Küresel olaylar nükleer anlaşmanın onun tarafları, özellikle de iki önemli ülkesi, İran ve ABD için önemini azalttı.
tr.arannews.com : İran şu anda birkaç nükleer bomba yapmaya yetecek kadar zenginleştirilmiş uranyuma sahip ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu bu ülkenin sadece nükleer faaliyetlerini denetleyebilir. Suriyede İranın desteklediği silahlı güçler geçtiğimiz günlerde bir Amerikalı üst düzey yöneticiyi öldürdü. Dahası İran, Irakta en nüfuzlu dış oyuncu olarak kalmakta devam ediyor, bir zamanlar ABD, o zaman (İrandan) daha büyük tehlike saydığı rejimi ortadan kaldırmak için yirmi yıl önce bu ülkeye saldırı düzenlemişdi.
Joe Biden yönetiminin, Avrupalıların ve daha önce Rusya ve Çin'in JCPOA-yı yeniden canlandırma çabalarına rağmen, bu gerçekleşmiyor. Cumhurbaşkanlığında ikinci tura katılmayı planlayan Biden yönetimi Tahran'la hiç anlaşmak istemiyor, çünkü seçim kampanyasına dönüşe bilir. Avrupalılar Ukrayna'daki savaşa odaklanmış durumda ve İran'ın Rusya ile büyüyen askeri ilişkilerine kızgınlar. Trump'ın ABD yaptırımlarını yeniden uygulamaya koymasının ardından İran'la ticaretine devam edemeyen Avrupa, Tahran'la diplomatik ilişkilerini sürdürse de, baskı yolları 5 yıl öncesine göre önemli ölçüde zayıfladı.
Bir zamanlar nükleer müzakerelerin ana katılımcılarından biri (ve İran'ın nükleer silah edinmesini engellemede Batılı bir müttefik) olan Rusya, şimdi ağır yaptırımlar altında, (kendisi gibi) başka bir ülkeyle ittifak kurmakla daha çok ilgileniyor.
İran'ın arap komşuları bir zamanlar sadık bir şekilde Batı yanlısı olan ve en iyi ihtimalle JCPOA'ya şüpheyle yaklaşan, bazen ise ona karşı olan ülkeler şimdi onu canlandırmayı arzu ediyorlar, özgür şekilde Tahranla sözleşme imzalıyor ve Amerika-nın rakibi olan dünya devleti, yani Çinle ilişkilerini güçlendiriyorlar.
Buna uygun olarak Suudi Arabistanı Yemendeki savaşı durdurmak, zayıf altyapısını ve iddialı ekonomik gelişim planlarını korumak maksadı ile Tahranla ateşkes sayılan ilişkilere başlamak için Çine müracaat etti.
Şu anda, zor olsa da, diplomasi tek pratik seçenek olmaya devam ediyor. Amerikalı mahkumların ve diğer vatandaşların (İrandan) özgür bırakılması ve İranı nükleer gelişimiyle ilgili şeffaflığı artırmaya teşvik etmek için ilişkiler devam ediyor. Biden yönetimi, askeri gücün son çözüm yolu olduğunu söylese de, İranın nükleer tesislerinin farklılıklarını ve İranlı mühendislerin elde ettiği bilgileri dikkate alırsak, askeri çözüm yolu için çok geçtir. İranın diğer sorunlarını sade çözüm yolları ile halletmek mümkün değildir.