İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ayetullah Reisi, silahlı kuvvetlerin 31 Şehriver (Kutsal Savunma Haftası'nın başladığı gün-22 Eylül) Geçit Töreninde şunları söyledi: Bugün Fettah füzesi ve Muhacer-10 insansız hava aracının tanıtılmasıyla aynı zamanda İran İslam Cumhuriyeti küresel koalisyonların üyesi oluyor.
tr.arannews:;irna-Tesnim Haber - İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ayetullah Reisi, İran İslam Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetlerinin 22 Eylül günü münasebetiyle düzenlenen geçit töreninde konuştu.
Bu tören, bir grup üst düzey silahlı kuvvet komutanının katılımıyla İmam Humeyni'nin (ra) türbesi yakınlarında yapıldı.
Ayetullah Reisi'nin konuşmasının ardından silahlı kuvvetlerin piyade ve muharebe birlikleri tribün önünde geçit töreni düzenledi.
Reisi bu törende şunları söyledi: 22 Eylül 1980 yılı, büyük İran milletinin cesaretini, fedakarlığını ve direnişini, kutsal savunma haftası ise silahlı kuvvetlerimizin düşmanlara karşı cesaretini ve duruşunu hatırlatmaktadır.
Cumhurbaşkanı Reisi şöyle devam etti: Kutsal savunmanın içinde pek çok unutulmaz etki ve ders saklıydı. Kutsal savunma, samimiyetin ve Allah adına hareket etmenin bir tezahürüydü.
İbrahim Reisi, şunları söyledi: Vatan savunmasında yorulmak bilmeyen güçlerde Allah inancını gördük. Bizim kutsal savunmamız halkın inancının tecellisidir ve silahlı kuvvetlerimiz halktandır ve halk silahlı kuvvetleri sever çünkü silahlı kuvvetlerin her türlü zorlukta yanında olduğunu hisseder.
Cumhurbaşkanı Reisi şöyle devam etti: Halk, ihtiyaç duyulan her yerde silahlı kuvvetlerin yanındaydı ve silahlı kuvvetlerin bu vatanseverliği onların ayırt edici özelliğidir ve bu, kutsal savunmadan öğrendiğimiz bir dersti. Savaş sırasında halk kutsal savunmayı yönetti.
İran Cumhurbaşkanı Reisi şunları kaydetti: Kendine güven, kutsal savunmamızın bir diğer tezahürüydü. Bu dönemde savunma ve askeri sanayimiz yeniden canlandı ve ithalatçı olmaktan çıkıp silah üreticisi ve ihracatçısına dönüştü. Bugün silahlı kuvvetlerimizin yeteneği tüm dünyada meşhurdur. Silahlı kuvvetlerimizin her alandaki kabiliyeti çok iyi düzeydedir.
Reisi şöyle devam etti: Bugün İran İslam Cumhuriyeti'nin otoritesinin tecellilerinden birinin silahlı kuvvetler olduğunu ve bu otoritenin ülkenin şerefinin en önemli temsilcilerinden biri olduğunu tüm gücümüzle söylüyoruz. İslam Cumhuriyeti diğer alanlarda olduğu gibi bu altyapıyla da öne çıkmayı başardı.
Reisi şunları söyledi: Fettah ve Muhacir-10 füzesi bugün görücüye çıkıyor. Aynı zamanda üretimi artırmaya da çalışıyor ve küresel ittifaklara üye oluyor. Bilim ve teknoloji alanında da söyleyecek çok sözü var. Gençlerimiz kimsenin düşünmediği alanlara girdi ve diğer ülkelerin otoriteleri bunu şaşırtıcı ve mucizevi olarak değerlendiriyor.
Reisi şunları kaydetti: Kendi ayakları üzerinde durmak isteyen İran milleti, İslam Cumhuriyeti'ni dünyaya model olarak sunmuş, maneviyatı siyasetle birleştirmenin, düşmanlara karşı durmanın ve bunun yolunu bölge halkına öğretmenin mümkün olduğunu kanıtlamıştır. Başarı, ayakta durmak ve direnmektir.
İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı şunları söyledi: Güçlerimizin Fars Körfezi bölgesindeki varlığı, bölge halkının en önemli endişesi olan yabancı güçlerin aksine bir güvenlik unsurudur. Yaptırım uygulayarak duracağımızı sandılar. Yaptırımların başarısızlığı uğradığının kanıtı silahlı kuvvetlerimizin ilerlemesidir. Bugün sloganımız silahlı kuvvetlerin halkla birliği ve İslam Cumhuriyeti'nin bölgede ve dünyada örnek olmasıdır. Bu birlik övgüye değerdir. Sevgili gençlerimizin ürettiği askeri teçhizatla gurur duyuyoruz ama bundan da önemlisi yetenekli ve çalışkan insan gücümüzle gurur duyuyoruz.
Reisi şöyle devam etti: Güçlü silahlı kuvvetler ülkenin dayanağıdır ve bölgesel ve küresel denklemlerde güçlü bir destek olarak değerlendirilmektedir. Silahlı kuvvetler, düşmanın bu topraklara ve suya tecavüz etme fikrine karşı caydırıcı güce sahiptir. Bugün artık İslam Cumhuriyeti'ne karşı saldırıdan söz edilmiyor ve bu seçenek düşmanların literatüründe bir kenara atılmıştır ve bu konuda şükür ezeli olan Allah'a aittir.
Cumhurbaşkanı Reisi şunları söyledi: İslam Cumhuriyeti'nin askeri doktrininde savaşa ve tahakküme yer yoktur. Ancak savunmacı bir yaklaşım, sürdürülebilir güvenlik ve caydırıcılık için gerekli bir politika vardır. Düşmanın İran'ı tecrit etme ve hayal kırıklığına uğratma projesi başarısız oldu. Bu da silahlı kuvvetlerin otoritesinden ve halkın duruşundan kaynaklanmaktadır. Hükümet kendisini silahlı kuvvetler mensuplarını donatmak ve gereklilikleri sağlamakla yükümlü görüyor.
Reisi şöyle devam etti: Komşuluk politikasını vurguluyoruz. Bunun tezahürlerinden biri de silahlı kuvvetlerimizle savunma ve güvenlik işbirliği ve Fars Körfezi'ni yabancıların varlığından temizlemek içim sunduğu bölge ülkeleriyle güvenliğin temini yönündeki işbirliğidir.
İran Cumhurbaşkanı şunu vurguladı: Silahlı kuvvetlerimiz her türlü jeopolitik değişikliğin ve sınır değişikliğinin önüne geçti ve bunda da başarılı oldu. Dağlık Karabağ Azerbaycan'ındır ama Ermenilerin haklarına saygı gösterilmesinin bir zorunluluk olduğunu vurguluyoruz. Onların güvenliği ve hakları korunmalı, sınırların durumu korunmalıdır.
Reisi şunları söyledi: Irak'ta silahlı grupların silahsızlandırılması olumlu bir gelişmedir ve Genelkurmay Başkanlığı'nın bu konuyu araştırmak üzere ekipler göndermesi gerekmektedir ve hiçbir silahlı grubun ne bölge içinde ne de başka bir yerde İran sınırları boyunca faaliyet göstermesine izin vermeyeceğiz. İran sınırındaki yasa dışı silahlı grupların silahsızlandırılmasının sağlanması hayati önem taşıyor.
İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ayetullah Seyyid İbrahim Reisi ayrıca şunları söyledi: Siyonist rejimle ilişkilerin normalleşmesi ve Oslo, Camp David anlaşmaları ve Şarm el-Şeyh Memorandumu güvenlik yaratmıyor. Çünkü uluslar bundan tüm yürekleriyle işgal rejiminden nefret ediyorlar ve eğer bazı hükümetler bu normalleşmenin iyi olduğunu düşünüyorsa, öyle olmayacak. Bu da Filistinli grupların sırtına saplanan bir hançerdir ve onlar bu ihanete geçit vermeyeceklerdir. Filistin sorununun çözümü her Filistinlinin oy kullanması ve halkın kendi hükümetini kurmasıdır.