İran'ın ehli Sünnet alimleri, birleştirici bir eylemle İslam Devrimi liderine bir mektup göndererek, gururlu ve cesur Sadık Vaad 2 operasyonun operasyonunun hayata geçirilmesini övdüler.
tr.arannews:parstoday-İmam Hamenei’ye hitaben yazılan mektupta 3.000 İranlı ehli Sünnet alimi, Sadık Vaad 2 operasyonu ile ilgili şükranlarını ve desteklerini dile getirdi. Mektubun bir bölümünde şunlar belirtiliyor: “Şimdi, saygı değer güçlü ve bilge liderliğiyle ve bir süre azametli bir sabrın ardından, İran İslam Devrim Muhafızları Birliği'nin güçlü eliyle, işgal altındaki bölgelerin kalbi, İslam ümmetinin ve ilahi ordunun öfkesinin yarattığı ateşiyle hedef alındı. Şehit ailelerinin, Filistin'in korumasız halkının ve tüm özgür dünya halkının acılı yüreği yeniden ferahladı. Kudüs-ü Şerif’in onurlu savaşçılarına yeni bir hayat ve küresel müstekbirlerin bu gayri meşru evladıyla yok oluncaya kadar mücadelede yorulmak bilmez bir kararlılık verdi. Burada bizler Cuma imamı ve cemaati ile ülkenin Sünni din adamları, Kur'an'ın ve İslami öğretilerin hizmetkarları, birlik ve Cihad yolunun yürüyüşçüleri olarak, Devrim Liderinin Tahran'da son Cuma namazındaki aydınlatıcı açıklamalarını ve düşmanı kıran vaazlarını ve merhum İmam ve şehitlerin idealleri ile yapılan anlaşmanın yenilenmesini takdir ederken gaspçı ve çocuk öldüren rejime karşı, Gerçek Vaad-2 operasyonu gerçekleştiren Devrim Muhafızlarını ve İran İslam Cumhuriyeti'nin gururlu silahlı kuvvetlerinin bilge lideri ve komutanlarına gerçekleştirdiği muzaffer operasyonundan dolayı en kalbi şükranlarımızı sunuyoruz.”
Parstoday’in haberine göre siyasi konularda uzman olan "Muhammed Kazım Anbarloui" bu önemli mektubun bazı yönlerini şöyle açıkladı:
Mesajın öneminin birinci nedeni ümmetin vahdeti ve birliği açısından Batı-İbrani ittifakının arzusunun tam tersi bir eylemdir. Bu eylem, Şii kardeşlerle birlikte Sünnilerin de zulmün sarayı önünde dimdik durduğunu, işgalcilerin suçları karşısında sessiz kalmaya hazır olmadıklarını göstermektedir. Popüler alanda Kudüs ve Filistin davası odaklı bu birlik, bugünlerde açıkça görülüyor. Mısırlı ve Faslı vatandaşlar, devrim liderinin Nasr Cuma namazındaki açıklamalarına yanıt olarak sanal alanı doldurduğunda Ya da Ürdünlüler ve Iraklılar, İran füzeleriyle Siyonist düşmana meydan okuduklarında bu, İslam ümmetinin saha birliğinden başka bir şey değil; Pakistan'da, Hindistan'da, Türkiye'de vs. büyük halka açık toplantıların düzenlenmesi de aynı.
Bu eylemin öneminin ikinci nedeni ise savaş alanına olan etkisidir. Düşman, medya silahlarını kullanarak, Filistin'deki güncel gelişmeleri defalarca İran'ın başını çektiği gerilim yaratan ve maceracı bir direniş ekseni olarak değerlendirmeye ve bu şekilde ihtilaf yaratarak Sünnileri bu meseleden uzaklaştırmaya çalıştılar. Ancak Ehl-i Sünnt alimlerin devrim liderine yazdığı mektupta öne çıkan bir anahtar kelime vardı; o da açıklamanın birlik ve cihat yönünde ilerlemesinin vurgulanmasıydı. Bu demektir ki, Batı'nın çabalarına rağmen Allah'ın kudreti ve yardımı ile birlik yolu doğru istikamette ilerlemektedir. İmam Hamenei, son cuma namazı hutbelerinde Arap dünyasına seslendi ve fasih diliyle, Aksa Tufanı’na ilişkin açıklamalarla İslam dünyasını ve dünya insanlarını aydınlattılar.
Nihayet bugün, Gazze Şeridi'ndeki Siyonist saldırının üzerinden bir yıldan fazla süre geçerken 150 binden fazla insan yaralandı veya şehit oldu. Bu arada ne yazık ki hala Arap ve İslam dünyasında yaşanan mevcut durumu sessiz oruçla gözlemleyen alimler var.
Ancak İmam Hamenei liderliğindeki İran İslam Cumhuriyeti, bedelini ağır ödediği Filistinli savaşçıların kahramanca hareketini güçlü bir şekilde desteklerken, okları yeniden Filistin'e çevirmeyi ve İslam dünyasının ilk sorununu kalplerde yeniden canlandırmayı başardı.
Bu süreçte Ayetullah Hamenei büyük bir bayraktar oldu, öyle ki son aylarda birçok Sünni alim de onun bu stratejik rolünü kabul etti ve bölgedeki mevcut çatışmadaki liderlik rolünü doğruladı. İslam ümmeti ve dünya Müslümanları arasındaki bu dayanışma ve vahdet, Sadık Vaad 1 ve 2 operasyonlarında kullanılan füzelerin yakıtı gibi, siyonist rejim, Amerika, batı ve onların bölgedeki ortaklarını kalbini rahatlıkla hedef alabilir.