CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Eğer düne kadar hakaret edilen kişinin kapısına gidilip de para dileniliyorsa geldiğimiz bir sorun, yaşadığımız bir sorun var. Ve hepimiz bu sorunun farkındayız. O nedenle sandığa gideceğiz oylarımızı kullanacağız ve demokratik yollarla otoriter bir yönetimi değiştireceğiz" dedi.
tr.arannews.com : Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Balkan Rumeli Mübadil Buluşması'na katıldı.
Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada ülkenin içinde bulunduğu durumun parlak olmadığını ve Türkiye'nin buradan çıkması gerektiğini söyledi.
Bunun için birlikte mücadele etmeleri gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "İçinde bulunduğumuz koşullar hangi açıdan bakılırsa bakılsın karamsar bir atmosfer yaratmış durumda, ama bizler Gazi Mustafa Kemal'in öngördüğü çağdaş uygarlık düzeyini yakalamak için hep mücadele ettik. Hiç umutsuz olmadık, asla umutsuz olmayacağız ve kendi geleceğimizi kendimiz inşa edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Kendi ailesinin İran'ın Horasan Bölgesi'nden gelerek önce Gaziantep'e, daha sonra da Akşehir'e yerleştiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Uzun süre orada kalan ve hala bir türbesi olan Seyit Mahmud- i Hayrani'nin soyundan geliriz. Siz, Akşehir'e yani Konya'ya yerleşmişler Batı'ya gitmişsiniz, biz de Doğu'ya gitmişiz. Yani sonuçta aynı kökten, aynı felsefeden geliyoruz. Anadolu coğrafyasında yaşanan dramların bir benzerinin Balkanlar'da yaşandığını da biliyoruz" diye konuştu.
Kadınların halen büyük acılar çektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Oysa hepimizin ortak görevi annelerimizi, kadınları en azından yüceltmek, onların sorunlarına çözüm üretmek ve onları toplumda hak ettikleri saygın yere oturtmak" dedi.
'Demokratik yollarla otoriter bir yönetimi değiştireceğiz'
Gazi Mustafa Kemal'in iki temel ilkesi olduğuna değinen Kılıçdaroğlu, "(Siyasi ve ekonomik özgürlük, bağımsızlık benim karakterimdir.) der. İkinci bir kuralı daha var. Savaş meydanlarında kazanılan zaferler, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazsa ekonomik bağımsızlığınızı kaybedebilirsiniz. Ekonomik bağımsızlığınız olmadığı sürece siyasal bağımsızlığımızın bir anlamının olmadığını görürsünüz. Hiç kimseye el avuç açmadı. Birisinin kapısına gidip kronometreyi açtırıp hiç kimseyi bekletmedi orada. Kendi ülkesinde, kendi onuruyla yaşadı. Bağımsızlığını, ekonomik büyümeyle ekonomik kalkınmayla perçinledi. Bugün Türkiye'nin ekonomik açıdan büyük sıkıntıları var. Eğer düne kadar hakaret edilen kişinin kapısına gidilip de para dileniliyorsa, yaşadığımız bir sorun var. Hepimiz bu sorunun farkındayız. O nedenle sandığa gideceğiz. Oylarımızı kullanacağız ve demokratik yollarla otoriter bir yönetimi değiştireceğiz" diye konuştu.
Konuşmalarının ardından Kılıçdaroğlu'na, 81 ilden ve Balkan ülkelerinden getirilen topraklarla oluşturulan Türkiye haritası hediye edildi.
Daha sonra İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfi Türkkan, 1997 yılında Şırnak'ta şehit olan Numan Dede'nin annesi ve ağabeyi tarafından gönderilen, şehidin tabutunun üzerine örtülen Türk bayrağını, şehadet belgesini ve şehitlik madalyalarını Kılıçdaroğlu'na takdim etti.
Kılıçdaroğlu bunun üzerine, "Bütün şehitlerimizi, bütün gazilerimizi saygıyla anmak zorundayız. Eğer bizler akşam evlerimizde huzur içinde yatıyorsak onların yüzü suyu hürmetinedir. Her yerde ve her zaman onları bir şeref abidesi olarak kabul etmek ve onları yüceltmek de her birimizin tek tek vatan borcudur. Hiç endişe etmeyin. Bu ülkeye bütün güzellikleri getireceğiz. Bu ülkede herkesin huzur içinde yaşadığı, güzel bir Türkiye'yi hep beraber inşa edeceğiz. Bundan emin olmanızı isterim" dedi. Akşener: Kılıçdaroğlu, PKK ile FETÖ ile Hizbullah ile masaya oturmaz, kefilim
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de "Muhacir, mahcur, göçmen, mübadil isimleri ile anıldık ama bütün büyük çoğunluğumuz, Anadolu'dan gitme yörüktür, Türkmen'dir. Dolayısıyla Anadolu'nun sahipleri olarak, Rumeli'ye, Rumeli’yi Türkleştirmek, Müslümanlaştırmak için gönderildik. Misafir değiliz, ev sahibiyiz" ifadelerini kullandı.
Rumeli'ye gönderilen Türklerin çektikleri acıların bir filmi yapılmadığından, acıların tam olarak bilinmediğini kaydeden Akşener, "Yazıklar olsun, yuh olsun bize ki bunları anlatmadık biz. Onun için, Suriyeliler ile bir tutuluyoruz, böyle bir şey olamaz." dedi.
Meral Akşener, konuşmasına şöyle devam etti:
"21 yıldır hakaret yiyoruz. Biz, Başbuğ kabul ederiz. Mavi gözlü Bozkurt'umuzun annesine yapılan her türlü hakaret gittikçe arttı. En son Rumeli Türkleri'nin tamamı Suriyeliler ile bir tutuldu. Bunun için bir karar vereceksiniz. Bu 21 yıldır bizleri küçümseye küçümseye giden, bizleri birilerine tercih ede ede giden, bizlere parmak sallayan ve devamlı Türklüğümüzü sorgulayan bu nobran, abes, tarih bilmez, coğrafya, edebiyat, felsefe bilmez, bu mantık bilmez zihniyeti bu pazar günü helal oylarınız ile devireceksiniz ve 13. Cumhurbaşkanı olarak Sayın Kılıçdaroğlu'nu seçeceksiniz. Ben, Meral Akşener. Hasan Tahsin Argun'un yeğeni, iki Batı Trakya Cumhuriyeti kurmuş Atatürk'ün arkadaşı Hasan Tahsin Argun'un yeğeni. Onun adına diyorum ki Sayın Kılıçdaroğlu, PKK ile FETÖ ile Hizbullah ile masaya oturmaz, kefilim. Harama el uzatmaz, kefilim." 'Ekonomimizi doğru bir rotaya oturtamazsak hiçbir alanda ilerleme kaydedemeyeceğiz'
Program kapsamı nda bir konuşma yapan İBB Başkanı İmamoğlu ise "Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde Balkan kökenli yurttaşlarımızın, mübadillerimizin, soydaşlarımızın sorunlarını çözmek için geliştirdiğimiz pek çok proje ve politika bulunuyor. 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun Balkanlar'a özenli tutumunu ve davranışını çok yakından biliyorum" dedi.
Türkiye'nin kritik bir eşikte olduğunu ifade ederek iktidarı eleştiren İmamoğlu, şunları kaydetti:
"Ekonomimizi hızla doğru bir rotaya oturtamazsak, toplumsal huzurumuzu, birlik ve kardeşliğimizi hep birlikte yeniden tesis edemezsek hiçbir alanda ilerleme kaydedemeyeceğiz. Her uygulamalarıyla, her sözleriyle ne yazık ki milletimize tarihimizdeki en kötülüğün yapıldığı dönemi yaşattıklarını buradan ifade etmek isterim. Tam bir sorumsuzluk örneği olan ve bu ülkenin başına büyük belalar açan sığınmacı politikalarını savunmak adına neler söylediklerini sizler de çok iyi biliyorsunuz."