Israrla “stratejik ortaklık” ve “ebedi müttefiklik” ekseninde sunulan, “bölgede ortak çıkarlara sahip olduğumuz” mesajı verilmeye çalışılan ABD ile ilişkiler, ABD’nin teröre aleni desteği ve pervasız tutumuyla çoktan yerle yeksan olmuştu. Bu gerçeğe rağmen, “ABD’den somut adımlar beklemek”, “ilişkileri tamir etmek” gibi çabalar, “kırılıp tuz buz olmuş vazoyu” yapıştırmaya benziyor. Diyoruz ki; her geçen gün yeni bir pot kıran ABD ile ilişkiler artık “müttefiklik” ekseninde yürümemeli. Türkiye, ABD’yle “ebedi ortak” prangasından bu sefer çıkmalı!
Aran Haber Agency: ABD, SUÇLU AMA GÜÇLÜ DEĞİL!
Millî Gazete, ABD ile ne ortak ne de müttefik olunamayacağını, ABD’nin İslam alemi üzerindeki kirli planları sürdükçe normal bir ikili ilişkinin mümkün gözükmediğini defalarca yazdı. Bugün yaşanan gelişmeler de, tıpkı Afganistan’ın, Irak’ın, Libya’nın işgalinde olduğu gibi ABD’nin gerçek yüzünü ortaya saçıyor. Bir yandan Türkiye’ye güvence(!) veren ABD, diğer yandan da durmaksızın teröristlere desteğini artırarak sürdürüyor. ABD yetmezmiş gibi tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşen teröre desteğini inkâr ederken, diğer taraftan da bütçesinden terör örgütlerine daha fazla kaynak ayıracağını açıklıyor.
Terör bütçesini artırıyor!
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), 2019 yılı için hazırlanan bütçe tasarısında Kongre’den DEAŞ ile mücadele kılıfıyla SDG ismini kullanan terörist PYD/PKK’ya eğit-donat için 300 milyon, DEAŞ karşıtı misyona ilişkin sınır güvenlik (!) ihtiyaçları için de 250 milyon dolar olmak üzere toplam 550 milyon dolar talep etti. Pentagon, 2018 mali yılı bütçesinde SDG için 500 milyon dolar ayırmıştı.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), 2019 mali yılı savunma bütçe tasarısını açıkladı. Söz konusu tasarı Mart ayında ABD Kongre’sine sunulacak ve Kongre ile yönetim arasındaki görüşmeler sonrasında 2019 Mali Yılı Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası olarak nihai halini alacak.
Pentagon’un genel bütçe tasarı belgesinde ABD, 2018 mali yılında toplam 1,8 milyar dolar ayırdığı “DEAŞ karşıtı operasyonlar kapsamında Irak ve Suriye’de eğit-donat programına” 2019 mali yılı için 1,4 milyar dolar talep etti. Pentagon, 2018 mali yılı bütçesinde SDG ismini kullanan terör örgütü PYD/PKK’nın da aralarında bulunduğu ABD’nin Suriye’deki ortaklarına 500 milyon dolar ayırmışken, bu rakam 2019 mali yılı için 550 milyon dolara çıkarıldı. Irak’ta Peşmerge ve Irak ordusunun eğitimi ve teçhizat yardımı için ise 850 milyon dolar ayrıldı.
80 MİLYAR DOLAR ARTIŞ
2018 mali yılı için Pentagon tarafından hazırlanan ilk tasarıda toplam bütçe için 606 milyar dolar talep edilmişken, 2019 mali yılı için talep edilen rakam 80 milyar dolar artırılarak 686 milyar dolara çıkarıldı. Kongre’nin Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası başlığı ile nihai tashihatlar yaptığı 2018 mali yılı savunma bütçesinin toplamda 692 milyar dolara çıkarıldığı göz önüne alındığında 2019 savunma bütçesinin 800 milyar dolara yaklaşacağı ifade ediliyor.
Irak ve Suriye’de DEAŞ karşıtı operasyonlar için talep edilen bütçe 1,8 milyar dolardan 1,4 milyar dolara çekilirken, savaş fonunda en büyük artışın “kuvvet koruma” “ekipmanreset ve hazırlık” ve “Avrupa Caydırıcılık İnisiyatifi” kalemlerinde olduğu gözlendi.
Afganistan işgali için 2018 mali yılı için talep edilen 4,9 milyar dolarlık bütçe ise 5,2 milyar dolara çıkarıldı.
PKK ORDUSUNA FON AYRILIYOR
ABD öncülüğündeki koalisyonun önce 30 bin kişiden oluşacak sınır güvenlik gücü olarak açıkladığı ancak daha sonra “iç güvenlik ve istikrar gücü” olarak nitelendirdiği SDG kamuflajı altındaki PYD/PKK ordusu için de fon ayrılmış olması dikkati çekti. Belgede Suriye’de eğit-donat için talep edilen 300 milyon doların yanı sıra “DEAŞ karşıtı misyona ilişkin sınır güvenlik ihtiyaçları” için de 250 milyon dolar talep edildiği ifade edildi.
ÇAVUŞOĞLU “YA DÜZELECEK YA KOPACAK” DEMİŞTİ
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, önceki gün kullandığı ifadelerle Türkiye-ABD ilişkilerinin “bıçak sırtı” konumunu şöyle açıklamıştı:
Bizim ABD’den beklentilerimiz açık ve nettir Artık biz vaat istemiyoruz ve somut adımlar istiyoruz. Belli konuları ABD ile konuşabilmemiz için kaybolan güvenin tesis edilmesi gerekiyor. Kaybolan güvenin nedeni de ABD’dir. ABD bize verdiği sözleri tutmamıştır. Tillerson’ın bu ziyaretinde de bunları değerlendireceğiz çünkü ilişkilerimiz çok kritik bir noktadadır. Ya ilişkileri düzelteceğiz ya bu ilişkiler tamamen bozulacak.