tr.arannews:parstoday-Bu olay, o zamanki ABD Başkanı Jimmy Carter'ın İran'a askeri saldırı düzenleme kararı almasının ardından gerçekleşti. Saldırının bahanesi, 13 Kasım 1979'da İranlı öğrenciler tarafından esir alınan casusları kurtarmaktı. Ancak asıl amaç, İran'daki siyasi ve askeri merkezlere saldırmak ve İran'da cumhuriyeti devirmekti. Hareketin öğrenciler tarafından fark edilmesi ve planlarının açığa çıkması üzerine, Beyaz Saray yetkilileri askeri güç kullanmaya karar verdiler. Batılı haber ajanslarının desteğiyle bazı iç güçlerin de yardımıyla, kendi yanlısı bir hükümeti İran'a kurmayı planladılar.
Amerikan Kuvvetlerinin İran'a Girişi
Plana göre, 4 Mayıs 1980'de yedi dev C-130 uçağı ve sekiz helikopter, özel kuvvetler, gelişmiş askeri teçhizat ve cip, motosiklet ve özel operasyon araçları gibi ekipmanlarla İran sınırını geçti.
Amerikalılar, ülkenin güneyinden İran sınırlarına girdiler ve Batı yanlısı Bani Sadr hükümetiyle koordinasyon halinde, yaklaşık yüz kilometre kat ettikten sonra herhangi bir engelle karşılaşmadan Tabas yakınlarındaki terk edilmiş bir havaalanına indiler.
Koordineli bir operasyonla, saldırı öncesinde hava savunma sistemleri rotadan kaldırılmıştı ve gece yarısı özel kuvvetler Tabas çölüne ulaştı.
Operasyonun Başarısızlığı ve Önemli Amerikan Ekipman ve Askerlerinin Yok Edilmesi
Tabas çölündeyken Amerikan askerlerinden biri C-130 uçağından yakıt ikmali yaparken kalkış sırasında uçağa çarptı ve her iki devasa araç da alevler içinde kaldı.
Bu kazadan sonra geri kalan uçaklar ve helikopterler kalkış yaptı ve ABD, başarısız operasyondan sonra geri çekildi. Bu olay, ABD'nin Orta Doğu'daki ilk büyük askeri yenilgisi olarak tarihe geçti.
Kum fırtınası nedeniyle iki helikopter daha arıza yaptı ve operasyondan çekildi. Sonuç olarak, Carter ile koordinasyon halinde planın yürütülmesi durduruldu ve Amerikalılar kum fırtınasında İran'da yok edilme veya İran kuvvetleri tarafından esir alınma korkusuyla geceden faydalanarak kaçtılar.
Amerikan askeri kuvvetlerinin komuta zinciri o kadar parçalandı ki, geride kalan helikopterlerde sekiz Amerikalı askerin cesedi, gizli belgeler de dahil olmak üzere önemli ekipmanlar terk edildi.
Sonuçlar
Tabas fiyaskosu, Amerikan emperyalizmine ağır bir darbe vurdu ve Beyaz Saray yetkililerini utandırdı. Amerika Birleşik Devletleri, Pehlevi monarşisini devirdikleri ve ayrıca Amerikan casuslarını tutukladıkları için İran halkını cezalandırmak istedi. Ancak sonuç tam tersi oldu. İran milleti daha da bilinçlendi ve Batı'nın sömürgeci egemenlik eğilimlerinin düşmanlığı daha da netleşti. Batı'ya bağlı iç işbirlikçiler ve yandaşlar utandı.
Carter, rehinelerin serbest bırakılmasından sonra yeniden başkan seçilmeyi umuyordu. Ancak bu başarısızlık ve İran lideri İmam Humeyni'nin casusların seçimlere kadar tutuklanmasına karar vermesi nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri halkı Carter'a oy vermedi ve seçimi kaybetti. Daha sonra bir röportajda şunları söyledi:
"Başkanlık dönemim, Amerika Birleşik Devletleri tarihindeki en kötü başkanlık dönemlerinden biriydi çünkü o zamanlar Amerika Birleşik Devletleri hükümeti İran'da Ayetullah Humeyni tarafından rehin alındı.