http://tr.arannews.com/:Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekildiğini açıkladı. İnce, “Türkiye’ye üçüncü bir seçenek önerdim. Ne cumhur, ne millet, tek yol memleket dedim. Ne sağdan. ne soldan. Atatürk’ün yolundan dedim. Bir kanal açmaya çalıştım. Bu kanalı başaramadık. Bahaneleri kalmasın! Yoksa seçimi kaybettiklerinde, seçimin sabahı bütün suçu bize atacaklar! Hiçbir bahaneleri kalmasın! Memleket Partisi’ne her evden bir oy istiyorum. Cumhurbaşkanı adaylığından çekiliyorum” dedi. Parti Genel Merkezi önünde, kurmayları ile birlikte kameraların önüne geçen Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, dün yaşadığı rahatsızlığının ardından kendisine telefon açan, sosyal medya üzerinden geçmiş olsun dileklerinde bulunanlara teşekkür etti.
Siyasete çocuk yaşta başladığına dikkat çeken İnce, şunları söyledi:
“DUVARLARA YAZI YAZDIM, AFİŞ ASTIM”
Değerli arkadaşlar, siyasi yolculuğuma 15 yaşında başladım. 1979 ara seçimlerinde, zivti eriterek duvarlara ‘Karaoğlan Ecevit’ yazdım. O günden bu yana, afiş astım. Duvarlara yazı yazdım. İlçe yönetimlerinde, il yönetimlerinde bulundum. Beş dönem milletvekilliği yaptım. Cumhurbaşkanı adayı oldum. Parti kurdum ve tam 40 yılın üzerinde bir süredir, siyasette mücadele ediyorum.
45 GÜNDE GÖRDÜKLERİMİ, 45 SENEDE GÖRMEDİM”
Haram yememeye özen gösterdim. Yanlışa yanlış, doğruya doğru dedim. Doğru varsa kim yapıyorsa yapsın, iktidar muhalefet demeden sahip çıktım. Bu 40 yılın içerisinde haksızlık yaptığım insanlar olmuş olabilir. Bana da haksızlıklar yapılmış olabilir. Ama bu son 45 günde gördüklerimi son 45 senede görmedim.
Sahte dekontlar, sahte jipler, olmayan bacanaklar, olmayan görüntüler, olmayan fotoğraflar, yani İsrail’de bir porno sitesinden alıyor görüntüyü, benim kelleyi kesiyor oraya koyuyor ve bunu fetöcüler yapıyor. Ama ne yazık ki; Türkiye’de ‘muhalif olacağım’ diye bunu paylaşanlar var. Böylesine bir iftira furyasını Cumhuriyet tarihi boyunca hiçbir siyasetçi görmedi.
“ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ DİYENLER FETÖCÜDÜR”
Ve bütün bunlar olurken, bu ülkenin savcıları, bu ülkenin gazetecileri, buna değinmediler.
Oda TV hariç. Bir tanesi çıkıp da, bu emniyet, nerede ya bu sahte görüntüler yayınlanıyor. 45 gündür. 45 gündür itibar suikasti yapılıyor. Saldırılıyor, alıyorlar bir porno sitesinden bir şey yayınlıyorlar. Emniyet bulmuyor, savcı görevini yapmıyor. Gazeteci ‘Muharrem İnce’ye iftira atılıyor’ yazmıyor. Yazanlar da fetöcülerle ortak gibi yazıyor. Ne yazıyorlar? “Özel hayatın gizliliği’ diyor. Özel hayatın gizliliği diye yazanlar, fetöcülerin ortağıdır. Özel hayatın gizliliği olabilmesi için, benim böyle görüntülerimin olmuş olması lazım.
Benim böyle görüntülerim olmuşsa, geçmişte yaşandı bunlar. Geçmişte yaşananlar da o görüntüler vardı. Ama gizlice çekilmişti! Benimkisi öyle değil ki; Benim böyle bir görüntüm yok ki! Benim böyle bir ses kaydım yok! Benim böyle bir görüntüm yok! Bu özel hayat falan değil! Bu iftira! Yazıyor gazetecinin birisi, ‘gerçek ya da montaj fark etmez’ diyor. Ya ‘gerçek, ya da montaj fark etmez’ diyemezsin. Çünkü gerçek değil! Bunu biliyorsun?
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ BENİM İTİBARIMI KORUYAMAMIŞTIR”
Türkiye Cumhuriyeti devleti, benim itibarımı koruyamamıştır! Bir yurttaşının, bir cumhurbaşkanı adayının itibarînı korumakla görevlidir devlet. Bu ülkenin savcıları, bu ülkenin medyası, ülkenin emniyeti, benim itibarımı korumakla görevlidir. Alenen iftira! 5 milyon dolarlık banknot, dekont yazıyor geçiyor adam! Ya nerede bu savcılar? Neredesiniz siz?
Pazar günü bankadan 10 milyon TL havale yapıyorlar! Oğlumun üzerinde 350 milyon dolar. 8 milyar dolar’a kadar çıktılar. Devlette bile yok o kadar para. Bu kadar itibar suikasti yapılırken bu ülkenin savcılarının ortaya çıkmamasını anlayabilmiş değilim!
“BENİM HER ŞEYİM ORTADA”
Ben bu ülkede kamyoncu Şerif’in oğlu, fizik öğretmeni Muharrem İnce olarak yaşadım. Her şeyim ortada. Benden başka mal varlığını açıklayan kimse yok! Ben açıklıyorum, Ben açıklıyorum, bana çamur atıyorlar! Ya benden başka açıklayan yok ki! Her şey ortada! Adam çıkıyor, bir daha düzenliyor. Evini nereden aldın diyor. Ya ben 2016’da almışım. Yazıyor, ne kadar kaçak fetöcü varsa yurtdışından saldırıyorlar. Fetöcüler saldırıyor. Ben de döne döne, vuruşa vuruşa her gün bir iftira var. 45 gün boyunca bu kadar dayanıklı olduğumu ben de bilmiyorum.
“MEMLEKET PARTİSİ MUTLAKA MECLİSTE OLMALIDIR”
Şimdi pazar günü sandığa gideceğiz. Memleket Partisi Türkiye’nin geleceği için önemlidir! Mutlaka o mecliste olmalıdır. Neden? Söyleyeyim: HDP var! CHP liselerindeki 77 Saadet’li, Deva’lı, Gelecek’li var. Bir de AKP var! Atatürkçüler azınlıkta olacak mecliste! Atatürkçülerin o mecliste olması lazım! Türkiye’nin sigortası, memleket Partisi’dir. Memleket Partisi mutlaka o mecliste olmalıdır, mutlaka! Kim saldırırsa saldırsın, istedikleri kadar montaj kaset yapsınlar! İstedikleri kadar montaj dekont yapsınlar! Memleket Partisine her evden bir oy istiyorum. Bunu başarmalıyız değerli arkadaşlar!
“ADAYLIKTAN ÇEKİLİYORUM”
Bu atılan iftiralara, Saraya giden CHP’liden başlayarak, ‘Saraydan para aldı çekilemez’ diyenlere o görevini yapıyor, çekilemez diyenlere, bu alçaklığı yapanlara sesleniyorum diyorum ki;
Sakın benim bu kumpaslardan bu montajlardan bu sahte dekontlardan olmayan jiplerden bunlardan korktuğum falan yok! 45 gündür buna direniyorum zaten 45 gün dikleri. O çekilemez sanayiden para aldı parayı geri mi ödeyecek diye soranlar var adaylıktan çekiliyorum. Adaylıktan çekiliyorum. Bunu Memleketim için yapıyorum!
Türkiye’ye üçüncü bir seçenek önerdim. Ne cumhur ne millet tek yol memleket dedim. Ne sağdan ne soldan Atatürk’ün yolundan dedim. Bir kanal açmaya çalıştım. Bu kanalı başaramadık. Bahaneleri kalmasın! Yoksa seçimi kaybettiklerinde, seçimin sabahı bütün suçu bize atacaklar! Hiçbir bahaneleri kalmasın! Memleket Partisi’ne her evden bir oy istiyorum. Cumhurbaşkanı adaylığından çekiliyorum.