tarih : 2025 Monday 12 May
şifre 46809

Maskat Görüşmeleri; İran'ın Nükleer Hakları Konusunda Kararlı Duruş

İran-ABD müzakerelerinin dördüncü turu Umman'ın arabuluculuğunda Maskat'ta yapıldı ve bu turun dönüm noktası, ABD'nin son propagandalarına rağmen İran temsilcilerinin İran'ın temel nükleer hakları, özellikle barışçıl hedefli uranyum zenginleştirme konusundaki haklarını yeniden vurgulaması olarak görülebilir.
tr.arannews:tesnim haber- İran-ABD görüşmelerinin dördüncü turu Umman'ın arabuluculuğunda Maskat'ta yapıldı ve gelecekte başka bir turun daha yapılması planlanıyor ve bu turun dönüm noktası, Amerikalıların tehditlerine ve propagandalarına rağmen İran temsilcilerinin İran'ın söz götürmez nükleer hakları, özellikle barışçıl hedefli uranyum zenginleştirme konusundaki haklarının yeniden vurgulaması olarak düşünülebilir.

11 Mayıs Pazar günü İran ve ABD arasındaki dolaylı görüşmelerin dördüncü turu Umman'ın arabuluculuğunda Maskat'ta yapıldı.

Önceki turlarda olduğu gibi, İran’ın Dışişleri Bakanı Seyyid Abbas Arakçi ve ABD Başkanı'nın Ortadoğu temsilcisi Steve Witkoff baş müzakereciler olarak hazır bulundu. İran İslam Cumhuriyeti heyetinde, önceki turlarda olduğu gibi, görüşmelerin gündemindeki konulara göre, hukuki, nükleer ve ekonomik alanlarda teknik uzmanlar yer aldı ve Dışişleri Bakanı başkanlığındaydı. Batı medyasının Amerikan müzakere ekibi hakkında ortaya attığı bazı iddialara rağmen, Umman'dan gelen haberler, görüşmelerin bu turunda Amerikan heyetinin üye sayısının önceki turlara göre daha az olmadığını gösterdi.

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, toplantıdan sonra görüşmeleri "zor ama birbirimizin tutumlarını daha iyi anlamak ve farklılıkları ele almak için mantıklı ve gerçekçi yollar bulmak açısından yararlıydı" olarak nitelendirdi.

Son haftalarda müzakerelerin ertelenmesi ve Umman makamlarının bu ertelemenin sebebi olarak destek ve lojistik gerekçelere vurgu yapması ve ardından ilgili Amerikan yetkililerinin tutumu nedeniyle ilk olarak ortaya çıkan gerginlikler ve hassasiyetler ışığında, müzakerelerin bu turu daha hassas bir havada gerçekleşti.

Öte yandan, yapılan toplantının önce ve sonrasında iki tarafının pozisyonlarına bakıldığında, İran'ın barışçıl nükleer enerjiye ilişkin tartışılmaz hakkının, bugün yapılan görüşmelerde iki tarafın da ele aldığı konular arasında olduğu görülebilir.

Bu bağlamda, İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, müzakereler sırasında X sosyal medya platformunda yayınladığı bir mesajında şunları yazdı: İran, NPT kapsamında nükleer enerjinin barışçıl kullanımına ilişkin yasal ve tartışılmaz haklarını sürdürmeye kararlıdır.

Bakan ayrıca, İran'ın aynı zamanda daha önce de gösterdiği gibi nükleer programının "barışçıl doğasını" sağlamak için diplomatik angajmanını sürdürmeye tamamen hazır olduğunu vurguladı.

İran ile ABD arasındaki dolaylı görüşmelerin dördüncü turunun ardından, İran Dışişleri Bakanı Seyyid Abbas Arakçi, bu tur görüşmelerin sonuçları hakkında şunları söyledi: Bu turun önceki üç turdan daha ciddi ve açık olduğunu söyleyebilirim. Genel konulardan biraz uzaklaştık ve belirli konulara girdik. Bu koşullarda müzakereler zorlaşıyor.

Arakçi, İran'ın nükleer hakları hakkında şunları söyledi: Bizim görüşümüze göre zenginleştirme devam etmesi gereken bir haktır ve uzlaşmaya yer yok. Güven oluşturmak amacıyla miktar ve seviyeye kısıtlamaları gözden geçirebiliriz ancak bu hakkın kendisini asla. Ayrıca yaptırımların kaldırılması müzakerelerimizin temellerinden biridir.

İran Dışişleri Bakanı, müzakerelerden önce İran'ın nükleer programının güçlü bir yasal ve düzenleyici temele sahip olduğunu ve tüm yönlerinin barışçıl olduğunu ve bunun İran halkının müzakere edilemez ve pazarlığa açık olmayan haklarından biri olduğunu belirtmişti.

Arakçi şunları da ekledi: Ne yazık ki, diğer taraftan çok sayıda çelişkili açıklama duyuyoruz. Hem röportajda hem de aldıkları pozisyonlarda bir çelişki var. Pozisyonları müzakerelerin içinde ve dışında değişiyor ve bu müzakerelerin sorunlarından biri.

İran Dışişleri Bakanı şöyle devam etti: Diğer taraftan farklı olarak, İran İslam Cumhuriyeti'nin ilkelere dayalı iyi bilinen pozisyonları var ve biz düz bir çizgide hareket ettik. Pozisyonlarımız tamamen net.

Arakçi: ‘Zenginleştirme, İran ulusunun başarılarından ve onurlarından biridir ve bu zenginleştirme için çok bedel ödendi. Nükleer bilim adamlarımızın kanı bu başarının arkasında ve kesinlikle pazarlık konusu değildir. Bu bizim net pozisyonumuz olmuştur ve bunu her zaman söyledik’ ifadelerini kullandı.

Bu duruş, İran'ın İran ulusunun temel nükleer hakları konusundaki kararlılığına ve Trump'ın temsilcisinin müzakerelerden önce öne sürdüklerine karşı net ve yenilenmiş bir vurguydu.

Witkoff, Breitbart News web sitesine verdiği röportajda şunları söyledi: "İranlıların bomba sahibi olamayacağı konusundaki tutumumuzu açıkça belirttik. Onlar da buna sahip olmak istemediklerini söylediler. Onları ciddiye alıyoruz ve gerçekten böyle bir niyetleri olmadığını varsayıyoruz."

Witkoff şöyle devam etti: "Eğer durum buysa, zenginleştirme tesislerini sökmeliler ve santrifüjleri olmamalı. Sahip oldukları tüm yakıtı seyreltip uzak bir yere göndermeliler ve eğer sivil bir nükleer program istiyorlarsa, bunu sivil bir programa dönüştürmeliler."

Önceki müzakere turlarında ABD heyetine liderlik eden Witkoff, İran'ın Buşehr'de sivil bir reaktörü olduğunu ve orada zenginleştirme kapasitelerinin olmadığını, santrifüjlerinin olmadığını ve bunun sadece elektrik üretimi gibi sivil amaçlar için kullanıldığını söyledi.

Witkoff Breitbart News ile yaptığı röportajda, ‘İran gerçekten sözüne sadıksa, o zaman neden diğer tesislerini de Buşehr gibi yapmıyor’ diye sordu. Witkoff aynı zamanda: “İran'da daha fazla zenginleştirme programı olmamalı. Bu Amerika'nın kırmızı çizgisidir ve üç İran zenginleştirme tesisi olan Natanz, Fordo ve Isfahan tesislerinin sökülmesi gerekir.” iddiasında bulundu.

Ancak Arakçi, dördüncü tur müzakerelerin sona ermesinin ardından bir kez daha Amerikan tarafının çelişkili tavırlarını eleştirerek şunları söyledi: Bu bir sorun. Ne yazık ki çelişkili pozisyonlara şahit oluyoruz ve bu müzakerelere yardımcı olmuyor. Bugün bu konu bizim tarafımızdan da tartışıldı. İran pozisyonlarını ifade etmede dikkatli olduğu gibi, Amerikan tarafından da aynı şey bekleniyor. Bu tür davranışları daha az görmeyi olmayı umuyoruz.

İran Dışişleri Bakanı ayrıca: ‘Bizim tarafımızdan özellikle çelişkili medya algılarını hiçbir şekilde kabul etmediğimiz, bunun müzakerelere zarar verdiği ve tekrarlanması durumunda bizim de aynı şekilde karşılık vereceğimiz vurgulandı’ ifadelerini kullandı.

  • yazılmış
  • ...de 2025 Monday 12 May
  • tarafından رضا رستمی