tr.arannews:Tesnim Haber- İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, medya mensuplarına yönelik haftalık basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Kenani, yaptırımların kaldırılması görüşmeleri ve Umman'ın girişimi hakkında şunları söyledi: Bu bağlamda Sayın Emir Abdullahiyan da açıkladı. Bütün tarafların KOEP’e dönmesi için müzakere sürecine bağlı kaldığımız ve müzakere sürecini uygun bir süreç olarak değerlendirdiğimiz defalarca duyurulmuş, bu konuda çeşitli görüşmeler yapılmıştır. Bu bağlamda bazı dost hükümetler tarafların görüşlerini birbirine yaklaştırmaya yönelik girişimlerde bulundular.
Tüm tarafların iadesi için müzakere edilen mevcut anlaşma KOEP anlaşmasıdır ve 2015 yılında imzalandı ve İran yükümlülüklerini yerine getirdi ama ne yazık ki Amerika ve Amerikancı hükümetler yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçındı.
Umman hükümetinin planı da dahil olmak üzere önerilen girişimler yeni bir anlaşma veya yeni bir plan değil, tüm tarafların bakış açısını ve geri dönüşünü yakınlaştırmaya yönelik girişimlerdir.
Bu bağlamda İran, dost ülkelerin tüm tarafların KOEP’e geri dönmesine yönelik iyi niyetli çabalarını memnuniyetle karşılamaktadır. Bu İran'ın bugüne kadar iyi niyetle hareket ettiği bir süreç.
Bakan, eğer karşı taraf anlaşmaya dönmeye hazırsa İran'ın da herkesin anlaşmaya dönmesine yardımcı olmaya hazır olduğunu vurguladı. İran diplomasi ve müzakere sürecine bağlı kalıyor ancak aynı zamanda çabalarını sadece KOEP’e bağlamıyor. Yaptırımların etkisiz hale getirilmesine yönelik çabalarımızı da sürdürüyoruz.
Diplomasi ve mesaj süreci hâlâ açık
Kenani, önerilen müzakere planlarına ve ABD'nin tepkilerine ilişkin şunları söyledi: Diplomasi ve mesaj alışverişi süreci halen açık ve farklı yollardan devam ediyor. Planlar yeni bir anlaşma planı olarak yorumlanmamalıdır.
Daha ziyade amaç, tüm tarafların geri dönmesine yardımcı olmaktır. İran, bazı maddelere ilişkin bazı çekincelerine rağmen KOEP’e bağlı kaldığını defalarca açıklamış, biz de karşı tarafın aksine ona bağlılık göstermiştik.
Dost ülkelerin önerdiği girişimleri memnuniyetle karşıladık. Şu anki süreç, başta ABD olmak üzere karşı tarafın uymamasının sonucudur. Mevcut durum aynı zamanda Amerika'nın anlaşmaya dönme konusunda ciddi olmadığını da gösteriyor. İran diplomasi yoluna bağlı kaldığını defalarca dile getirdi. Biz bu yolu izliyoruz ama geride de beklemiyoruz, anlaşma yolu iki taraflı bir yoldur.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, KOEP’in sona ermesine ve Batılı ülkelerin yaptırımları sürdürme niyetine ilişkin açıklamada bulundu: KOEP’in bazı hükümlerine uyulmaması, İran'ın yasal haklarının hayata geçirilmesini etkilemeyecek olup, İran uluslararası ilişkilerde kendi haklarını kullanmaktadır.
Nasır Kenani, Amerika ile doğrudan müzakerelere ilişkin ise şunları söyledi: Doğrudan müzakereleri reddediyoruz.
Uluslararası ve jeopolitik sınırların değişmesine karşıyız
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Ermenistan Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri'nin ziyareti hakkında bilgi verdi: Üst düzey Ermeni yetkilinin ziyareti, İran'ın Ermenistan'la ikili konulardaki temas ve görüşmelerinin devamı niteliğinde olup, aynı zamanda Kafkaslar bölgesindeki son gelişmelerle de ilgilidir. Bu bağlamda dün Ermeni yetkili ile Sayın Ahmediyan arasında görüşmeler gerçekleştirildi. Güney Kafkasya'daki son gelişmelerin ele alındığı bu görüşmelerde Ermeni konuk, bölgedeki son durum ve Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki ilişkilere ilişkin bir rapor sundu.
Bu bağlamda askeri gelişmeler ve hareketler de ele alındı, İran da görüşlerini sundu. Bölgede barış ve istikrarın sağlanması için bölge ve komşuların kapasitelerinin kullanılması gerektiğini vurgulayan İran, bugün Dışişleri Bakanı ile bir araya gelecek. Kafkasya'daki gelişmeler İran açısından önem taşıyor. İran bölgenin önemli ve etkili ülkelerinden biridir. Komşularımızın istekleri doğrultusunda bu ziyaret yapıldı.
İran'ın bölge sınırlarıyla ilgili tutumu nettir, bakış açımızı defalarca dile getirdik. Tüm tarafların çaba göstermesi gerektiğine inanıyoruz. İki ülke arasındaki çatışmaların çözümüne yönelik siyasi çözümleri destekliyoruz, uluslararası ve jeopolitik sınırların değiştirilmesine karşıyız. Uyuşmazlıkların siyasi süreç çerçevesinde ve bölgenin kapasitesinin kullanılması çerçevesinde çözülmesi gerekiyor, biz de yabancıların bölgede varlığına karşıyız.
Azerbaycan ve Ermenistan'ın toprak bütünlüğünü destekliyoruz
Nasır Kenani, Erdoğan'ın konuşmasına ilişkin şunları söyledi: Uluslararası sınırların değiştirilmesine karşı olduğumuzu vurguluyoruz. Ulaşım yollarının herkesin menfaatini sağlayacak, refah getirecek şekilde geliştirilmesine katılıyoruz ancak jeopolitik değişimlere karşı olduğumuzu da vurguluyoruz. Bizim tutumumuz açıktı ve biz Azerbaycan ve Ermenistan'ın toprak bütünlüğünü destekliyoruz.
Karabağ'ın Azerbaycan'a iadesi konusunda tutumumuz netti ve bunu her zaman destekledik. Ancak biz anlaşmazlıkların sınırların değiştirilmesi yoluyla çözülmesine karşıyız. 3+3 formatındaki süreç çerçevesinde bölgesel diyalogları ve bu çerçevede ülkelerle istişareleri destekliyoruz.
İran sınırlarının güvenliğinden taviz vermeyecek
Kenani, Tesnim muhabirinin sorusuna yanıt olarak şunları söyledi: İran-Irak güvenlik anlaşmasına göre, anlaşmaya göre Iraklı yetkililerin, İran'ın silahlı teröristlerin varlığına ilişkin endişelerini altı ay içinde çözmesi ve bu güçlerin silahsızlandırılması ve böylece İran'ın endişelerinin giderilmesi gerekiyordu. Bu süre 19 Eylül'de sona erdi. İlk değerlendirmeye dayanarak, bu anlaşmanın bazı kısımları yerine getirildi bir kısmı kaldı ve İranlı değerlendirme ekibi Irak'a giderek Iraklı yetkililerin işbirliği ve misafirperverliğiyle karşılandı ve yetkililerle görüştü.
Bu anlaşmanın uygulanma boyutuna ilişkin ayrıntılı bir değerlendirme, değerlendirme komitesinin raporu hazırlanıncaya kadar ertelenecek ve resmi makamlara bildirilecektir. Yapılan görüşmelerde ve Irak ulusal güvenlik danışmanının İran'a yaptığı ziyarette hem Iraklı yetkililer hem de Kürdistan Bölgesi, anlaşmanın eksiksiz uygulanması konusunda kendilerini kararlı görüyor.
Sundukları raporlarda, silahlı teröristlerin karargâhlarının önemli bir kısmının tahliye edilerek Irak topraklarının derinliklerine taşındığı, karargâhın bir kısmının imha edildiği, geri kalan kısmının da imha edileceği belirtildi. Allah'ın izniyle bu anlaşma tam anlamıyla hayata geçinceye kadar devam edecek. İran sınırlarının güvenliğinden taviz vermeyecektir.
İran'ın askeri doktrininde nükleer silahların hiçbir rolü yok
Kenani, Tesnim muhabirinin ABD'nin kitle imha silahları ve İran'a yönelik iddialarla ilgili yıllık raporu hakkında sorduğu bir sorusunu daha yanıtlayarak şöyle konuştu: Bunlarla ilgili olarak bunlar asılsız bir iddiadır.
İran, NPT anlaşmasının kararlı bir üyesidir. Atom Enerjisi Kurumu ile korunma anlaşmasını imzalayıp uygulamaya koyduk. İran defalarca nükleer silahların askeri doktrininde hiçbir rolü olmadığını ifade etti ve İran bu tür kitle imha silahlarının herhangi bir şekilde kullanılmasını reddediyor.
Özellikle Saddam'ın İran'a karşı yürüttüğü ve ne yazık ki Batılı ülkelerin ve ABD'nin desteğiyle gerçekleşen savaşında bu silahların en büyük kurbanı olan İran, ABD'nin asılsız yıllık raporunu inkar ve reddediyor. Bu örgütün sekretaryası üye ülkelerin üyeliğini denetleyen tek unsurdur ve ABD'nin diğer ülkelerin bu konudaki işlerine karışma yetkisi yok.
Batılı ülkelerin yetkilileri, Irak'ın eski diktatörünün İran'a karşı silah kullandığını defalarca açıkça itiraf etti ve bu bir sır değil, hatta şirketlere dava açtıklarını bile söylediler. Bu leke bu ülkelerin tarihinde sonsuza kadar kalacak. Bu arada Amerika'nın asılsız iddialarına rağmen yasa dışı laboratuvarlar kurma suçlamasının yöneltilmesi gereken ve bu suçlamaları hak eden ve uluslararası topluma hesap vermesi gereken ABD hükümetidir. Bu, Amerika'nın İran'a yönelik yansıtma psikolojisi ile yaptığı suçlamalardır.
İran, bölgesel olarak ve İslam ülkeleriyle ilişkilerini geliştirme konusunda ciddi
İran-Mısır ilişkilerine ilişkin Kenani, şunları söyledi: Bölgede gördüğümüz olumlu gelişmelerin gölgesinde İran-Mısır ilişkilerinde de olumlu gelişmeler görüyoruz. İki ülke arasındaki görüşmeler ve iki ülke dışişleri bakanlarının New York'taki toplantısı da dahil. Bu görüşmelerde olumlu adımların atılmasına yönelik olumlu bir öngörü ve literatür oluştu.
Oluşturulan ortak siyasi iradeyle bu temaslar devam edecek ve biz bu süreçten umutluyuz. İran, bölgesel ve İslam ülkeleriyle ilişkilerini geliştirme konusunda ciddidir ve her olumlu adıma olumlu bir adımla karşılık verecektir. Atılacak adımlarla iki ülke İran ve Mısır arasında yeni bir alanın yaratılmasına şahit olmayı umuyoruz.
İsveç hükümeti Kur'an'a hakaretin önlenmesinden sorumludur
İsveç'te yine Kur'an'a hakaret edilmesine ilişkin ise şunları söyledi: İki dışişleri bakanı arasında New York'ta yapılan son görüşmelerde Sayın Emir Abdullahiyan bu konuyu gündeme getirerek İslam dünyasının İsveç hükümetinden beklentilerini ciddi şekilde gündeme getirdi. Kur'an'a hakaretlerin önlenmesinden de İsveç hükümetinin sorumlu olduğunu ve hiçbir hükümetin kendi değerlerinden yola çıkarak başkalarının değerlerini göz ardı etmesinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.
İran bu konuyu sadece siyasi pozisyonlarda takip etmiyor ve Tahran'daki İslam Birliği Konferansı çerçevesinde de bu konu gündemde. İkili görüşmelerde ve çok taraflı mekanizmalarda da bu konuya değinildi. Bu, İslam ülkelerinin kolektif çerçevede takip etmesi gereken bir tehdittir.
Şu anda ABD ile mahkum değişimine ilişkin yeni bir program bulunmuyor
Kenani, ABD ve diğer ülkelerle tutuklu değişimine ilişkin ise değişim aşamasının tamamlandığını, şu anda bu konuda yeni bir program olmadığını söyledi: Elbette yurtdışındaki İranlıların serbest bırakılması meselesi dünyanın her yerindeki öncelikli meselelerden biri. İran, konsolosluk sorumlulukları çerçevesinde kendi vatandaşlarının diğer ülkelerdeki özgürlüğü için çabalıyor ve onları geri getirmeye çalıştık.
Amerika'da beş İranlı mahkumun serbest bırakılmasının yanı sıra, diğer ülkelerle bağlantılı olarak da birçok girişimde bulunduk ve bazı mahkumların serbest bırakılmasını veya iade edilmesini sağladık.
FATF'a katılma konusunda bir bilgim yok
Kenani, FATF'a katılma hakkında ise şunları söyledi: Mali şeffaflık mekanizmalarımıza gelince, kendi ulusal mekanizmamız var. FATF'a katılma planı hakkında da bilgim yok.
Azerbaycan Büyükelçiliği'nin yakın zamanda yeniden faaliyete geçmesini umuyoruz
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü şunları söyledi: Azerbaycanlı yetkililerin ziyaretine ilişkin plan, iki ülke arasında heyet değişimi çerçevesinde ancak kesin bir tarih bulunmuyor.
Tahran'daki Azerbaycan Büyükelçiliği'nin yeniden faaliyete geçmesi de dahil olmak üzere konuşulacak çeşitli konularımız var. Bu, mutabakata varılan çerçevede devam edecektir. Görüşme süreci de olumlu bir süreç ve iyi ve cesaret verici bir durumdayız. Yakın zamanda Azerbaycan büyükelçiliğinin faaliyetlerinin yeniden başlamasını görmeyi umuyoruz.
Kenani, Karabağ bölgesindeki Ermenilere yapılan insani yardımlara ilişkin ise şunları söyledi: Bu kapsamda hükümetin önlem alması ve insani yardım gönderilmesi gündemde, ilgili makamlar da bu haberi açıklayacak.
Kafkasya ve İran siyasetindeki gelişmelere ilişkin İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kenani, şunları söyledi: Güney Kafkasya bölgesi İran'ın acil güvenlik bölgesidir. İran hükümetinin bölgesel gelişmelere olan ilgisi ciddidir.
Görüşler farklı olabilir, gelişmeleri ciddiyetle takip ediyoruz. Kafkasya bölgesindeki yetkililerle yaptığımız istişarelerde bölgesel gelişmeler ciddi şekilde gündemimizde yer alıyor. Biz de güvenlik alanımıza kayıtsız kalmayacağız. Çeşitli siyasi girişimler ortaya koyuyoruz hem bölge ülkelerine yardım çerçevesinde hem de İran'ın çıkarlarını gözeterek rol oynayacağız.
İran Dışişleri Bakanlığı ile bazı Amerikalı yetkililer arasında bağlantı olduğu yönündeki iddialara Kenani'den tepki
Kenani, İran Dışişleri Bakanlığı ile bazı Amerikalı yetkililerin KOEP kapsamında ilişkisine dair iddialara yanıt olarak ise şunları söyledi: Amerika'nın iç çerçevesinde gündeme gelen, şekillenen, kendi partilerinin kapsamında İran üzerinden oyun kurarak oluşturdukları konular hakkında yorum yapmak istemiyorum ve bunu Amerika'nın iç partilerine bırakıyorum.
Suudi Arabistan'a vizelerin iptali gündemde
Büyükelçilerin atanmasına ilişkin olarak ise Kenani şunları söyledi: Büyükelçi atamaları konusu ise dikkat edilmesi gereken bir süreç olup, bazı ülkelerde tedbirler alınmıştır, tamamlandıktan sonra sizleri bilgilendireceğiz.
Kenani, Suudi Arabistan'la vizelerin iptal edilmesinden bahsetti: Suudi Arabistan'ın da aralarında bulunduğu bazı ülkelerle vizelerin iptali, Dışişleri Bakanlığı tarafından soruşturma altında. Çeşitli plan ve fikirler var, ilgili kurumlarla toplantılar yapıldı. Dışişleri Bakanlığı kanununa göre siyasi ve güvenlikle ilgili tüm hususlar incelendikten sonra bilirkişi raporu ve nihai özet Bakanlar Kurulu'na gönderilir ve bu bir süreçtir.
Amerika, Suriye hükümetinin topraklarını terk etme talebini hayata geçirmeli
Kenani, Amerika'nın Suriye'deki eylemlerine ilişkin olarak şunları söyledi: Gerçekten de Amerikan hükümetinin eylemleri ciddi eleştirilere konu olmuştur. Bu ülkenin iradesi dışında ABD'nin Suriye'deki varlığı yasa dışıdır. Amerikan hükümeti, Suriye'nin isteğini göz ardı ederek bu ülkede bulunamaz. ABD'nin eylemleri Suriye'nin egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün ihlali olarak değerlendiriliyor.
Amerika'nın bu tür eylemleri tamamen kınanmaktadır ve bu hükümetin, Suriye hükümetinin topraklarını terk etme talebini hayata geçirmesi gerekmektedir.
İran vatandaşları dünyanın her yerinde İran vatandaşlarıdır
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Cumhurbaşkanı'nın Amerika'daki İranlılarla görüşmesine ilişkin açıklamalarda bulundu: Yurt dışındaki İranlılara önem verilmesi ve konsolosluk imkanlarının artırılması, daha uygun koşulların yaratılması ve yeni hizmetlerin sağlanması da hükümetin kaygıları arasında yer alıyor.
İran, dünyanın herhangi bir yerindeki İran vatandaşlarının İran vatandaşı olduğuna ve İran'a seyahat etmek ve konsolosluk desteği almak için gerekli olanaklara sahip olması gerektiğine inanıyor. Bu toplantıların yapılması aynı zamanda İranlı yetkililerin İran vatandaşlarının görüşlerini doğrudan dinlemesine de yardımcı oluyor ve hükümet yeni destek olanakları yaratabiliyor.
Avrupa'da hapsedilen İranlıların serbest bırakılması diplomatik sistemin ciddi önceliklerinden biri
Kenani, Fransa ile tutuklu değişimine ilişkin şunları söyledi: Avrupa ülkeleriyle özel bir değişim programı olduğuna dair elimde bir bilgi yok. Ancak Avrupa da dahil olmak üzere yurtdışındaki İranlıların, özellikle de siyasi nedenlerle tutuklanan mahkumların serbest bırakılması meselesi diplomatik sistemin ciddi önceliklerinden biridir. Sayın Emir Abdullahiyan bu konuyu New York'taki toplantılarda görüştü.
New York'ta Fars Körfezi ülkeleri toplantısının yapılamaması
Kenani, Fars Körfezi ülkeleri toplantısının New York'ta yapılamamasına ilişkin olarak şunları söyledi: Fars Körfezi ülkelerinin dışişleri bakanları toplantısının BM Genel Sekreteri'nin inisiyatifiyle yapılması gerekiyordu ve bu genel bir anlaşmaydı. İran da hoş karşılandığını açıklamıştı ancak birkaç ülke arasında yaşanan bazı siyasi tepkiler nedeniyle bu görüşme engellendi.
İran'ın bazı ülkelerle ilişkilerini yeniden başlatması
Bazı ülkelerle ilişkilerin yeniden başlaması ve Ürdün Dışişleri Bakanıyla New York'ta yapılan toplantıya ilişkin olarak Kenani şunları vurguladı: İran ile Ürdün arasında güzel bir görüşme gerçekleşti ve olumlu görüşmeler oldu.
İnşallah mevcut süreç iki ülkenin Amman ve Tahran'daki diplomatik heyetlerinin seviyesinin iyileşmesine yol açacaktır. Cibuti ve Maldivler'e ilişkin olarak dışişleri bakanları toplantısının hemen ardından iki ülkeyle ilişkilerin yeniden başlatılmasına ilişkin bir açıklama yayımlandı ve iki yeni olumlu adım atıldı. Sudan konusunda İran, Sudan'la ilişkileri yeniden başlatmakla ilgileniyor ve olumlu tutumların ve olumlu girişimlerin oluşturulduğuna tanık oluyoruz ve sonuç almayı umuyoruz. Bu gidişat olumlu ilerliyor ve bu konuda iyimseriz.
Kenani, İran'ın yurtdışındaki tarihi antik eserlerine ilişkin ise şunları söyledi: Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyareti sonunda Ahameniş dönemine ait tablet koleksiyonunun bir kısmı New York'a iade edildi.
Bu tabletler Şikago Üniversitesi’nin elindeki tablet koleksiyonunun bir parçasıydı. Bu aşamaya kadar çok şükür bu mülklerin devrinden muafiyet izni alındı. Bu tabletlerden 17 bin parça daha Şikago Üniversitesi Doğu Araştırmaları Enstitüsü'nde duruyor. Bir de bunların iadesi konusunda istişarede bulunulması gündemde. İran bu alanda geride durmuyor ve ciddi bir şekilde bu işi takip ediyor.