistler üzerindeki baskılar arttı ve nihayetinde şartlar mutlak bir diktatörlüğe doğru ilerliyor. Ancak gerçek şu ki, İslam’da bir yaklaşımla böyle bir reform ve değişmenin yolunu açan orijinal İslam’da bu gibi konuları hiçbir zaman yasaklanmamıştır.
Recep Tayyip Erdoğan, bir dizi üye ülkeyi kadınları kısıtlayan bazı programlar için eleştirdi. Türkiye’nin İslam İşbirliği Örgütü içinde defalarca kadın platformları sunduğunu, ancak bazı liderlerin bunu kabul etmediğini söyledi.
Fakat Recep Tayyip Erdoğan’ın tutumu konusunda bir gerçeklik vardır ki, Suudi Arabistan ile Katar arasında başlayan kriz sonrasında Türkiye Riyad’la ilişkilerini sürdürmeye çalıştı. Bu arada, Erdoğan son iki yılda ve Kral Salman’ın Arabistan’da iş başına gelmesiyle birlikte Suudiler’le yakın bir ilişki kurmak için çok çaba sarf etti.
Bununla birlikte, Erdoğan’ın Suudi Arabistan’ı örtbas eden eleştirisi, Türkiye’nin son Suudi politikalarından bu kadar mutlu olmadığını gösteriyor. Türkiye, Müslüman Kardeşler Ağı’ndan her iki ülkenin de desteğiyle Katar ile yakın ilişkilere sahip. Ancak Türkiye Doha ve Körfez ülkeleri arasındaki son kriz sonrasında Katar’ın en ciddi savunucusu olmuştur.
Ama diğer nokta, Türkiye ve AKP’nin gelişiyle modern bir İslam’ın yeni yüzünü dünyaya göstermeye çalışmıştır, öyle ki Türkiye kendisini ılımlı deği modern bir islamın sancaktarı olarak görüyordu ve islamın emrettiği standartlarla başarılı bir devlet olmanın olasılığını herkese gösterdi.
Fakat şimdi Suudi Arabistan’ın attığı adımla ve ılımlı İslam adına sunulan sembolik reformlarla kendisini öyle bir oyunun içersine sokmuştur ki Türkiye yıllarca onun bayraktarı olmak istemiştir ve kendisini bir  medel olarak göstermiştir ve kolaylıkla bu mekanı terk etmek istemez.
Bu yüzden Erdoğan yollarca Arabistan’a yakınlaşma ve bu ülkeyle işbirliğinden sonra şimdi onu kendisine bir rakip olarak görüyor ve yollarca çalıştığı yeri yüzde refomlarla ona bırakmak istemiyor.
Erdoğan’ın sözleri iki ülke arasında ciddi bir karşılaşma olarak kolayca görülemez ancak Erdoğan’ın yaklaşımı devam ederse ve Suudi Arabistan cevap vermeye karar verirse, bölgede Ankara ile Riyad arasındaki ilişkiler konusunda kesinlikle yeni bir meydan okuma beklenebilir.
Avrupa’da kadınlara karşı ayrımcılık virüsü
Erdoğan ayrıca, AB üyesi ülkelerdeki Müslüman kadınlara yönelik ayrımcılığa değindi ve bu durumu eleştirerek, Avrupa kamu alanında başörtüsünün giderek kaybolduğunu ve resmen yasaklandığını söyledi. Ve şöyle devam etti: AB’de müslüman kadınları toplumsal hayata girmelerinden mahrum etmeye çalışıyorlar.
Erdoğan, Müslüman kadınları evlerinde küçültme çabalarının giderek büyüyen bir virüse benzediğini söyledi. Erdoğan bugün, AB üyesi ülkelerin çoğunun Müslüman kadınları aktif olarak işlerden uzaklaştırdığını ve eğitimden kısıtladığını vurguladı. Bize insan hakları öğrettiklerini iddia ediyorlar, ancak ülkelerindeki insan haklarının en esas temeli yıkılmaktadır diye konuştu Türkiye Cumhurbaşkanı.
Erdoğan ayrıca Türkiye’nin Suriye ve Irak’tan gelen mültecilere 30 milyar dolar harcadığını söyledi ve Avrupa Birliği, mülteci nüfusuna yardım etmek için 6 milyar avroluk kaynak ayırmayı taahhüt ederken, şimdiye kadar sadece 800 milyon avro ödedi. Gelişmiş ülkeler, uzun duvarların arkasındaki kesin güvenlik politikaları ile oldukları bir halde, Türkiye barış ve güvenlik arayışında etnik, köken, din veya dil gözetmeksizin milyonlarca insanı kabul ettiğini vurguladı.
  • yazılmış
  • ...de 2017 Wednesday 29 Nov
  • tarafından مدير سايت Aran News
N: tr-tr,Keyword_Content