Beştepe'de düzenlenen bir törene katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hülagu ile Kadıhan diyaloğunu hatırlatarak, "Esas gayemizi unutup makam, mevki mal mülk peşine düştük. Zevk ve sefaya daldık" ifadelerini kullandı.
Aran Haber Agency: Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde "Engelli Vatandaşların ve Devlet Korumasından Yararlanmış Gençlerin Kamu Kurumlarına Yerleştirilmesi Töreni"ne katıldı.
Yakın zaman önce ABD'ye bölgedeki askerlerini geri çekmesi konusunda uyararak, Fırat'ın doğusuna harekât düzenleneceğini duyuran Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, "Suriye Kürtlerini PKK/PYD zulmüne terk etmeyeceğiz. Suriye'de mesele Arap, Kürt, Türkmen meselesi değildir, özgürlük meselesidir" dedi.
Hülagu ile Kadıhan diyaloğunu anlatan Erdoğan, hikâyeden, “Seni buraya bizim amellerimiz getirdi. Allah’ın bize verdiği nimetlerin kıymetin bilemedik. Esas gayemizi unutup makam, mevki mal mülk peşine düştük. Zevk ve sefaya daldık. Cenab-ı Hak da bize verdiği nimetleri almak üzere seni gönderdi" sözlerini anımsatarak, "Anladık mı? Birbirimizle uğraşmayı bırakacağız birbirimizi Allah için seveceğiz. Eğer biz nankörlük yoluna saparsak akıbetimiz eninde sonunda böyle olur" diye konuştu.
Erdoğan sözlerini, "Sizleri Cumhurbaşkanınız olarak Allah için seviyorum," diyerek sonlandırdı.
Engellilerin Kamuya Atanması Töreni'nde konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Yetimine, garibine, mağduruna, mazlumuna sahip çıkmayan devlet, bizim gözümüzde devlet değildir. Aynı şekilde vatandaşını güven ve huzur içinde tutmayan, çalışması, üretmesi, refahını yükseltmesi için imkan sağlamayan devlet de bizim nazarımızda devlet değildir.
"Türkiye'nin geçtiğimiz 16 yıldaki başarı hikayesi, sadece milletimizin kazanım hanesine yazılmakla kalmamıştır. Bu başarılar aynı zamanda bölgemizde ve dünyada yüzlerce milyon insan için de bir umut, ışık olmuştur. Zalimlerin pençesi altında inleyen mazlumlar, Türkiye'nin dik duruşuna, yükselişine, vakarına bakarak bir silkiniş, diriliş heyecanına kapılmışlardır. Yokluk, yoksulluk, yoksunluk içinde kıvranan garipler, ülkemizin geldiği refah seviyesini örnek almışlardır. Özgürlük kavgası veren nice toplumlar, Türkiye'nin yedi düvele karşı yürüttüğü mücadeleden aldıkları feyizle cesaretlerini katlamışlardır.
"Kendi ailesi ya da koruyucu aile yanında bakımı mümkün olmayan çocuklarımızı kurumlarımıza alıyoruz. Kurumlarımızdaki çocuklarımızın sayısı 14 bindir.
İstikbalimizin teminatı olan çocuklarımıza daha iyi bir gelecek sunmak için yeni projelerde çalışıyoruz. Mobil sosyal hizmet sistemlerini hayata geçirdik. Çocuklarımızın sorunlarına artık daha hızlı ve etkin bir şekilde müdahale edeceğiz. Sahipsiz kalmış her çocuğun anası da babası da devlettir.
"Önce insan felsefemiz var. Hayata geçirdiğimiz projelerle ülkemiz en gelişmiş sosyal devletlerden biri olmuştur. Önümüzdeki dönemde inşallah bu ülkede tek bir sahipsiz, muhtaç insanımızı bırakmayarak bu çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
"Yoksulluk içinde kıvranan garipler ülkemizin geldiği refah seviyesini örnek almışlardır. Medeniyetleri ve kültürleri sürekli örselenenler milletimizin kendi özünü koruyarak kürsel düzeyde kendi kabiliyetini görerek rahatlamışlardır. Türkiye'nin 'Dünya dörtten büyüktür' itirazı uluslararası statüde ezilenlere özgüven aşılamıştır"
"Suriye Kürtlerini PKK/PYD zulmüne terk etmeyeceğiz. Nitekin ülkemizde hayatlarını sürdüren yaklaşık 4 milyon Suriyeye baktığımzıda çeşitliliği rahatlıkla görebiliyoruz"
"Suriye'de mesele Arap, Kürt, Türkmen meselesi değildir. Özgürlük meselesidir."/ Yeniçağ