Emekli Özel Harp Subayı, Gazi Üsteğmen Abdullah Ağar, Cerablus’ta yaşanan gelişmeler üzerine, Türkiye’nin Rusya ve İran’la yakınlaşmasının önemini vurguladı.
Aran Haber Agency: Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, “Türkiye, Rusya ve İran’la beraber olursa kanın akmaması seçeneği var” dedi ve şunları ekledi:
“Ortak akıl, ortak çıkarlar, ortak strateji ve uygulama olduğu zaman iş çok daha başka noktaya gelecektir. Bu yapı Suriye’de stabilizasyonu oluşturabilir veya zorlayabilir. Stabilizasyon için ABD’ye baskı uygulayabilir, işin müzakere masasında çözülmesini sağlayabilir. Stabilizasyon sağlanırsa kukla devlet kurulamaz.”
HANGİ ‘MUHALİFLER’
Abdullah Ağar, Cerablus’a top atışları başlamadan önce basında yürütülen “IŞİD’e karşı ‘muhalifleri kullanarak’, TSK’nın hava desteğiyle bir savaş başlatılacağı” yönündeki haberleri eleştirdi. “TSK’nın özel kuvvetlerle bölgeye girdiği” iddialarının da asılsız olduğunu belirten Ağar, “Yapılan bir sınır dışı operasyon değil” dedi. Abdullah Ağar, TSK’nın “kesin hedefli, kesin sonuçlu” olmadıkça sınır dışına operasyona kalkışmayacağını vurguladı. Obüs atışları, uluslararası hukuk çerçevesinde “sıcak takip” hakkının kullanılmasıydı.
Abdullar Ağar ‘muhalifleri kullanarak’ ifadesinin de çok sıkıntılı bir cümle olduğuna vurgu yaptı: “Hangi ‘muhalifler’? Orada 5 kişiden 3 bin kişiye çok değişik büyüklükte gruplar, gruplar arası işbirlikleri var. Hangi muhalifler? Bu haberlerin ne amaçla yapıldığını düşünmek lazım. Orada faaliyet yürüten pek çok yapılanma, Türkiye’nin orada bir mezhep savaşı yaptığına inanıyor. Oraya gittiğiniz zaman Şii orijinli kamusal iradelerin karşısına çıkmış olursunuz. Bu, Türkiye ile İran arasında savaş çıkması, bölgenin çöküşü demek.”
Abdullah Ağar sorularımızı yanıtladı:
ORTAK AKIL, ORTAK EYLEM
| Türkiye ile Rusya ve İran’ın yakınlaşmasıyla İran-Türkiye çatışma senaryosu dünde kalmadı mı?
İlk adımlar atıldı ama erken devredeyiz. İran ve Rusya’nın sahada desteklediği adamlarla sizin desteklediğinizi iddia eden gruplar arasında sahada bir mücadele var, iç savaş var, burada bir çözüm üretilmesine ihtiyaç var. Bir diğer taraf, ABD ile karşı karşıya kaldığınız ama işbirliği yaptığınız alanlar var, bir benzeri Rusya için geçerli. Türkiye, Rusya ve İran’ın aynı eksene oturması zaman alacak.
İlk olumlu sonucu, Suriye uçakları PYD’yi vurdu. Türkiye’ye çok büyük bir destek. İlk hava saldırısı değil, daha önce Kamışlı’da Suriye ile YPG çatıştılar. Ama ilk defa vurdu üstelik kantonların ilan edildiği meclisin toplandığı yeri vurdu. Rus uçakları vurmadı, merkezi idarenin, meşru yönetimin kuvveti vurdu.
SAVAŞAN GÜÇLER SİLAH BIRAKIRSA...
| Bundan sonraki adım ne olmalı?
Suriye’nin üniter yapısının ve toprak bütünlüğünün korunması. Savaşan güçlerin ellerindeki silah alınabilirse, bunlar ortak bir anlaşmaya varabilirlerse sorun çözülür.
Ancak IŞİD ve Nusra’nın pozisyonu ne olacak, Batı dünyası, İsrail nasıl bir tutum alacak? Belli değil. Pozisyonlar değiştikçe kartlar değişecek.
IŞİD ve Nusra başlı başına problem. Ateşkes ilan ediliyor ama IŞİD, Nusra hep ateşkesin dışında bırakılıyor, onlarla mücadele nasıl olacak? İsrail diyor ki biz IŞİD’in ortadan kalkmasını istemiyoruz. İsrail’in Nusra’yla ‘seviyeli’ ilişkisiyle ilgili BM’nin raporlarına yansıyan veriler var. Bağlantıları var. İsrail’in derdi İran ve Hizbullah ile. IŞİD ve Nusra paydası burada başka bir anlam kazanıyor. İsrail burada ABD ve Batı ile açı yapıyor.
IŞİD ve Nusra ile silahlı mücadele yeterli değil.Özellikle IŞİD taktik anlamda küçülürken felsefe anlamında büyüyor. Sempati duyan tabanı radikalleşiyor. Alana ve geleceğe yayılıp düşmanlık tohumlarını ekiyor.
DEVLET TANKERDİR!
| Bölge ülkeleri arasındaki yakınlaşma, Irak ve Suriye’de devlet hakimiyetini hızlandırmaz mı?
Bir kayığın manevrası 5-10 metrede olurken, bir tankerin manevrası 5 kilometrelik bir çapta oluyor. Bu manada devletler birer tanker. Aynı eksene gelmeleri çok uzun sürecek. Ama girilen makas doğru bir makas. Başka bir tarafıyla da küresel iradeler arasında çatışma üretme potansiyeli var.
KİLİT HALEP’TE ÇÖZÜLÜR
| ”Halep üzerinden bir uzlaşma bölgenin kaderini değiştirir” demiştiniz.
Halep’te Türkiye ile Rusya arasında bir kırılma var. Rusya YPG’yi destekliyor, muhalifleri dövüyor. Türkiye muhaliflerden desteğini keserse, Rusya’nın da YPG’yi desteklemesine gerek kalmıyor.
Nusra adını değiştirdi, ‘Şam’ın Fethi Cephesi’ oldu. Bununla ‘El Kaide ile bağımı kestim’ diyor. Niyeti, Suriye’deki bütün Sünni tabanı kendi altında toplamak. Sünni tabanlı bir emirlik peşinde. ‘Ben bir yerel gücüm, küresel terörle ilişkim yok’ deyip, yılan gibi kabuk değiştiriyor. Ahraru Şam’la birleşiyor. Ahraru Şam’ın 60 tugayı var. Diğer muhaliflerle de birleşmeye çalışıyor. Sünni çatı üretme projesi.