İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bagai, 27 Azar 1403 (17 Aralık 2024) tarihinde basın mensuplarıyla düzenlenen toplantıda Türkiye'nin Suriye'deki gelişmelere ilişkin rolü hakkındaki yaygın anlatıya dair bir soruya yanıt verdi.
tr.arannews:parstoday- Bagai şu ifadelerde bulundu: "Diğer ülkeler, bölgedeki gelişmeler ve olaylar hakkında kendi anlatılarını oluşturabilir. Ancak kesin olan bir şey var: Doha’da, Astana toplantısında ve ‘3+5’ adıyla bilinen üç Astana üyesi ülke ile beş Arap ülkesinin katıldığı toplantıda üzerinde uzlaşılan ve bildirilerle açıklanan temel konu, çatışmaların durdurulması, muhalif gruplarla Suriye hükümeti arasında diyalog kurulması, terörizmin güçlenmesinin ve Suriye'de boşluk oluşmasının önlenmesiydi. Bu toplantılara katılan tüm ülkeler arasında Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasına yönelik ortak bir endişe vardı. Ne yazık ki son birkaç gün içinde Suriye'nin toprak bütünlüğünün Siyonist rejim tarafından ciddi bir şekilde ihlal edildiğine şahit olduk. Son 50 yılda ilk kez Suriye’nin bir başka bölgesi işgal edildi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 350 sayılı kararı tek taraflı olarak ihlal edildi. Bu durum, İran İslam Cumhuriyeti ve diğer ülkeler tarafından o günlerde dile getirilen Suriye'nin güvenliği, istikrarı ve toprak bütünlüğü konusundaki ortak endişeleri doğrulamaktadır.
Bu bağlamda, Doha'da katılımcı ülkelerin çabası ve kaygısı, Suriye'de bu tür bir durumun ortaya çıkmasını engellemekti.
Genel olarak belirtmeliyim ki, Suriye'deki varlığımız ilkesel ve temel bir varlıktı ve çekilmemiz de sorumlu bir şekilde gerçekleşti. Suriye'de fetih, hakimiyet kurma ya da geçmiş imparatorlukları yeniden canlandırma peşinde değildik. Bizim için önemli olan, Suriye halkının şiddet yanlısı aşırılıkçılık ve terörizme karşı güvenliğini sağlamalarına yardımcı olmaktı. (Bugün takvimimizde ‘Şiddet Yanlısı Aşırılıkçılıkla ve Terörizmle Mücadele Günü’dür.) Biz bu amaçla ve mevcut Suriye hükümetinin daveti üzerine ülkede bulunduk.
Varlığımız danışmanlık niteliğindeydi. Hiçbir zaman Suriye'de belirli bir kişi veya partiyi desteklemek ya da savunmak amacıyla bulunmadık. Son ana kadar bizim için önemli olan, bölgenin önemli bir ülkesi olan Suriye’nin güvenliği ve toprak bütünlüğünün korunmasına yardımcı olmaktı. Çünkü bölgedeki her bir ülkenin güvenliği ve istikrarının Batı Asya bölgesinin genel güvenlik ve istikrarını garanti altına aldığını düşünüyoruz.